15. Hukuk Dairesi 2016/698 E. , 2017/2213 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tük. Mah. Sıf.)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulün dair verilen hüküm, davacı vekilince temyiz olunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı site yönetimi arasında imzalanan 09.02.2012 tarihli sözleşme ile davalı siteye asansör işinin belirtilen sürede yapılarak 20.04.2012 tarihinde teslim edildiğini, akabinde 01.06.2012 tarihinde bakım sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirket tarafından işin bedeli olan toplam 43.660,00 TL alacakla ilgili 21.09.2012 tarihli fatura düzenlendiğini, iş sahibi tarafından ödenmemesi üzerine 25.000,00 TL"nin tahsili için icra takibi başlattığını, davalının borca itiraz ettiğini, ödenen miktarın 32.100,00 TL olduğunun ikrar edildiğini, bu durumda dahi 11.560,00 TL alacağının açık olmasına rağmen sadece 4.900,00 TL"sinin kabul edildiğini, eserin tam ve ayıpsız teslim edildiğini, itirazın iptâli ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili ise, davacıya toplamda 32.100,00 TL ödendiğini, sözleşmede her şey dahil 37.000,00 TL bedel kararlaştırılmış olup, ödemenin mahsubuyla 4.900,00 TL alacakları kaldığını, ancak asansörün de yapıldıktan sonra sürekli olarak arıza verdiğini, işin sözleşmeye uygun olmadığını, bu kısmın ayıplar nedeniyle ödenmediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, 2.570,00 TL asıl alacak üzerinden ve 207,30 TL işlemiş faizle birlikte itirazın toplam 2.777,30 TL üzerinden iptâli ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin ve taraflarca talep edilen icra inkâr ve kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
.Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık eserin ayıplı olup olmadığı ve iş bedelinin hesaplanmasında toplanmaktadır. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK"nın 365. maddesi uyarınca götürü bedel düzenlendiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin bedeli KDV dahil 43.660,00 TL"dir. Eser sözleşmelerinde yüklenicinin edimi eseri fen ve tekniğine ve iş sahibinin amacına uygun imâl edip teslim yükümlülüğü, iş sahibinin ise bedeli ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Davacı eseri teslim ettiğini idda etmiş, davalı ise, eserin ayıplı ve eksik olduğunu savunmuştur. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede garanti şartı bulunduğundan ayıplar yönünden ihbar mükellefiyeti bulunmamaktadır. Eksik işler ise ihbar gerek olmaksızın zamanaşımı süresi içerisinde her zaman ileri sürülebilir. Götürü bedel iş sözleşmelerinde hakedilen iş bedelinin bulunabilmesi için eksik yada ayıp savunması bulunduğunda, imalatın eksik ve ayıplar gözetilerek fiziki oranı bulunmalı, bu fiziki oran sözleşme bedeline uygulanmalı, hakedilen iş bedelinden kanıtlanan ödemeler mahsup edilerek bulunan bakiye bedel üzerinden dava kabul edilmelidir. Bu huusun gözetilmemesi bozma nedenidir.
Bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş, yüklenicinin hakettiğini iş bedelinin bulunabilmesi için, eserdeki eksik ve ayıplar gözetilerek tüm işe göre fiziki oranı bulunmalı, bu fiziki oran, sözleşme bedeli olan 43.660,00 TL"ye uygulanmalı, bulunacak iş bedelinden davalının kanıtladığı ve tarafların kabul ettiği 32.100,00 TL mahsup edilmeli ve davacının talep edebileceği tutar, önceki verilen kararı davalı taraf temyiz etmediğinden kazanılmış hakkı gözetilerek itirazın iptâline karar verilmelidir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.