9. Hukuk Dairesi 2012/2503 E. , 2013/4103 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı vekili, davacı işçinin fark ücret, ikramiye, fazla mesai, fazla sürelerle çalışma ve hafta tatili çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 17.01.1985 de çalışmaya başladığını, 01.04.2001 den itibaren tedarik zinciri yönetimi direktörlüğü ulaştırma müdürlüğünde çalıştığını, şirketin 2000 de özelleştirilmesinden sonra taraflar arasında hizmet akdi imzalandığını, ancak davacının ücretinde sözleşmedeki artışlar yapılmadığı için ücretleri, Nisan ve Kasım aylarında ödenen ikramiyeleri ve ücrete bağlı diğer hakları eksik ödendiğini, eksik ödemelerin tahsili için İstanbul 5.İş Mahkemesinin 2006/145 Esas sayıyla açılan dava sonuçlandığını ve 01.01.2006 ya kadar olan alacakların hüküm altına alındığını, kesinleşen mahkeme kararına ve alacakların ödenmesi için yaptığı 13.12.2010 tarihli başvurusuna rağmen 01.01.2006 dan itibaren farka alacakların ödenmediğini belirterek, fark ücret, ikramiye, fazla mesai, fazla sürelerle çalışma ve hafta tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak, davacının bir kamu kuruluşu olan şirkette 17.01.1985 - 10.04.2001 arası TİS"e tabi sendikalı işçi statüsünde çalışıp şirketin özelleşmesine müteakip 17.04.2001 de sendika üyeliğinden istifa ettiğini, 01.04.2001 de imzaladığı belirsiz süreli iş sözleşmesi, 17.11.2003 de imzaladığı belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışmaya devam ettiğini, 03.01.2006 da emekli olduğunu ve kıdem tazminatı ödendiğini, 05.01.2006 da imzaladığı belirsiz süreli iş sözleşmesiyle işçi statüsünde faturalama memuru olarak çalışmaya devam ettiğini, halen işyerinde ulaştırma operasyon elemanı olarak çalıştığını, daha önce açtığı davada 01.04.2011 - 01.01.2006 arası fark alacaklarını aldığını, esasen 03.01.2006 da emekli olduktan sonra 05.01.2006 da imzalanan belirli süreli iş sözleşmesiyle tespit edilen ücret ve şartlarla çalıştığını, bütün hak ve alacakları 05.01.2006 tarihli iş sözleşmesine göre ödendiğini, taleplerde emeklilikten sonra imzalanan sözleşme dönemine ait olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda alınan hesap raporuna itibar edilerek, davacının işyerinin özelleştirilmesinden sonra hizmet akdi imzalandığını ancak yapılan sözleşmede bu artışların yapılmadığı, kazanılmış hakların uygulanması gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
Uyuşmazlık davacının 2000 yılında imzalanan ve 2003 yılında yeni sözleşme ile düzenlenen ücret artışlarının tam uygulanıp uygulanmadığı, buna göre fark ücret ikramiye, fazla çalışma, fazla sürelerle çalışma ve tatil ücret alacaklarının noktasında toplanmaktadır.
Fark alacakların doğmasına neden olan 2000 tarihli sözleşme ve nakle tabii personele teklif edilecek paket başlığı altında düzenlenen işveren iç yazısına göre, personelin 01.11.2000 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere almakta olduğu ücret baz alınmak sureti ile, 01.11.2000 tarihinden itibaren baz maaş üzerinden % 50 oranında, 01.01.2001 tarihinden itibaren baz maaşı üzerinden en son 6 aylık TÜFE oranında, personelin görev yaptığı birimin İstanbul’a taşındığı tarihi izleyen ilk aydan itibaren baz maaş üzerinden % 50 oranında, 01.07.2001 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 30.06.2011 tarihinde almakta olduğu ücret üzerinden hesaplanacak en son 6 aylık TÜFE oranında, bu tarihten itibaren her yıl 01 Ocak ve 01 Temmuz tarihleri itibari ile personelin almakta olduğu ücretin en son 6 aylık TÜFE oranında arttırılacağı düzenlenmiştir. Sözleşmenin bu düzenlemesi 2003 yılında imzalanan ve miktar olarak ücret içeremeyen yeni sözleşme ile ortadan kaldırılmış ve bu tarihten sonra zam oranları işverenin inisiyatifine bırakılmıştır.
Davacı işçi, kendisine 2000 tarihli sözleşme hükümlerine göre ücret artış hükümlerinin uygulanamadığını, eksik ödendiğini iddia etmiş, davalı ise sözleşmedeki oranların üzerinde uygulandığını savunmuştur. Dosya içeriğine ve emsal geçen uyuşmazlıklara göre davalı işveren, 2000 tarihli sözleşme ve iç yazışma hükümlerine göre nakle tabi olsun olmasın tüm işçilerin ücretlerine %100 oranında zam yapmış, ancak 01.01.2001 tarihinden 2003 yılındaki sözleşmeye kadar 6 aylık TÜFE oranlarından daha az oranda zam uygulamıştır. 2001 yılından, 2003 yılına kadar TÜFE oranlarını uygulamadığı davalının da kabulündedir. Ancak davalı 01.11.2000 tarihinde davacıya %50 zam uygulanacakken, %100 zam uyguladığını, bu nedenle daha sonraki zam oranları ile de sözleşmede öngörülen zam oranlarından daha fazla ödeme yaptığını savunmuştur. Gerçekten de davalının savunmasında belirttiği gibi emsal ve Dairemiz incelemesinden geçen dosyalarda, nakle tabi olmayan işçiler için davalının %50 zam yerine %100 zam uygulaması yaptığı, %50 zam oranı uygulanması halinde devam eden 6 aylık dönemlerde TÜFE zamlarının uygulanması gerekliliğine göre davalının daha fazla oranda ödediği, davalının % 50 yerine %100 zam uygulamasının işçi için kazanılmış hak kazanmayacağı kabul edilmiştir(Dairemizin 02.05.2011 gün ve 2009/12792 Esas, 2011/12786 Karar, Dairemizin 21.12.2011 gün ve 2009/28889 Esas, 2011/ 49057 Karar. “Hizmet sözleşmesindeki düzenlemeye göre; davacının 31.10.2000 tarihinde almakta olduğu ücrete 01.11.2000 tarihinden itibaren ücreti %50 oranında zam uygulanması gerekirken, işverenin %100 oranında artış yapması nedeni ile sonraki dönemlerde yapılan ücret artışları her ne kadar sözleşmede gösterilen oranlardan düşük uygulanmış ise de, o dönemler itibari aldığı ücretin başlangıçta yapılan yüksek miktardaki artış nedeni ile sözleşmeye göre alması gereken ücretlerden yüksek olduğu”).
Davacının dosya içindeki SSK işe giriş kaydına göre davacı işçi İstanbul işyerinde işe girmiştir. 01.11.2000 tarihinde nakle tabi personel olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı nakle tabi personel olmadığından 01.11.2000 tarihinde % 50 zam oranına ve takip eden TÜFE oranlarına göre verilen zamlara göre daha fazla ödeme yapıldığından, fark ücret, ikramiye, fazla çalışma, fazla sürelerle çalışma ve tatil ücret alacaklarının reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.