Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2814
Karar No: 2020/348
Karar Tarihi: 10.02.2020

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2814 Esas 2020/348 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalının kredi borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz ederek, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talep etmiştir. Ancak mahkeme, kredi-kefalet sözleşmesinde davalının kefalet beyanı kısmında tarih bulunmadığı ve diğer eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ise davacının istinaf isteminin esastan reddine karar vermiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: Türk Borçlar Kanunu'nun 583 ve 584. maddeleri.
19. Hukuk Dairesi         2018/2814 E.  ,  2020/348 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davası hakkında ilk derece mahkemesinden verilen davanın reddine yönelik hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacının istinaf isteminin esastan reddine yönelik kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davacı ile dava dışı ... arasında akdedilen genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinde davalının kefili olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili talebi ile başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini, davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olduğu genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinde davalının asıl borçlu firmanın bankaya olan tüm borçlarını müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla yüklenmeyi açıkça kabul ettiğini belirterek itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, asıl borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, davalının ise kefil olduğunu, asıl borçlunun borcuna yeter miktarda teminatı bulunduğunu belirterek davanın reddine ve %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, icra takibine dayanak kredi-kefalet sözleşmesinde davalı kefilin kefalet beyanı kısmında tarih bulunmadığı, kefilin eşinin rızası kısmında tarih olmadığı, yine limit arttırım kısmında tarih bulunmadığı, bu kısımdaki eşin rızası bölümünde hem tarih hem de eşin isim ve soyisminin yazılı olmadığı, olması gereken tarihin kefilin kefalet beyanı kısmında olması gerektiği, bu nedenle sözleşmenin diğer kısımlarındaki kefilin ismi yanındaki tarihin yasanın aradığı anlamda yeterli ve geçerli bir tarih olmadığı ve sözleşmeyi hukuken geçerli hale getirmediği, dava ve takibe dayanak kredi-kefalet sözleşmesinin, TBK’nın 583 ve 584 maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince, TBK"nın 583. maddesinde kefaletin şekil yönünden geçerlilik şartlarının sayıldığı, maddede sayılan unsurlardan birinin eksik bulunması halinde kefalet sözleşmesinin geçersiz olacağı, taraflar arasındaki bila tarih genel kredi sözleşmesinde davalı kefilin kefalet tarihinin yer almadığı, her ne kadar kefilin imzasının yer aldığı sözleşme sayfalarından 28. sayfada tarih yer almakta ise de, anılan sayfada da TBK"nın 583. maddesinde sayılan kefilin sorumlu olduğu azami miktar, müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girdiğinin yazılı olmadığı, TBK"nın 583. maddesinde yer alan şekli şartların kefalet sözleşmesinin geçerli olarak kurulmasına ilişkin olduğu ve taraflarca ileri sürülmese de geçerlilik şartlarının oluşup oluşmadığının, kefilin borçtan sorumlu olup olmadığının mahkemece yargılamanın her aşamasında re"sen gözetileceği, davalının imzasına itiraz etmediği kefalet sözleşmesinin kefalet tarihine ilişkin şekil şartı eksik bulunduğundan sözleşmenin geçersiz olduğunun kabulü ile davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi