Esas No: 2016/1644
Karar No: 2021/3350
Karar Tarihi: 15.06.2021
Danıştay 10. Daire 2016/1644 Esas 2021/3350 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/1644
Karar No : 2021/3350
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 25/09/2011 tarihinde İstanbul ili, Bayrampaşa ilçesinde bulunan … İlköğretim Okulunun bahçe duvarından atlamak istediği esnada duvarın yıkılması sonucu yaralanmasında davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek 100.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 150.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; davacının hafta sonunda okul bahçesine arkadaşları ile birlikte geldiği, top oynadıktan sonra okulun kapıları kilitli olduğu için okul duvarından atlamaya çalıştığı ve neticesinde okul duvarının davacının üzerine yıkılarak yaralanmasına sebebiyet verdiği, olayın pazar günü meydana gelmesinden dolayı okul kapılarının kapalı olmasının doğal ve zorunlu olduğu, bahçeye giriş çıkışların okulun … Sokak'ta bulunan ana giriş kapısından güvenlik kontrolünden geçilmek suretiyle yapıldığı, ancak davacının da aralarında bulunduğu kişilerin, giriş kapısında görevli kişiye görünmemek adına duvardan atladıkları, kaza ile ilgili yürütülen adli soruşturma kapsamında okul bekçisinin alınan ifadesinde, davacı ve arkadaşlarının duvardan atlama işini oyun haline getirdiklerini, ayrıca okul bahçesi duvarı çevresinde bir şeyler içtiklerini ve dengesiz hareketlerde bulunduklarını beyan ettiği, davacının okulun öğrencisi olmadığı gibi okul vaktinde de bu olayın meydana gelmediği, ayrıca davacının duvarın yapımını üstlenen … İnşaat ve Turizm San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine maddi ve manevi tazminat istemiyle … Asliye Hukuk Mahkemesinin E:… (Mahkeme kararında sehven E:… yazılmıştır.) sayılı esasında açtığı davanın derdest olduğu, ayrıca davacının tedavi giderlerinin tamamının Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığınca karşılandığı, davalı idarece tazmini gereken maddi ve manevi bir zararın oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; okul duvarının çökmesinde davalı idarenin kusurunun olup olmadığının ortaya konulması için İdare Mahkemesince keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın karar verildiği, hafta sonu bahçesinde top oynadığı okulun mezun öğrencisi olduğu, bahçeye ana kapıdan girdiği, ancak çıkacağı esnada kapının kapalı olması sebebiyle duvardan atlamak zorunda kaldığı, yıkılan okul duvarının inşaat planı ve projesi olmaksızın yaptırıldığı, duvarın usule aykırı yapılması sebebiyle dayanıksız olduğu, okul idaresinin yapı sahibi olarak kusursuz sorumluluğunun esas olması yanında duvarın yapımındaki usulsüzlük nedeniyle kusurlu sorumluluğunun da bulunduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; davacının okulun kapalı olduğu bir günde top oynamak için park, bahçe gibi alanlar bulunmaktayken duvardan atlamak suretiyle okula girmesinin kendi kusuru olduğu, okul duvarının plan ve projesiz yapıldığı ileri sürülse de, duvarın davacı ve arkadaşlarının aynı anda üstüne çıkmaları sonucu çökmesi karşısında, ortaya çıkan zararla idari eylem arasında neden-sonuç ilişkisi bulunmadığı, davacının tazminat talebini duvarı yapan inşaat firmasına yöneltmesi gerektiği, nitekim … Asliye Hukuk Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında inşaat firmasına karşı açılan davanın derdest olduğu, olayla ilgili Cumhuriyet Savcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava dosyasının incelenmesinden; 25/09/2011 pazar günü arkadaşlarıyla birlikte İstanbul ili, Bayrampaşa ilçesinde bulunan … İlköğretim Okulunun bahçesinde oyun oynamak amacıyla bulunan davacının, okul bahçesinden ayrılmak istediği sırada okul kapılarının kapalı olması sebebiyle … Sokak üzerinde bulunan okul kapısından tırmanarak çıkmak isterken beton tabliye üzerindeki tuğladan örme üçgen duvar ile birlikte düşerek yaralandığı ve uzun süre gördüğü tedavi neticesinde sağlığına kavuşamadığını beyan ettiği, … Asliye Hukuk Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında davalı idare ve okul duvarını yapan … İnşaat ve Turim San. Tic. Ltd. Şti.'ne karşı maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada, dosyanın davalı Milli Eğitim Bakanlığı yönünden önce tefrikine, ardından tefrik edilen davada Mahkemenin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla davalı Milli Eğitim Bakanlığına karşı açılan davanın görev yönünden reddine karar verildiği, bu kararın 02/04/2015 tarihinde davacıya tebliği üzerine davacı tarafından, yıkılan okul duvarının imar ve inşaat tekniğine aykırı inşa edildiği, okul kapıları kapalı olduğundan bahçeden ayrılmak için duvardan tırmanılmasının zorunluluk arz ettiği, yaralanması sonucunda vücudunda kırıklar oluştuğu, batın kısmındaki ağır yaralanma nedeniyle idrar kanalının koptuğu, Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ile Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde uzun süre tedavi gördüğü, ancak sağlığına kavuşamadığı ve malul kaldığı, olayda, davalı idarenin kusurlu sorumluluğu, her halükarda ise yapı sahibi olarak kusursuz sorumluluğu olduğu ileri sürülerek tedavi masrafları, geçici ve sürekli iş gücü kaybına bağlı oluşan maddi ve manevi zararlarının tazmini istemiyle 13/04/2015 tarihinde bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
Genel anlamı ile tam yargı davaları, idarenin faaliyetlerinden ötürü, hakları zarara uğrayanlar tarafından idare aleyhine açılan tazminat davalarıdır. Bu tür davalarda mahkeme, hem olayın maddi yönünü, başka bir ifadeyle zararı doğuran işlem veya eylemleri, hem de bundan çıkabilecek hukuki sonuçları tespit edecektir.
İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
Tam yargı davalarında, öncelikle zarara yol açtığı öne sürülen idari işlem veya eylemin hukuka uygunluğunun denetlenmesi esas alındığından, olayın oluşumu ve zararın niteliği irdelenip, idarenin hizmet kusuru olup olmadığının araştırılması, hizmet kusuru yoksa kusursuz sorumluluk ilkelerinin uygulanıp uygulanmayacağının incelenmesi, tazminata hükmedilirken de her halde sorumluluk sebebinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır. Bu bağlamda hizmet kusuru, özel hukuktaki anlamından uzaklaşarak nesnelleşen, anonim bir niteliğe sahip, bağımsız karakteri olan bir kusurdur. Hizmet kusurundan dolayı sorumluluk, idarenin sorumluluğunun doğrudan ve asli nedenini oluşturmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın gerekçesinde; olay pazar günü gerçekleştiğinden okulun kapılarının kapalı olmasının doğal ve zorunlu olduğu, okul giriş ve çıkışlarının ana kapıda bulunan güvenlik noktasından yapıldığı, davacı ve arkadaşlarının güvenlik görevlisine görünmemek adına giriş ve çıkış için okul duvarından atladıkları, davacının okul öğrencisi olmadığı gibi olayın okul saatinde de gerçekleşmediği, okul duvarını inşa eden şirket aleyhine adli yargıda devam eden tazminat davası bulunduğu, ayrıca davacının tüm tedavi giderlerinin de Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığınca karşılandığı belirtilerek, davacının yaralanması olayında davalı idarece tazmini gereken maddi ve manevi bir zararın oluşmadığı tespitlerine yer verilmekte ise de; gerek dava dilekçesinde, gerek davalı idare savunma dilekçesinde, olayla ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığının E:… sayılı dosyasında adli soruşturma yapıldığı, aynı zamanda … Asliye Hukuk Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında olayla ilgili duvarı inşa eden firma aleyhine tazminat davası açıldığı beyan edilmesine rağmen, İdare Mahkemesince, bahsi geçen soruşturma ve dava dosyasının -dosyalar kapsamında elde edilecek bilgi, belge ve iddianame ile mahkeme kararının- bakılan uyuşmazlığı hem kusurun hem de zararın varlığı bakımından doğrudan etkileyeceği dikkate alınmaksızın, ara kararıyla istenilmediği ve eksik inceleme sonucu uyuşmazlığın esası hakkında karar verildiği görülmektedir.
Bu durumda; davacının yaralandığı olayın nasıl meydana geldiğini gösterir nitelikte varsa olay tutanağı, olay yeri inceleme raporu, davalı idarece düzenlenmiş idari tahkikat raporu gibi bilgi ve belgelerin, ilgili kişi ve kurumlardan temini sağlanarak, Cumhuriyet Savcılığınca yürütülen soruşturma ve adli yargı yerince bakılan dava dosyaları da incelenmek suretiyle, öncelikle olayın meydana gelişinde kusur veya kusurları olan kişi ve kurumların tespit edilmesi, davacının kusurunun bulunması halinde zarar ile idari eylem arasındaki illiyet bağını kesecek ağırlıkta olup olmadığının değerlendirilmesi, davalı idareye atfı kabil bir kusurun varlığı halinde ise belirlenen kusur oranına göre, davacının yaşanan olayla ilgili olarak tedavi ve iş gücü kaybı nedeniyle maddi ve manevi zararlarının olup olmadığının belirlenmesi üzerine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucunda davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.