8. Ceza Dairesi Esas No: 2017/9111 Karar No: 2019/8220 Karar Tarihi: 12.06.2019
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/9111 Esas 2019/8220 Karar Sayılı İlamı
8. Ceza Dairesi 2017/9111 E. , 2019/8220 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü: TCK.nın 268. maddesinde düzenlenen suçun oluşması için öncelikle, fail tarafından işlenen bir suçun bulunması gerekmektedir. Başka deyişle iftira suçunun aksine, bu madde bakımından gerçek bir suçun işlenmesi ve bu suçun faili ile 268. maddedeki eylemin failinin aynı kişi olması zorunludur. İşlenmiş olması gereken suçun kasıtla veya taksirli suç olması arasında bir fark bulunmamaktadır. Fakat, maddede yalnızca suçtan söz edilmekle, kabahatler veya disiplin eylemleri madde kapsamında değerlendirilmektedir. Maddedeki ifade biçiminin hatalı olduğu söylenebilir ise de, mevcut düzenleme karşısında, failin gerçekte o suçu işlememiş bulunduğunun anlaşılması halinde, başkasının kimlik bilgilerini kullanma eyleminin 268. maddedeki suçu oluşturmadığını kabul etmek, kanunilik ilkesi bakımından zorunlu görülmektedir. Bu tür eylemlerde 206. maddenin uygulanması gereklidir. Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan verilen ve kesinleşen beraat kararı karşısında hukuken sanığın işlediği bir suç bulunmadığının kabulünde zorunluluk bulunduğu halde, 31.03.2013 tarihinde kolluk görevlisine (düzenlenecek bir belgeye esas olarak) beyanda bulunurken, başkasına ait kimliği veya bilgileri kullanma eylemi 268. maddeyi değil 206. maddedeki suçu oluşturmaktadır. Bu açıklamalar ışığında kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçunun şüphelisi olarak yakalanması üzerine hakkında soruşturmaya başlandığı sırada kimliğini ... olarak beyan eden sanık ... hakkında uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan dava açıldığı, bu suçtan beraat ettiği ve bu kararın 07.02.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla; kesinleşen beraat kararı karşısında sanığın "işlediği bir suçtan" söz edilemeyeceği cihetle, TCK.nın 268. maddesinde tanımlanan suçun unsurları oluşmayıp sanığın TCK.nın 206. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği halde yazılı gerekçe ile başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi; Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 12.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.