Esas No: 2016/2762
Karar No: 2021/3317
Karar Tarihi: 15.06.2021
Danıştay 10. Daire 2016/2762 Esas 2021/3317 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/2762
Karar No : 2021/3317
KARAR DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : Kendisine asaleten ... ve ...'ya velayeten ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN_KONUSU : Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına dair Danıştay Onuncu Dairesinin 19/10/2015 tarih ve E:2012/5673 K:2015/4452 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, murisleri ...'nın, İskenderun İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Önleyici Hizmetler Biriminde Polis Memuru olarak görev yapmakta iken 09/09/2008 tarihinde gece 02.00 sıralarında İskenderun 12 Eylül Caddesi Yıldırım Oto Galeri kavşağında bir aracın içinde üç şüpheli şahıs olduğunu görmeleri üzerine ekip olarak olaya müdahale etmek için aracı durdurmak istemelerine rağmen dur ihbarına uymayan şahısların peşine düştükleri, yakalanan şahıslar ile polisler arasında geçen arbedede, ...'nın aldığı darbe sonucunda yaralanarak hastaneye kaldırıldığı, yapılan tedaviye cevap veremeyerek 16/09/2008 tarihinde şehit düştüğü belirtilerek davacı ... için 50.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi, ... için 50.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi, ... için 40.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 180.000,00 TL tazminatın murislerinin ölüm tarihi olan 16/09/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tazminine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararı ile; bilirkişi raporunda özetle, davacı ...'nın 373.899,02 TL, ...'nın 35.125,02 TL...'nın 102,906,60 TL zararlarının olabileceğinin belirtildiği, davacılar için belirtilen maddi zararların tazmininde 2330 sayılı Kanun uyarınca ödenen 38.159,20 TL'nin miras payları oranında hükmedilecek tazminat miktarından indirilmesi gerektiği, bu indirim sonucunda bulunan tutar davacı ... ve ... açısından her halükarda dava dilekçesinde talep edilen 50.000,00 TL'den yüksek olduğu, ... açısından ise miras hissesi ( %37,50) oranında hesaplanan 14.309,70 TL'nin hesaplanan 35.125,02 TL'den düşülmesi gerektiği, buna göre ... için gerçek zararın (35.125,02 - 14.309,70 =) 20.815,32 TL olarak hesaplandığı anlaşıldığından, maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile eş ... için 50.000,00 TL, çocuk ... için 50.000,00 TL, çocuk ... için 20.815,32 TL tazminatın kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile eş ... için 10.000,00 TL, çocuk ... için 5.000,00 TL, çocuk ... için 5.000,00 TL tazminatın kabulüne, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, hükmedilen tutarların idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Tarafların temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu Dairesince, ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının manevi tazminatın kabulüne ilişkin kısmının onanmasına, davalı idare ve davacının temyiz istemlerinin kısmen kabulü ile anılan kararın maddi tazminatın kabulü ve manevi tazminatın kısmen reddine ilişkin kısımlarının bozulmasına karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME
TALEP_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, olayda idarelerine atfedilebilecek bir kusur olmadığı, hükmedilen manevi tazminatın fazla olduğu ileri sürülerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Manevi Tazminata İlişkin Karar Düzeltme İsteminin İncelenmesi
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında, ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam edilen) 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir.
Davalı idarenin kararın düzeltilmesi dilekçesinde manevi tazminata ilişkin olarak öne sürülen hususlar ise, anılan maddede yazılı nedenlerden hiçbirine uymamaktadır.
Bu nedenle, davalı İçişleri Bakanlığının, Danıştay Onuncu Dairesinin 19/10/2015 tarih ve E:2012/5673 K:2015/4452 sayılı kararının manevi tazminata ilişkin kısmına yönelik kararın düzeltilmesi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Maddi Tazminata İlişkin Karar Düzeltme İsteminin İncelenmesi
Kararın düzeltilmesi dilekçelerinde maddi tazminata ilişkin olarak ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, davalı idarenin karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 19/10/2015 tarih ve E:2012/5673 K:2015/4452 sayılı kararının maddi tazminata yönelik bozma kısmı kaldırılarak; tarafların temyiz istemi bu kısım yönünden yeniden incelendi:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacılar tarafından, murisleri ...'nın, İskenderun İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Önleyici Hizmetler Biriminde Polis Memuru olarak görev yapmakta iken 09/09/2008 tarihinde gece 02.00 sıralarında İskenderun 12 Eylül Caddesi Yıldırım Oto Galeri kavşağında bir aracın içinde üç şüpheli şahıs olduğunu görmeleri üzerine ekip olarak olaya müdahale etmek için aracı durdurmak istemelerine rağmen dur ihbarına uymayan şahısların peşine düştükleri, yakalanan şahıslar ile polisler arasında geçen arbedede, ...'nın aldığı darbe sonucunda yaralanarak hastaneye kaldırıldığı, yapılan tedaviye cevap veremeyerek 16/09/2008 tarihinde şehit düştüğü belirtilerek davacı ... için 50.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi, ... için 50.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi, ... için 40.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 180.000,00 TL tazminatın murislerinin ölüm tarihi olan 16/09/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tazmini istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
Davacıların, kamu görevlisi olan yakınlarının 09/09/2008 tarihinde müdahale için gidilen asayiş olayında bir şahsın saldırısı üzerine vefatı sonucu oluşan zararın, idarenin yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen özel ve olağandışı bir zarar olduğu, bu zararın kusursuz sorumluluk ilkesine göre tazmin edilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Sosyal güvenlik, bireylerin istek ve iradeleri dışında oluşan sosyal risklerin, kendilerinin ve geçindirmekle yükümlü oldukları kişilerin üzerlerindeki gelir azaltıcı ve harcama artırıcı etkilerini en aza indirmek, ayrıca sağlıklı ve asgari hayat standardını güvence altına alınmasını ifade eder. Bu güvencenin gerçekleştirilebilmesi için sosyal güvenlik kuruluşları oluşturularak, kişilerin yaşlılık, hastalık, malûllük, kaza ve ölüm gibi sosyal risklere karşı asgari yaşam düzeylerinin korunması amaçlanmaktadır.
Kamu görevlilerine, vazife malûllüğüne sebep olan olaydan dolayı prim ödemek suretiyle kapsamında bulunulan sosyal güvenlik sisteminin doğal sonucu olarak bağlanan vazife malüllüğü aylığının, adi malüllük aylığını aşan, bir başka ifade ile adi malüllük aylığına yapılan zamma ilişkin kısmını, vazife malüllüğüne sebep olan olay nedeniyle sağlanan yarar olarak kabulüne olanak bulunmamaktadır. Bu zam, kamu görevlileri/hak sahipleri yönünden ifa amacını taşıyan bir ödeme niteliğinde olup, yarar kabul edilip hesaplanan zarardan indirim yapılacak bir kalem değildir. Aksine bir yaklaşım, vazife malûllüğüne sebep olan olaydan dolayı kamu görevlilerine/hak sahiplerine bağlanan vazife malüllüğü aylığının idarenin bir lütfu, kamu görevlileri/hak sahipleri yönünden ise gerçekleşmesi istenilen ve beklenilen bir olay olduğu sonucunu ortaya çıkarır. Bu sonucun hayatın olağan akışına uygun olduğunun kabulüne olanak bulunmamaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, davacıların 27/04/2010 tarihli dilekçeleri ile davalı idareye başvurarak, murisleri ...'nın, İskenderun İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Önleyici Hizmetler Biriminde Polis Memuru olarak görev yapmakta iken 09/09/2008 tarihinde gece 02:00 sıralarında İskenderun 12 Eylül Caddesi Yıldırım Oto Galeri kavşağında bir aracın içinde üç şüpheli şahıs olduğunu görmeleri üzerine ekip olarak olaya müdahale etmek için aracı durdurmak istemelerine rağmen dur ihtarına uymayan şahısların peşine düştükleri, yakalanan şahıslar ile polisler arasında geçen arbedede, ...'nın aldığı darbe sonucunda yaralanarak hastaneye kaldırıldığı, yapılan tedaviye cevap veremeyerek 16/09/2008 tarihinde şehit düştüğü belirtilerek, toplam 250.000,00 TL maddi ve manevi tazminatın taraflarına ödenmesini talep ettikleri, davalı idarenin ... tarih ve ... sayılı yazısı ile, "talep edilen tutarın ödenmesi hususunda yargı kararı bulunmadığı" belirtilerek reddi üzerine, davacı ... için 50.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi, ... için 50.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi, ... için 40.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 180.000,00 TL tazminatın murislerinin ölüm tarihi olan 16/09/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tazmini istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesi kararının, maddi tazminata ilişkin kısmının incelenmesi;
İdare Mahkemesi kararına dayanak alınan bilirkişi raporunda;
1-İşlemiş ve işleyecek dönemde vazife malüllüğü kapsamında yapılan ödemelerin emsal görev aylıkları toplamından düşülmediği,
2-Murisin anne ve babasının destek paylarının dikkate alınmadığı,
3-2330 sayılı Kanun uyarınca yapılan ödemenin düşülmediği görülmüştür.
Bu itibarla, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hesaplama yöntemi bakımından hükme esas alınacak nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacıların yakınlarının hayatını kaybetmesi nedeniyle uğradıklarını iddia ettikleri maddi zararları aşağıda belirtilen şekilde bilirkişi tarafından yeniden hesaplanmalıdır.
Aktif dönemde işlemiş dönem zararı, desteğin ölüm tarihinden bilirkişi raporunun düzenlendiği tarihe kadar olan dönemi ifade eder. Bu dönemde, desteğin emsali polis memurunun aylar itibariyle aldığı görev aylıkları ile SGK tarafından davacılara bağlanan ve aylar itibariyle ödenen vazife malullüğü aylıkları dikkate alınarak, desteğin görev aylığı üzerinden davacılara ayıracağı destek tutarı ile SGK tarafından bu davacılara bağlanan vazife malulüğü aylık tutarı arasındaki fark, davacıların destek zararını oluşturmaktadır. Bu dönemdeki zarar kalemlerinin -fiilen gerçekleşmiş olması nedeniyle- peşin sermaye değerinin hesaplanmayacağı da dikkate alınmalıdır.
Aktif dönemde işleyecek dönem zararı, bilirkişi raporunun düzenlendiği tarihten desteğin yasal emeklilik yaşını dolduracağı tarihe kadar olan dönemi ifade eder. Bu dönemde de, desteğin emsali polis memurunun aylar itibariyle alabileceği görev aylıkları ile SGK tarafından davacılara bağlanan ve aylar itibariyle ödenecek vazife malulüğü aylıkları dikkate alınarak, desteğin görev aylığı üzerinden davacılara ayıracağı destek tutarı ile SGK tarafından davacılara bağlanan vazife malulüğü aylık tutarı arasındaki fark, davacıların destekten yoksun kalma zararını oluşturmaktadır. Bu dönemdeki zarar kalemlerinin -fiilen gerçekleşmemiş olması nedeniyle- peşin sermaye değerinin (her yıl %10 artırılmak ve %10 iskontoya tabi tutulmak suretiyle 1/kn formülü uygulanarak) hesaplanması gerekmektedir.
Pasif dönemdeki zararı, desteğin yasal emeklilik yaşını tamamladığı tarih ile muhtemel ömrünün sonuna kadar olan dönemi ifade eder. Bu dönemde, yasal emeklilik yaşını tamamladığı tarih itibarıyla ve yasal emekli olma koşullarına sahip olduğu farzedilen desteğin alacağı emekli aylıkları ile SGK tarafından davacılara bağlanan ve aylar itibariyle ödenecek vazife malullüğü aylıkları dikkate alanarak, desteğin emekli aylığı üzerinden davacılara ayıracağı destek tutarı ile SGK tarafından bu davacılara bağlanan vazife malulüğü aylık tutarı arasındaki fark, davacıların destek zararını oluşturmaktadır. Bu dönemdeki zarar kalemlerinin -fiilen gerçekleşmemiş olması nedeniyle- peşin sermaye değerlerinin (her yıl %10 artırılmak ve %10 iskontaya tabi tutulmak suretiyle 1/kn formülü uygulanarak) dikkate alınması gerekmektedir.
Öte yandan, yapılacak hesaplamada, davacılara davalı idarece ödenen nakdi tazminat tutarı ile 5434 sayılı Kanun'un Ek 79. maddesi uyarınca yapılan ek ödemenin yarar olarak kabul edilip, yeniden düzenlenecek rapor tarihindeki güncel değerinin bulunarak paylarının hesaplanan maddi zarar tutarından indirilmesi, murisin anne ve babasının destek paylarının hesaplamada dikkate alınması gerekmektedir.
Buna göre İdare Mahkemesince, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, yeniden yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenecek rapora göre maddi tazminat istemi hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden, temyize konu kararın maddi tazminata ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacıların 08/06/2012 tarihli temyiz dilekçesinden sonra, 30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanun ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda yapılan değişiklikle, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktarın, kanun yolu aşaması dâhil, yürürlük tarihinde derdest olan davalarda da süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin artırılmasına olanak tanınmış olup, bu kapsamda bozma kararı üzerine alınacak bilirkişi raporundan sonra usulüne uygun bir şekilde yapılacak başvurunun Mahkemece değerlendirmeye alınacağı açıktır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların maddi tazminata yönelik temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin, ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyize konu maddi tazminata ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 15/06/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.