Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2502
Karar No: 2013/4102
Karar Tarihi: 04.02.2013

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2012/2502 Esas 2013/4102 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2012/2502 E.  ,  2013/4102 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı vekili, davacı işçinin fark ücret ve ikramiye alacağı ile ödenmeyen fazla mesai, fazla sürelerle çalışma ve hafta tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabülüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde finansal kiralama ve raporlama departman müdürü olarak 05.08.1991 de çalışmaya başladığını, iş akdi işverence 24.12.2010 da sona erdirildiğini, şirketin 2000 de özelleştirilmesinden sonra taraflar arasında hizmet akdi imzalandığını, akdin 1/b,d,e bendinde ücret zammına ilişkin düzenlemeler olduğunu, ancak davacının ücretinde bu artışlar yapılmadığı için iş akdinin feshedildiği tarihe kadar ücretleri, Nisan ve Kasım aylarında ödenen ikramiyeleri ve ücrete bağlı diğer hakları eksik ödendiğini, ayrıca kıdem ve ihbar tazminatı da bu sebeple eksik ödendiğini, ikame ettikleri işe iade davası halen derdest olduğu için dava sonuna kadar kıdem- ihbar tazminatı fark alacağı talep hakkını saklı tuttuklarını, ücret ve ikramiye fark alacağı dışında fazla çalışma ve fazla süreli çalışma alacağı da olduğunu, hafta içi her gün 4 saat ve her cumartesi günü çalışmasına rağmen fazla çalışma, fazla süreli çalışma ve hafta tatili ücretleri ödenmediğini belirterek, fark ücret ve ikramiye alacağı ile ödenmeyen fazla mesai, fazla sürelerle çalışma ve hafta tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak, 10.10.2000 tarihli hizmet akdindeki hak ve vecibelerden taraflar 14.11.2003 de imzaladıkları belirsiz süreli iş sözleşmesi ile karşılıklı olarak vazgeçtiklerini, ücret artışlarının şirket yönetimince belirlenecek dönem ve oranlarda yapılacağını, liyakat artışını, ücret dışındaki yan ödemeler ve miktarlarını yeniden tespit ettiklerini, 14.11.2003 den itibaren yeni sözleşme hükümleri uygulandığını, 10.10.2000 tarihli hizmet akdine dayalı fark ücret alacağı ve fark ikramiye alacağının karşılıklı feragat nedeniyle reddi gerektiğini, 14.11.2003 tarihli hizmet akdinin 4.1 maddesine göre ücrete işin gerektirdiği hallerde yapılacak kanuni fazla mesaiye ilişkin ödemelerde dahil edildiğini, bu nedenle fazla süreli çalışma ücreti alacağı, fazla mesai alacağı, hafta tatili çalışma ücreti alacağı taleplerinin reddi gerektiğini savunmuştur.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda alınan hesap raporuna itibar edilerek, davacının işyerinin özelleştirilmesinden sonra hizmet akdi imzalandığını ancak yapılan sözleşmede bu artışların yapılmadığı, kazanılmış hakların uygulanması gerektiği gerekçesi ile

    ödenmesi gereken ücret üzerinden hesaplanan fazla çalışma, fazla sürelerle çalışma ve tatil ücretlerinden %50 oranında indirim yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Karar davalı vekili tarafından, cevap nedenleri yanında, fazla mesai, fazla sürelerle çalışma ve hafta tatil ücretinin fiilen ödenen ücrete göre hesaplanan miktarlarının hüküm altına alınması gerektiği gerekçesi ile temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2. Uyuşmazlık davacının 2000 yılında imzalanan ve 2003 yılında yeni sözleşme ile düzenlenen ücret artışlarının tam uygulanıp uygulanmadığı, buna göre fark ücret ve fak ikramiye alacakları oluşup oluşmadığı, davacının ödemeyen fazla çalışma, fazla sürelerle çalışma ve tatil ücretlerinin ödenmesi gereken ücret ile fiilen ödenen ücretten hangisi esas alınarak hesaplanması gerektiği noktasında toplanmaktadır.
    Fark alacakların doğmasına neden olan 2000 tarihli sözleşme ve nakle tabii personele teklif edilecek paket başlığı altında düzenlenen işveren iç yazısına göre, personelin 01.11.2000 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere almakta olduğu ücret baz alınmak sureti ile, 01.11.2000 tarihinden itibaren baz maaş üzerinden % 50 oranında, 01.01.2001 tarihinden itibaren baz maaşı üzerinden en son 6 aylık TÜFE oranında, personelin görev yaptığı birimin İstanbul’a taşındığı tarihi izleyen ilk aydan itibaren baz maaş üzerinden % 50 oranında, 01.07.2001 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 30.06.2011 tarihinde almakta olduğu ücret üzerinden hesaplanacak en son 6 aylık TÜFE oranında, bu tarihten itibaren her yıl 01 Ocak ve 01 Temmuz tarihleri itibari ile personelin almakta olduğu ücretin en son 6 aylık TÜFE oranında arttırılacağı düzenlenmiştir. Sözleşmenin bu düzenlemesi 2003 yılında imzalanan ve miktar olarak ücret içeremeyen yeni sözleşme ile ortadan kaldırılmış ve bu tarihten sonra zam oranları işverenin inisiyatifine bırakılmıştır.
    Davacı işçi, kendisine 2000 tarihli sözleşme hükümlerine göre ücret artış hükümlerinin uygulanamadığını, eksik ödendiğini iddia etmiş, davalı ise sözleşmedeki oranların üzerinde uygulandığını savunmuştur. Dosya içeriğine ve emsal geçen uyuşmazlıklara göre davalı işveren, 2000 tarihli sözleşme ve iç yazışma hükümlerine göre nakle tabi olsun olmasın tüm işçilerin ücretlerine %100 oranında zam yapmış, ancak 01.01.2001 tarihinden 2003 yılındaki sözleşmeye kadar 6 aylık TÜFE oranlarından daha az oranda zam uygulamıştır. 2001 yılından, 2003 yılına kadar TÜFE oranlarını uygulamadığı davalının da kabulündedir. Ancak davalı 01.11.2000 tarihinde davacıya %50 zam uygulanacakken, %100 zam uyguladığını, bu nedenle daha sonraki zam oranları ile de sözleşmede öngörülen zam oranlarından daha fazla ödeme yaptığını savunmuştur. Gerçekten de davalının savunmasında belirttiği gibi emsal ve Dairemiz incelemesinden geçen dosyalarda, nakle tabi olmayan işçiler için davalının %50 zam yerine %100 zam uygulaması yaptığı, %50 zam oranı uygulanması halinde devam eden 6 aylık dönemlerde TÜFE zamlarının uygulanması gerekliliğine göre davalının daha fazla oranda ödediği, davalının % 50 yerine %100 zam uygulamasının işçi için kazanılmış hak kazanmayacağı kabul edilmiştir. (Dairemizin 02.05.2011 gün ve 2009/12792 Esas, 2011/12786 Karar, Dairemizin 21.12.2011 gün ve 2009/28889 Esas, 2011/ 49057 Karar. “Hizmet sözleşmesindeki düzenlemeye göre; davacının 31.10.2000 tarihinde almakta olduğu ücrete 01.11.2000 tarihinden itibaren ücreti %50 oranında zam uygulanması gerekirken, işverenin %100 oranında artış yapması nedeni ile sonraki dönemlerde yapılan ücret artışları her ne kadar sözleşmede gösterilen oranlardan düşük uygulanmış ise de, o dönemler itibari aldığı ücretin başlangıçta yapılan yüksek miktardaki artış nedeni ile sözleşmeye göre alması gereken ücretlerden yüksek olduğu”).
    Davacının dosya içindeki SSK işe giriş kaydına göre davacı işçi Ankara işyerinde işe girmiştir. 01.11.2000 tarihinde nakle tabi personel olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Davacı işçi nakle tabi ise sözleşme ve paket gereği 01.11.2000 tarihindeki baz ücretine %50+50:%100 zam uygulaması sözleşme gereği olacağından, davalının TÜFE oranlarını uygulamaması nedeni ile fark ücret ve fark ikramiye alacağı doğacağından, fark ücret ve fark ikramiye alacağı ile ödenmeyen fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma ile tatil ücretlerinin ödenmesi gereken ücretten hesaplanması ve hüküm altına alınması isabetli olacaktır. Ancak davacı nakle tabi personel değil ise 01.11.2000 tarihinde % 50 zam oranına ve takip eden TÜFE oranlarına göre verilen zamlara göre daha fazla ödeme yapıldığından, fark ücret ve fark ikramiye alacağının reddi, fazla çalışma, fazla sürelerle çalışma ve tatil ücret alacaklarının da hesaplanan fiilen ödenen ücrete göre hüküm altına alınması gerekir. Davacının nakle tabi personel olup olmadığı araştırılmadan, eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi