23. Ceza Dairesi 2015/11725 E. , 2016/11007 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : ... hakkında TCK"nın 155/2, 52, 53/1. maddeleri gereğince 5 yıl hapis ve 10.000 TL adli para cezası
... hakkında TCK"nın 155/2, 52, 53/1, 58/6. maddeleri gereğince 5 yıl hapis ve 10.000 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık ..."ın şoför olarak çalıştığı nakliye şirketi tarafından kendisine teslim edilen .... plakalı çekiciye bağlı dorse ve iki adet boş konteynır ile birlikte makarna yükü almak üzere 09.02.2012 tarihinde İzmir’den Ankara’ya yola çıktığı, gece araç takip sistemi bağlantısının kopması üzerine şirket yetkilisinin telefon ile sanığa ulaşmaya çalıştığı, ancak sanığın telefona çıkmadığı, şikayet üzerine 12.02.2012 tarihinde Kazan ilçesinde Mersin istikametine seyir halinde bulunduğu tespit edilen aracın kolluk görevlilerince durdurulduğu, aracı ... isimli şahsın kullandığının belirlendiği, yapılan araştırmada sanıkların aracı İstanbul’dan Mersin’e götürmesi için şoför olarak ...’a teslim ettiklerinin belirlendiği ve bu şekilde birlikte hareket ederek atılı suçu işledikleri iddia olunan olayda;
Sanıkların savunmaları, şikayetçi beyanı ve tüm dosya kapsamından sanık ...’ın şoför olarak çalıştığı nakliye şirketinden teslim aldığı aracı Ankara’da buluştuğu sanık ... ile birlikte İstanbul’a götürdükleri, aracın dorsesinde bulunan iki adet boş konteynırı Kadıköy’de bir yere bıraktıktan sonra aracı şoför olarak ayarladıkları ... isimli şahsa Mersin’e götürmesi için teslim ettikleri, kendilerinin de birlikte başka bir araçla Mersin’e doğru yola çıktıkları anlaşıldığından, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanıkların suçu işleyiş biçimleri, suç konusunun önem ve değeri, sanıkların suç kasıtları ile meydana gelen zararın ağırlığı karşısında mahkemenin temel hürriyeti bağlayıcı cezayı alt sınırın üzerinde tayin etmesinin hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı bulunmadığı ve ...’un soruşturma aşamasında alınan beyanı ile sanıkların savunmalarının birbirleriyle uyumlu olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki görüşlere iştirak edilmemiştir.
1-Sanık ... hakkında verilen kararın incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında verilen kararın incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Ek savunma hakkı tanınmadan sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/12/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.