Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3668
Karar No: 2014/2243

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/3668 Esas 2014/2243 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2013/3668 E.  ,  2014/2243 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 07/11/2012
    NUMARASI : 2011/325-2012/642

    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, davacının 2004 yılında davalıya ait işyerinde dokümantasyon şefi olarak çalışmaya başladığını, 2008 yılı Ağustos ayından itibaren pazarlama ve ticaret müdürü olarak çalıştığını, yaş şartı dışındaki şartları yerine getirmesi sonucu emeklilik sebebiyle işten ayrıldığını, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili; zaman aşımı itirazında bulunarak, davacının istifa etiğini, ayrıldıktan çok kısa süre sonra rakip firmada işe başladığını, bu sebeple kıdem tazminatına hak kazanmadığını, işyerinde fazla mesai uygulaması yapılmadığını, davacının üst düzey yönetici konumunda olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının, davalıya ait işyerinde 02.08.2004-31.03.2011 tarihleri arasında en son pazarlama ve ticaret müdürü olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin emeklilik sebebiyle sona erdiği, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, fazla çalışma yaptığı, yıllık izin ücreti alacağı olduğu gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı kanuni süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Somut olayda, mahkemece, davacı şahitlerinin beyanlarının ortalamasına göre, davacının haftanın üç günü 08.30-23.00 saatleri arasında birbuçuk saat ara dinlenmesi düşülerek, günde onüç saat net çalışma (3X13) = 39 saat, haftanın iki günü 08.30-18.00 saatleri arasında bir saat ara dinlenmesinin düşülmesiyle, günde sekizbuçuk saat net çalışma (2 X 8,5) = 17 saat, haftada toplam; ellialtı saat çalıştığı, haftalık kırkbeş saat kanuni çalışma süresinin mahsubuyla, haftada (56-45=11) onbir saat tazla mesai yaptığı kabul edilmiş ise de, dosya içeriği ve davacı şahitlerinin beyanlarının ortalamalarına göre, haftada beş gün, 08.30-18.00 saatleri arasında çalıştığı, haftada üç gün 21.00" a kadar çalıştığı kabul edilerek, davacı şahitlerinin davacı ile birlikte çalıştıkları tarihlerde fazla çalışma yapıldığının ispatlandığı da gözetilerek, sadece davacı şahitlerinin birlikte çalıştıkları süreler için belirtilen çalışma süreleri dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi