22. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10113 Karar No: 2019/7934 Karar Tarihi: 08.04.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/10113 Esas 2019/7934 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2016/10113 E. , 2019/7934 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin 18/02/2003 yılından malulen emekli olduğu 30/09/2014 yılına kadar aralıksız olarak ... Belediyesi bünyesinde temizlik görevlisi olarak çalıştığını belirterek kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı ... A.Ş. tarafından davaya cevap verilmemiştir. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili; husumet itirazı ile zamanaşımı def"inde bulunmuş, davacının idarelerinden yıllık izin alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporlarına dayanılarak, kıdem tazminatı alacağı yönünden davanın kabulüne, yıllık izin ücreti alacağı açısından açılan davanın davalı ... A.Ş. yönünden reddine, diğer davalı yönünden ise kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre; davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dosya içeriğine göre; yıllık izin ücreti alacağının davalı ... A.Ş. yönünden reddedilmesi sebebiyle, bu davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan 2015 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu konuda karar verilmemesi isabetsizdir. Diğer taraftan, somut olayda; davacının emeklilik sebebi ile iş sözleşmesini feshettiğini ve kuruma başvurduğunu işverene belgelemediği anlaşılmaktadır. Bu durumda kıdem tazminatına fesih tarihinden değil, dava tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir. Bu yön gözetilmeden kıdem tazminatına fesih tarihinden faiz yürütülmesi de hatalı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.SONUÇ: a) Yukarıda açıklanan nedenle, temyiz olunan kararın hüküm fıkrasında yer alan "Davanın kabulüne" sözcüklerinin kaldırılarak yerine "Kıdem tazminatı alacağı yönünden açılan davanın kabulüne" ibarelerinin eklenmesine, b) "....akdin fesih tarihi olan 30/01/2014 tarihinden itibaren..." rakam ve sözcüklerinin kaldırılarak yerine, “dava tarihi olan 22/10/2014 tarihinden itibaren” ibaresinin yazılmasına, c) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği için 2.250,04 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine" şeklindeki bentten sonra gelmek üzere hükme "Davalı ... A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... A.Ş."ye verilmesine" rakam ve sözcüklerinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 08/04/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.