Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5223
Karar No: 2019/364
Karar Tarihi: 21.01.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5223 Esas 2019/364 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/5223 E.  ,  2019/364 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde ve davacılar vekili tarafından süresinden sonra temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı tek taraflı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacı ..."nin ağır şekilde yaralanıp malul kaldığını belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada şimdilik 1.000,00 TL. sürekli işgücü kaybı tazminatının kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 17.09.2015 tarihli artırım dilekçesiyle, taleplerini 44.774,99 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, kusur ve maluliyet ile zarar konusunda yetkili kurullardan rapor alınması gerektiğini, davacının müterafik kusurunun araştırılması ve SGK tarafından yapılan ödemelerin tazminattan düşülmesi gerektiğini, davadan önce temerrüde düşürülmediklerini, ticari faiz isteminin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 1.000,00 TL. tazminatın dava ve 43.774,99 TL. tazminatın ıslah tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacılar vekilinin temyiz talebi yönünden; 26.11.2015 tarihli mahkeme kararının tebliği üzerine davacılar tarafından temyiz başvurusunda bulunulmamış; ancak, davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuş, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin 25.01.2016 tarihinde davacılar vekiline tebliği üzerine, davacılar vekili 08.02.2016 tarihli dilekçesi ile katılma yoluyla temyiz isteminde bulunmuştur. Davacılar vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin, yasal 10 günlük süre geçirildikten sonra yapıldığı ve dilekçesinin temyiz defterine kaydedildiği görülmektedir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, davacılar vekilinin süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davalıya sigortalı araçta yolcu olan davacı ..."nin, yolculuğu sırasında emniyet kemeri takmadığına ilişkin bir tespitin bulunmadığı ve bu hususun aksinin davalı tarafça ispat edilmediği gözetildiğinde, anılan nedenle tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmayışında bir usulsüzlük bulunmamasına; davacı ..."nin işgücü kaybı tazminatının, Dairemiz"in yerleşik uygulamaları ile belirlenen prensiplere uygun biçimde hesaplandığı uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olmasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Dava, Borçlar Kanunu"nun 46. (6098 sayılı TBK"nun 54.) maddesi gereğince, çalışma gücü kaybı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastaneleri"nin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda; kaza neticesinde davacı ..."nin maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak, davacının haricen kendisinin aldığı, ... Devlet Hastanesi"nin 12.05.2015 tarihli raporunda, davacının %88 oranında kalıcı maluliyetinin bulunduğu tespit edilmiş; mahkeme tarafından alınan, ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı"nın 14.08.2015 tarihli raporunda ise, davacının kalıcı maluliyet oranı %12,1 olarak belirlenmiş olup anılan rapordaki belirleme Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü"ne göre yapılmıştır. Davaya konu kazanın gerçekleştiği tarih itibariyle yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre işgücü kaybı oranının belirlenmesi gerektiği dikkate alınmadan düzenlenen bu rapora göre hüküm tesisi, eksik inceleme niteliği taşımaktadır.
    Bu durumda mahkemece; kazayla ilgili eksik kalan tedavi evrakları celbedildikten sonra, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi"nden, olay tarihi itibariyle yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak, daha önce ... Devlet Hastanesi ve ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporlar da irdelenmek suretiyle, raporlar arasındaki çelişkiyi gideren, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin, süre yönünden REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 21/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi