Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/4518 Esas 2014/12329 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4518
Karar No: 2014/12329

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/4518 Esas 2014/12329 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Advertisement
İçtihat Metni, SGK'nın davalı borçlu Şirket aleyhine yaptığı icra takibi sırasında borcu karşılayacak malın bulunamaması üzerine, dava konusu araçların davalılara satışına ilişkin tasarrufların iptali talep edilmesiyle ilgili olarak açılan bir tasarrufun iptali davasını ele almaktadır. Mahkeme, satışların kötüniyetle yapıldığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davacı vekili bu kararı temyiz etmiştir. Mahkeme, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun'un (S.K.) 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunu belirtmiştir. 6183 S.K.'nın 30. maddesi, borçlunun malının bulunmadığı veya borca yetmediği takdirde amme alacağının bir taraflı muamelelerle veya borçlunun maksadını bilen veya bilmesi gereken kişilerle yapılan bütün muamelelerin hükümsüz olduğunu belirtmektedir. Mahkeme, davalı araçlarının borçlu ile ticari ilişki içinde olduğunu ve satışın tamamen kötü niyetli yapılmadığını kesin olarak kanıtlamadığı için, davanın reddine karar verdiği anlaşılmaktadır. Bir sonraki aşamada, kararda belirtilen kanun maddeleri daha detaylı ve açıklayıcı bir şekilde ele alınacaktır.
17. Hukuk Dairesi         2013/4518 E.  ,  2014/12329 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bilecik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 16/10/2012
    NUMARASI : 2012/376-2012/522

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı SGK vekili, davalı borçlu Şirket aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu araçlarını davalılara satışına ilişkin tasarrufların iptalini talep etmiştir.
    Davalı A.O. ve diğer davalı vekilleri davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, satışların kötüniyetle yapıldığının ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    6183 S.K’nın 30. maddesinde borçlunun malı bulunmadığı veya borca yetmediği takdirde amme alacağının bir kısmının veya tamamının tahsiline imkan bırakmamak maksadıyla borçlu tarafından yapılan bir taraflı muamelelerle borçlunun maksadını bilen veya bilmesi lazım gelen kimselerle yapılan bütün muamelelerin tarihleri ne olursa olsun hükümsüz olduğu ifade edilmiştir. Somut olayda davalı araçlarını satışının borçlu ile ticari ilişki içinde olduğu belirtilen davalı Hüseyin ile borçlunun çalışanı olduğu hususunda çekişme olmayan davalılar A.O.ve Sami hakkında az yukarıda belirtiler hususlar değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.09.2014 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.