17. Hukuk Dairesi 2016/2687 E. , 2019/360 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacılar vekili ve davalı ... Gıda San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 04/03/2009 günü meydana gelen trafik kazasında, davalı ... Gıda Sanayi Ziraat Taşımacılık ve Ticaret Ltd.Şti"ne ait ... plakalı çekiciye ekli ... plakalı dorseli tır sürücüsü ... yönetiminde olan aracın, davacıların oğlu ... yönetimindeki ... plakalı motosiklet ile çarpışması sonucu ..."in olay yerinde hayatını kaybettiğini, kazanın oluşunda ... plakalı aracın sürücüsü ..."ın asli kusurlu bulunduğunun tespit ve rapor edildiğini, trafik kazasında oğullarını kaybeden davacıların zararlarının şimdilik 1.000,00 TL"sinin işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme sorumlu olarak davalılara ödetilmesine, sorumluluğun derecesine ve maddi zararın kapsamına göre, davacıların her biri için 20.000,00 TL olmak üzere toplamda 40.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme işleten ve sürücüden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... Sigorta A.Ş., ... Gıda San.ve Tic.Ltd.Şti. vekilleri ile davalı asıl ... davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile; 18.936,06 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 04/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine, 8.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 04/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan ... ve ... Gıda Sanayi Ziraat Taşımacılık ve Tic.Ltd.Şirketi"nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... Gıda San.ve Tic. Ltd. Şti vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki (5) nolu bent, davalı ... Gıda San.ve Tic. Ltd. Şti vekilinin ise (3) ve (4) nolu bentler kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazası sonucunda ölüm nedeni ile ölenin desteğinden yoksun kalanların maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde kazada oğullarını kaybeden davacılar için fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminat ile davacıların her birisi için 20.000,00"er TL manevi tazminat talebinde bulunmuş, ıslah dilekçesinde ise; Bilirkişi raporunda davacı ... için hesaplanan 17.057,60TL ile davacı ... için hesaplanan 15.429,16TL toplamı 32.468,76 TL"na göre tazminat taleplerini 31.486,76TL olarak arttırdıklarını beyan etmiş, Mahkemece her iki davacı yönünden 18.936,06 TL maddi tazminat ile 8.000,00TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Somut olayda davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamakta, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusu olup, usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava söz konusudur. O halde Mahkemece davacılar vekiline dava ve ıslah dilekçesinde davacıların her biri yönünden talep edilen maddi tazminat miktarları açıklattırılmak suretiyle, davacıların her biri için hükmolunan maddi ve manevi tazminat miktarları ayrı ayrı gösterilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/4. maddesinde ise; "Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." hükmü yer almakta olup; maddi ve manevi tazminat talepleri açısından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmetmek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
4-Somut olayda kazada motosiklet sürücüsü olan davacılar murisinin kask takıp takmadığı kaza tespit tutanağına göre belirsiz olup, ceza dosyasında aldırılan Adli Tıp raporuna göre kesin ölüm nedeni kafa ve göğüs travmasına bağlı iç organ harabiyetleri ve büyük damar yaralanmaları olarak belirlenmiştir. Davalı ... Gıda San. Tic. Ltd. Şti. vekili kask takılmaması nedeniyle müterafık kusur indirimi yapılması gerektiği savunmasında bulunmuştur. Bu itibarla, davalının savunması üzerinde durularak mahkemece zarar görenin müterafik kusurun varlığı ve indirim yapılması gerekip gerekmediğinin irdelenip tartışılması, müterafik kusur oluşturduğunun kabul edilmesi halinde tazminattan %20 oranında indirim yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
5-Kabule göre; davacılar vekili, davacıların her biri için 20.000,00"er TL olmak üzere toplam 40.000,00TL manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda (toplam 8.000,00 TL) manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların oğlu olan yakınlarının ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacıların ölene olan yakınlıkları nedeniyle duyacakları elemin derinliği, kazanın oluşumunda kusur oranları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktardaki manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı ... Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,(2),(3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti vekilinin, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ... Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti"ye geri verilmesine, 17/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.