Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/18071
Karar No: 2014/1157
Karar Tarihi: 23.01.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/18071 Esas 2014/1157 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/18071 E.  ,  2014/1157 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ankara 3. İş Mahkemesi
    Tarihi :23.05.2013
    No :2012/961-2013/373

    Davacı, Alman rant sigortasına girdiği 23.01.1980 tarihinin Türkiye’de ilk sigortalı işe giriş tarihi olarak kabul edilmesi ve buna göre yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık süresini düzenleyen 5510 sayılı Kanunun 38’inci madde hükmü; malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcını; sigortalının, 5417, 6900, 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20’nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya bu Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edileceğini; kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresinin, 18 yaşının ikmal edildiği tarihte başlamış olacağını, bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin, prim ödeme gün sayısı hesabına dâhil edileceğini öngörürken, Uluslararası sosyal güvenlik sözleşme hükümlerini saklı tutmuştur.
    Mahkemenin, Anayasamızın 90/son maddesi uyarınca, yöntemince yürürlüğe konulmuş Uluslararası sözleşmelerin kanun hükmünde olduğu gibi, normlar hiyerarşisi yönünden uluslararası sözleşme kurallarına uygulamada yasal güç tanındığı ve bu kuralların uygulanma önceliği de haiz bulunduğu gözetilerek, Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında yapılan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi gereğince, Almanya’da rant sigortasına girilen tarihin, borçlanmanın yapıldığı gözetildiğinde, Türkiye’de sigortaya giriş olarak esas alınacağına ilişkin kabulü yerindedir.
    Ancak, TR-4 belgesinde, Almanya’da rant sigortasına tabi çalışmanın 15.10.1990 tarihinde başladığı yazılı ise de, Almanya’daki Alman işveren tarafından düzenlenen belgede, 01.05.1960 doğumlu olan davacının 23.01.1980 – 26.02.1981 tarihleri arasında dökümhanede ocakçı olarak çalıştığı belirtilmiş ve bu süre davalı Kurum tarafından 3201 sayılı Kanun ile borçlandırılmış olup; Mahkemece, anılan çalışmalar nedeniyle rant sigortasına dayalı sigortalı olup-olmadığı ve TR-4 belgesinde görülmemesinin nedeni üzerinde durulmalı; rant sigortasına dayalı prim ödenip, primlerin iade alınarak sigortalılığın tasfiye edilmiş olması durumunda, ihyasının mümkün olup-olmadığı araştırılmalı; Almanya’da ihyası mümkün olmayan sigortalılıkların sözleşme kapsamında olmayıp, Türkiye’de sigorta başlangıcına esas alınamayacağı gözetilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
    3- Davacının askerlik yaptığı 11.03.1981 – 11.11.1982 tarihleri arası süre, Almanya’da çalışılan ve sözleşme gereği sigorta başlangıcı olduğuna karar verilen 15.10.1990 tarihinden önce olup, davacının sigorta başlangıcının 15.10.1990 tarihinden başlayarak, borçlanılan askerlik süresi kadar daha geriye gideceğinin gözetilmemiş olması, isabetsiz bulunmuştur.
    Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak, sigortalılık başlangıcı ve yaşlılık aylığı konusunda da elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 23.01.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi