Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/4015 Esas 2017/2230 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4015
Karar No: 2017/2230
Karar Tarihi: 24.05.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/4015 Esas 2017/2230 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemiyle davalı kooperatife dava açmıştır. Mahkeme, davanın kabulüne ve davalının icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulmasına dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Ancak, mahkemeye sunulan deliller yetersiz olduğundan, teknik bilirkişi marifetiyle işlerin yapıldığı ilgili yerde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak takip dayanağı faturadaki işlerin yapılıp yapılmadığı ve işin bedelinin ne kadar olduğunun tespit edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Davacının önceden temerrüde düşürülmediği ve işlemiş faizle ilgili talebi de bulunmadığından, alacak miktarının belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, mahkemenin kararı davalı yararına bozulmuştur.
Kanun maddeleri: 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 366. maddesi.
15. Hukuk Dairesi         2016/4015 E.  ,  2017/2230 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)
    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne ve davalının icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulmasına dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında davalı kooperatifin beton, parke ve bordür işlerinin yapımı konusunda eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Takip dayanağı 25.05.2012 tarihli faturanın davalıya tebliğ edildiği ileri sürülüp ispatlanmadığından içeriği de kesinleşmemiştir. Davalı, icra takibine itirazı ve davayı karşı beyan dilekçesinde edimin yerine getirilmediğini savunmuştur. Takipten önce ödeme talebini içeren ihtar bulunmamaktadır. Eser sözleşmelerinde yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için işi sözleşme ve eklerine uygun olarak tamamlayıp iş sahibine teslim ettiğini kanıtlaması zorunludur. Üzerinde inceleme yaptırılan davacı defterlerinin 11.08.2015 tarihli mali müşavir bilirkişi raporuna göre kapanış tasdiki bulunmadığından sahibi lehine delil olması mümkün değildir. Kapanış tasdiki bulunsa dahi eser sözleşmesi ilişkisinde karşı çıkılması halinde işin yapılıp teslim edildiği kanıtlanmadıkça sadece davacnıın defter kayıtlarıyla işin yapıldığını ve bedele hak kazanıldığını kabul etmek mümkün değildir.
    Bu durumda mahkemece teknik bilirkişi marifetiyle işlerin yapıldığı ileri sürülen mahalde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak takip dayanağı faturadaki işlerin yapılıp

    yapılmadığı ile 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 366. maddesi hükmünce mahalli piyasa rayiçleriyle işin yapıldığı 2012 Mayıs fiyatıyla bedeli, piyasa rayiçlerinin içinde KDV de olacağından ayrıca KDV eklenmeksizin hesaplattırılıp sonucuna uygun bir karar verilmesi, takipten önce temerrüt ihtarı olmadığı ve işlemiş faizle ilgili davacının davada talebi de bulunmadığından hesaplanacak asıl alacak miktarı üzerinden itirazın iptâline ve alacağın varlığı ile miktarı yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporuyla saptanmış olacağı ve yargılamayı gerektirmesi sebebiyle likid olmadığından koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmesi yerine eksik inceleme ve teknik konuda uzman olmayan mali müşavir bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.