Esas No: 2018/6491
Karar No: 2021/8360
Karar Tarihi: 15.06.2021
Danıştay 6. Daire 2018/6491 Esas 2021/8360 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/6491
Karar No : 2021/8360
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İstanbul İli, Tuzla İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı taşınmazın hissedarlarından olan davacı tarafından, Bakanlar Kurulunun 22/05/2017 tarih ve 2015/7808 sayılı kararına dayanılarak, anılan taşınmazın TEİAŞ Genel Müdürlüğünce Kamulaştırma Kanununun 27. maddesine istinaden kamulaştırılmasına dair … tarihli, … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; iptali istenilen kamulaştırma işleminin, uyuşmazlık konusu taşınmazın acele kamulaştırılmasına dair 22/05/2015 tarih ve 2015/7808 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına istinaden tesis edildiği, dayanak Bakanlar Kurulu Kararının iptali yönünde bir karar da bulunmadığından, İstanbul İli, Tuzla İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın TEİAŞ'a ait "380 kV Tepeören-Kurtköy-Kartal (Yenileme) Enerji İletim Hattı Projesi" kapsamında kamulaştırılması işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Bakanlar Kurulu kararı gereğince tesis edilen acele kamulaştırma işleminin uygulanmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Enerji iletimi yanı sıra sistem arz güvenliği açısından 380 kV Tepeören-Kurtköy-Kartal (Yenileme) Enerji İletim Hattı Projesinin adeta otoban özelliğine ve İstanbul Anadolu Yakası için hayati öneme sahip olduğu belirtilerek, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : İstanbul İli, Anadolu yakasında; Tuzla, Pendik ve Kartal İlçeleri sınırları içerisinde olan ve TEİAŞ Genel Müdürlüğü tarafından kapasite artırımına gidilmesi sureti ile İstanbul İli, Tuzla İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı davacıya ait taşınmazın 380 kV Tepeören-Kurtköy-Kartal (Yenileme) Enerji İletim Hattı Projesi kapsamında kalması nedeniyle kamulaştırılması amacıyla TEİAŞ Yönetim Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla kamu yararı kararı alındığı, bu kararın … tarih ve … sayılı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı kararıyla onaylandığı, 18/12/2013 tarih ve 29412 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 22/05/2015 tarih ve 2015/7808 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla "380 kV Tepeören-Kurtköy-Kartal (Yenileme) Enerji İletim Hattı Projesi" kapsamındaki güzergaha isabet eden taşınmazların TEİAŞ Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına karar verildiği, yine TEİAŞ Genel Müdürlüğü tarafından anılan taşınmazlarda fiili kamulaştırma işlemlerine başlanılması için … tarih ve … sayılı dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı idarenin başvurusu üzerine … Asliye Hukuk Mahkemesinin ... tarih, E:… Değişik İş, K:… sayılı kararı ile davacıya ait taşınmaz açısından acele el koyma kararı verildiği, daha sonra davacının uzlaşma görüşmelerine davet edildiği, uzlaşma sağlanmaması nedeniyle … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden bedel tespiti ve tescil davası açıldığı, bunun üzerine davacı tarafından Danıştay Altıncı Dairesinin E:2018/355 sayılı dosyasında hem 22/05/2015 tarih ve 2015/7808 sayılı Bakanlar Kurulu kararının ve hem de kamulaştırma kararının iptali istemiyle ikame edilen davada Dairemizin 22/02/2018 tarih ve K:2018/1478 sayılı kararı ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A maddesinin 1. fıkrasında acele kamulaştırma işlemlerinin ivedi yargılama usulüne tabi olduğu belirtildikten sonra, davanın; Bakanlar Kurulu işlemine ilişkin kısmının, 2575 sayılı Danıştay Kanununun 24. maddesi uyarınca Danıştay Altıncı Dairesince çözümlenmesi gerektiği, kamulaştırma işleminin ise idari yargılama usulünün genel hükümlerine tabi olduğu ve İdare Mahkemesinin görev alanına girdiği sonucuna ulaşılarak yargılama usulü açısından ayrı düzenlemeye tabi olan işlemlere karşı aynı dilekçe ile dava açılmayacağı gerekçesiyle dilekçe ret kararı verilmiştir.
Bu karar üzerine acele kamulaştırmaya dair 22/05/2015 günlü, 2015/7808 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali için ilk derece Mahkemesi olarak Dairemizce ivedi yargılama usulünde görülen davanın Dairemizin 20/12/2018 tarih ve E.2018/2988, K:2018/10476 sayılı kararı ile reddine karar verildiği, bu karar için davacı tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2019 tarih ve E:2019/2717, K:2019/5911 sayılı kararı ile de anılan kararın onandığı anlaşılmaktadır.
Bakılmakta olan dava ise Danıştay Altıncı Dairesinin 22/02/2018 tarih ve E:2018/355 K:2018/1478 sayılı dilekçe ret kararı üzerine TEİAŞ Genel Müdürlüğünün … tarihli, … sayılı olağan kamulaştırma işleminin iptali istemiyle ilk derece mahkemesinde açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun ''İvedi yargılama usulü'' başlıklı 20/A maddesinin birinci fıkrasında ivedi yargılama usulüne tâbi uyuşmazlıklar sayılmış; (b) bendinde, acele kamulaştırma kararlarından doğan uyuşmazlıklarda ivedi yargılama usulünün uygulanacağına yer verilmiş, maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde dava açma süresinin otuz gün olduğu, (c) bendinde; yedi gün içinde ilk inceleme yapılacağı ve dava dilekçesi ile eklerinin tebliğe çıkarılacağı, (d) bendinde; savunma süresinin dava dilekçesinin tebliğinden itibaren on beş gün olduğu, bu sürenin bir defaya mahsus olmak üzere en fazla on beş gün uzatılabileceği, savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosyanın tekemmül etmiş sayılacağı kurala bağlanmıştır.
2942 sayılı Kanunun "Acele Kamulaştırma" başlıklı 27. maddesinde ise, "3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer alan yasal düzenlemelerde belirtildiği üzere, Devlet ve kamu tüzelkişileri kamu yararının gerektirdiği hallerde özel mülkiyette bulunan malları yasada gösterilen esas ve usullere göre kamulaştırmaya yetkilidir. Olağan kamulaştırma dışında özel koşulların varlığı halinde Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırma yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Böylece Mevzuatımızda kamulaştırma ile acele kamulaştırmaya ilişkin usul ve esaslar birbirinden farklı şekilde düzenlenmiş olup birbiriyle öncelik-sonralık ilişkisi de kurulmamıştır.
Uyuşmazlıkta, görülmekte olan dava ile Dairemizin 2018/2988 esasına kayden bakılan acele kamulaştırmaya ilişkin davada uygulanacak usul hükümleri birbirinden farklı olup; Dairemiz tarafından acele kamulaştırmaya ilişkin uyuşmazlık ivedi yargılama usulü tatbik edilerek karara bağlanmış iken, ilk derece Mahkemesinde görülen olağan kamulaştırmaya ilişkin uyuşmazlığa ancak yasada yazılı, aralarında acele kamulaştırma davalarının da sayıldığı istisnai hallerde tatbik edilebilecek olan ivedi yargılama usulünün uygulanamayacağı tabiidir. Davaya konu taşınmazın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının … tarih … sayılı kamu yararı kararı doğrultusunda kamulaştırmasına ilişkin bu davanın ise olağan kamulaştırmaya ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, acele kamulaştırmanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A maddesindeki usule, olağan kamulaştırmanın ise genel idari yargılama usulüne tabi olması nedeniyle olağan kamulaştırmaya ilişkin davada ivedi yargılama usulünün uygulanmasına imkan bulunmadığından, dosyanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 16. maddesi uyarınca tekemmül ettirilerek istinaf kanun yolu açık olmak üzere yeniden karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından dava konusu mahkeme kararında usule ve hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 15/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.