1. Hukuk Dairesi 2020/908 E. , 2020/3297 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT-TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen menfi tespit, tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ile icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemlerine ilişkindir.
Davacılar, miras bırakanları ..."in maliki olduğu ... ada ..., ... ada ..., ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazların sahte bono düzenlenerek başlatılan takip sonucunda davalı ..."e ihale edildiğini, sahte senetleri düzenleyenlerden ..."in davalı ..."in amcası, davalı ..."in babasının arkadaşı olduğunu, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek mirasbırakanın davalılar ... ve ..."e borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı ..., senetlerle ilgisi olmadığını, iyi niyetli olduğunu, 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini; davalı ..., dava konusunun zamanaşımına uğradığını, babası ... ile ..."in arkadaş olmadıklarını, bir dönem ticari alışverişleri olduğunu, satış bedelini ödediğini; davalı ..., menfi tespit davası açılamayacağını, ... ile bir bağı olmadığını; davalı ..., duruşmadaki beyanında davayla bir ilgisinin olmadığını; davalı ... duruşmada, sadece ..."i tanıdığını, taşınmazı usulüne göre devraldığını; davalı ... duruşmada, senedi ...’dan aldığını, senetteki borçluyu tanımadığını, sonrasında alacağını ..."e temlik ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasın dair verilen karar Dairece, ‘’...adreslerinde bulunamayan davalıların mernis adreslerine tebligat yapılmamıştır. Hal böyle olunca, gerekçeli kararın davalılara tebliğ edildiği adreslerine dava dilekçeleri tebliğ edilerek işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve uygulama yeri bulunmayan HMK"nın 119. maddesinden söz edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.’’ gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde tescilin yolsuz olduğunu ancak son kayıt maliklerinin iyiniyetli olduğu; menfi tespit isteminin şartlarının oluşmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ... 2. İcra Müdürlüğünün 1994/10986 Esas sayılı takip dosyasınını alacaklısının davalı ..., borçlusunun .... olduğu, borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, alacaklının icra dosyasındaki tüm hak ve alacakları ile ferilerini davalı ..."e temlik ettiği, borçlu adına kayıtlı taşınmazlara ilişkin olarak satış işlemleri için ... İcra Müdürlüğüne talimat yazıldığı ve ... İcra Müdürlüğünün 1995/101 Talimat sayılı takip dosyası ile dava konusu taşınmazların 12.09.1996 tarihinde davalı ..."e ihale edildiği, ...’ın ... ada ..., ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazları davalı ...’e 22.10.1996 tarihinde bağış suretiyle, ... ada ... parseli 19.09.1999 tarihinde davalı ...’ya satış suretiyle devrettiği, davalı ...’ın ... ada ... parseli 21.09.1999 tarihinde davalı ...’e, ...’in de 11.05.2000 tarihinde dava dışı ...’a, ...’ın da yargılama sırasında 17.12.2013 tarihinde dava dışı ...’a satış suretiyle temlik ettiği, davalı ...’nin 03.09.1998 tarihinde ... ada ... parseli davalı ...’a, ... ada ... ve ... ada ... parselleri davalı ...’e, davalı ...’nın ... ada ... parseli 24.05.1999 tarihinde davalı ...’e devrettiği, ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/73 Esas, 2007/242 Karar sayılı dosyasında müdahilin ..., sanıkların ..., ..., ..., suçun sahte bono tanzimi ve bu senetleri menfaat memini için kullanmak, suç tarihinin 18/03/1996 olduğu, yapılan yargılama sonucunda 18/06/2007 tarihinde sanıkların cezalandırılmalarına karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 2009/19600 Esas, 2011/2735 Karar sayılı 17/06/2011 tarihli kararı ile sanıklar hakkında açılan davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildiği ve kararın 17/06/2011 tarihinde kesinleştiği, anılan ağır ceza mahkemesi kararında aldırılan bilirkişi raporunda takibe koyulan 3 adet senedin ön yüzündeki yazıların ve imzanın müdahil ...’e ait olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Hemen belirtmek gerekir ki, sahteliği sabit olan 3 adet bono kullanılarak başlatılan takip sonucu takip alacaklısı ...’ün takip dosyasındaki hak ve alacaklarını temellük eden davalı ... adına ihale ile oluşan tescilin yolsuz tescil niteliğinde olduğu, ancak ikinci el konumundaki diğer davalıların iyiniyetli olmaları halinde edinimlerinin korunacağı kuşkusuz olup davalılar ..., ... ve ...’nün köyüniyetli olduklarının kanıtlanamadığı; ... ada ... parsel bakımından ise tapu iptal ve tescil istemli davanın dava tarihi itibariyle kayıt maliki olan ...’a yöneltilmediği gözetilerek tapu iptal ve tescil isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine.
Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davacılar eldeki davada, tapu iptal ve tescil talebi yanında icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti isteminde de bulunmuş olup davacıların tescilin illetini oluşturan cebri icranın yapıldığı icra takip dosyasına konu edilen senetler yönünden icra hukukundan bağımsız olarak HMK"nın 106. maddesi çerçevesinde borçlu olmadıklarının tespitini istemek yönünden hukuki yararlarının bulunduğu kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, yukarıda anılan ağır ceza mahkemesininin dosyasındaki olgular gözetilerek davacıların takibe konu edilen ve sahteliği sabit olan senetler yönünden borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacıların değinilen yön itibariyle yerine görülen temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.