Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/8945 Esas 2020/5953 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8945
Karar No: 2020/5953
Karar Tarihi: 21.10.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/8945 Esas 2020/5953 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/8945 E.  ,  2020/5953 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili, müvekkilinin yurt dışında yaşadığını,emlak alım satım işiyle ilgilenen davalı ..."ın müvekkiline çok değerli ve iyi konumda taşınmaz bulduğunu söylediğini müvekkilin anılan taşınmazın alımı için davalıya 75.000 Euro havale ettiğini, davalı ..."ın vekaleten taşınmazı müvekkili adına satın aldığını ancak müvekkilinin sonradan, dava konu taşınmazın davalı ..."ın eşi olan diğer davalı ..."e ait olduğunu ve hisseli olup arsa üzerinde bulunan yapının büyük ölçüde komşu parsellere tecavüzlü olduğunu öğrendiğini, davalıların fikir birliği içerisinde vekalet görevini kötüye kullanarak müvekkilini aldattıklarını ayrıca taşınmazın gerçek değeri ile satın alınan değeri karşılaştırıldığında gabin şartlarının da oluştuğunu ileri sürerek fazla hakları saklı 200.000 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekili, devre konu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, davacının zararını ispat etmesi gerektiğini ileri sürerek, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava; vekalet görevinin kötüye kullanılması ve gabin iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının, davalı ... hesabına dava konusu taşınmazın alım tarihinden önce ve sonra para gönderdiği ve gönderilen paraların hangi taşınmazın alımına yönelik olduğunun belirtilmediği, davacı vekilinin dava konusu taşınmazın alımı için davalı tarafa 75.000 Euro ödendiği yönündeki iddianın sabit olmadığı dava konusu taşınmazın satış bedelinin, belediye rayiç değeri olan 54.430-TL olduğu, yapılan keşif neticesinde söz konusu taşınmazın piyasa değerinin 115.900,00-TL olduğunun tespit edildiği, bu halde davacının vekaletin kötüye kullanıldığı yönündeki iddiasının sabit olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacının yapmış olduğu suç duyurusu üzerine davalılar hakkında başlatılan soruşturmada davalılardan Şahnaz ifadesinde; davacının kendisine 32.000 Euro gönderdiğini, davacıya taşınmazın değerinin 200.000 TL olduğunu söylediği, davalılar hakkında dolandırıcılık suçundan ceza davası açıldığı ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece BK"nın 74. maddesi gereğince ceza hakiminin maddi vakaya ilişkin tespitinin derdest dosyaya etkisi de gözönünde bulundurularak, bekletici mesele yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.Hal böyle olunca mahkemece, yukarıdaki açıklamalara binaen ... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/586 Esas sayılı dava dosyasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazların incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene idesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.