Esas No: 2019/2609
Karar No: 2021/2210
Karar Tarihi: 15.06.2021
Danıştay 13. Daire 2019/2609 Esas 2021/2210 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/2609
Karar No:2021/2210
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnşaat Gıda Giyim Nakliyat Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … tarih … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının, "… Karayolu üzeri … km, No:…, …/…" adresinde faaliyette bulunan davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda 19/04/2016 tarihinde yapılan denetimde, vaziyet planında olmayan düzenek veya ekipman bulundurduğunun tespit edildiğinden bahisle 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca 1.208.299,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirkete ait istasyonda yapılan denetimde "seri no:…" olan dispenserin tavan kısmında gizli şekilde "uzaktan kumanda sistemiyle otomasyon sistemini devre dışı bıraktığı değerlendirilen" çalışır vaziyette elektronik sistem olduğunun tespit edildiği ve davacının savunması da alınarak usulüne uygun yürütülen soruşturma ile eylemin subuta erdiğinin kanıtlanmış olduğu, … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş olmasının da idari tahkikata ve devamında yaptırım uygulanmasına engel oluşturmadığı hususları dikkate alındığında davacı şirket hakkında idari para cezası kesilmesine ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, ayrıca dava konusu idari para cezasının miktarı 5015 sayılı Kanun'da düzenlenmiş olup anılan Kanun'un "Lisans sahiplerinin temel hak ve yükümlülükleri" başlıklı 4. maddesinin (l) bendinde yer alan; "Kaçak akaryakıt veya sahte ulusal marker elde etmeye, satmaya ya da herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipmanı bulundurmamak," yükümlülüğünü ihlal eden akaryakıt istasyonu sahiplerine aynı Kanunu'nun 6455 Sayılı Kanunla değişik 19. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca 1.000.000,00 TL idari para cezası verileceğinin öngörüldüğü, ceza olarak da bu maktu tutar esas alınarak işlem tesis edildiği dikkate alındığında yasal düzenleme uyarınca verilen dava konusu idari para cezasının yüksek olduğu yönündeki davacı iddialarına itibar edilmeyeceğinin açık olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, temyize konu kararın somut gerekçesinin olmadığı, davalı idarenin ön araştırma ve soruşturma aşamalarına riayet etmeden idari para cezası verdiği, idari para cezalarının ön araştırma ve soruşturma aşamasının tamamlanmasından sonra hak düşürücü süre olan en geç 3 ay içinde karara bağlanması gerektiği, bu aşamalar olmaksızın idari para cezası verilmesinin savunma hakkını engellediği; dava konusu idari para cezasının fahiş miktarda olduğu; iş yerinde bulunan tankların tamamının vaziyet planında yer aldığı, gizli tank niteliğinde olmadığı, iş yerini kurulu vaziyette kiraladığı, iş yerinde hiçbir tadilat yapmadığı, satış pompasının üst kısmındaki parçadan haberdar olmadığı; ulusal marker seviyesi geçerli, teknik düzenlemelere uygun ve faturalı akaryakıt sattığı; hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği; iş yerinde Seri No: … numaralı satış pompasının tavan kısmında otomasyon sistemini devre dışı bırakan elektronik düzenek olduğu iddiasıyla kendisine idari para cezası verilmişse de bahsi geçen elektronik parçanın otomasyon sistemini devre dışı bırakıp bırakmadığına ilişkin hiçbir tespit yapılmamasının ve bu konuda bilirkişilerden uzman görüşü alınmaksızın işlem tesis edilmesinin hukuka aykırı olduğu, kolluk görevlilerince tutulan tutanaklarda yazarkasada 830.000 litre satış gözüktüğü ancak buna ilişkin alım faturasının ibraz edilemediğinin belirtildiği, bahsi geçen elektronik düzenek çalışıyor olsaydı bu miktarların yazarkasada gözükmeyeceği; kendisine isnat edilen olaya ilişkin somut belge ve delil bulunmadığından "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi gereğince dava konusu idari para cezasının verilmemesi gerektiği, dava konusu eylemle hiçbir ilgisinin olmadığı, kendisinin de mağdur olduğu; idari para cezasının tebliğ usulünün hukuka aykırı olduğu, cezayı tesadüfen öğrendiği; davalı Kurum görevlilerince yapılan tespite ilişkin tutanakların tek taraflı tutulduğu, tutanaklarda imzasının bulunmadığı, tutanakların okunmadan ve okutulmadan imzalandığı, tutanaklarda mevzuata aykırılığın ve başvurulacak kanun yollarının belirtilmediği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyize konu kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile sonucu itibarıyla usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının Daire kararındaki gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda 19/04/2016 tarihinde yapılan denetimde, vaziyet planında yer almayan düzenek bulunduğu ve bayisi olduğu dağıtıcı haricinde akaryakıt ikmal edildiği ve otomasyon sisteminin sağlıklı çalışmadığının tespit edildiği, konunun Kurul gündemine alınması üzerine yapılan değerlendirme sonucu davacı şirket hakkında 5015 sayılı Kanunun "İdari yaptırımlar" başlıklı 20. maddesi ve Petrol Piyasasında Yapılacak Denetimler İle Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 19 uncu maddesi hükümleri uyarınca … tarihli ve … sayılı Kurul Kararı kapsamında soruşturma başlatıldığı, … tarih ve …sayılı soruşturma raporu düzenlenmesini müteakip, savunması da alındıktan sonra dava konusu Kurul kararının tesis edildiği, bu kararın, vaziyet planında olmayan düzenek veya ekipman bulundurulduğundan bahisle 1.208.229,00-TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin kısmının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun "Lisans sahiplerinin temel hak ve yükümlülükleri" başlıklı 4.maddesinin dördüncü fıkrasının (l) bendinde, bu Kanuna göre faaliyette bulunanların kaçak akaryakıt veya sahte ulusal marker elde etmeye, satmaya ya da herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipmanı bulundurmamak ile yükümlü oldukları, 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendinde ise 4. maddenin dördüncü fıkrasının (l) bendinin ihlali halinde bir milyon Türk Lirası idarî para cezası verileceği belirtilmiştir.
7164 sayılı Maden Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 32. maddesi ile 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesi yeniden düzenlenmiş ve maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendinde 4. maddenin dördüncü fıkrasının (l) bendinin ihlali hâlinde iki milyon Türk Lirasından az olmamak ve on milyon Türk Lirasını geçmemek üzere fiilin işlendiği tarihten bir önceki yılda ilgili lisansa konu petrol piyasası faaliyetine ilişkin net satış hasılatının binde ondördü oranında idarî para cezası verileceği; (b) bendinde ise, bayilik lisansı sahipleri yönünden (a) bendinde yer alan cezaların yarısının uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
7164 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile 5015 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 6. maddesinin ikinci fıkrasında, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kurul kararına bağlanmış, ancak tahsilatı tamamlanmamış olan idarî para cezaları, işlenen fiil için bu Kanunla birlikte daha düşük bir idarî para cezası uygulanmasının öngörülmesi hâlinde, ilgili vergi dairesince 19. maddenin ilgili bentlerinde belirlenmiş olan asgarî maktu hadden tahsil edilir. Kısmen veya tamamen tahsil edilen idarî para cezaları iade edilmez." kuralına yer verilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 2. maddesinde, "Kabahat" deyiminin, Kanun'un karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlamına geldiği; 3. maddesinde, bu Kanun'un, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin, idarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; "Zaman Bakımından Uygulama" başlıklı 5. maddesinde, 26/09/2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı, kabahatler karşılığında öngörülen idarî yaptırımlara ilişkin kararların yerine getirilmesi bakımından ise derhâl uygulama kuralının geçerli olduğu; bu maddenin atıf yaptığı 5237 sayılı Kanun'un 7. maddesinin ikinci fıkrasında ise suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Kanun koyucu, Kurul tarafından karara bağlanmış ancak tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezalarının, işlenen fiil için 5015 sayılı Kanun'un 7164 sayılı Kanun'un 32. maddesi ile değişik 19. maddesinde daha düşük bir idarî para cezası uygulanması öngörülmüş ise asgarî maktu hadden tahsil edilmesini vergi dairesine bir görev olarak vermiştir. İlgili vergi dairesinin kanunen üstlendiği bu görevi yerine getirmesi açısından önemli olan husus, idarî para cezasının keşinleşmesi değil, tahsilatının tamamlanmamış olmasıdır. Dolayısıyla söz konusu düzenleme, tamamen tahsilat aşamasına özgü bir kural niteliğindedir. İdarî para cezasının iptali istemiyle dava açılsın veya açılmasın, bu kuralın tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezalarına uygulanması vergi dairesi açısından bir zorunluluktur.
İlgili vergi dairesi, dava açılıp açılmadığına bakılmaksızın tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezasının miktarında lehe bir değişiklik varsa bunu tespit etmekle ve uygulamakla yükümlü bulunduğundan, tahsilat aşamasına özgü olan anılan kuralın, idarî para cezasının iptali istemiyle açılan davalarda, dikkate alınmasına gerek bulunmamaktadır.
Bu itibarla, idarî para cezasına konu olan fiilin sübûta ermiş olması ve idarî para cezasının miktarında lehe olan değişikliğin tahsilat aşamasında vergi dairesince dikkate alınacak olması sebebiyle davanın reddi yönündeki karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 15/06/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
İdari para cezalarında, ceza verilmesinin dayanağı kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması hâlinde, uyuşmazlığın ortaya çıkan yeni hukukî durum dikkate alınarak sonuçlandırılacağı açık olduğundan, yargı organlarınca, yeni yasal düzenlemenin ilgililerin lehine olup olmadığı araştırılarak karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, lehe kanunun varlığının tespitinin yargı organlarınca yapılması gerektiği, vergi dairesinin böyle bir yetkisinin ve görevinin bulunmadığı, idari para cezalarına ilişkin düzenlemeler incelendiğinde özellikle alt ve üst sınırın belirlendiği ve nispi oranda cezalandırılmanın öngörüldüğü düzenlemede yargı organlarınca gerekli araştırma yapılarak lehe kanunun var olup olmadığı tespit edildikten sonra lehe kanunun varlığı halinde idari para cezasının iptaline karar verileceğinden, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.