![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2020/4302
Karar No: 2021/8362
Karar Tarihi: 15.06.2021
Danıştay 6. Daire 2020/4302 Esas 2021/8362 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/4302
Karar No : 2021/8362
DAVACILAR : 1- … 2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … 2- … Müdürlüğü - …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Kahramanmaraş İli, Onikişubat İlçesi, … Mahallesi, … ada, …, …, …, … parsel sayılı taşınmazların Kahramanmaraş-Göksun Devlet Yolu Projesi kapsamında acele kamulaştırılmasına ilişkin 01.05.2017 tarihli, 2017/10119 sayılı Bakanlar Kurulu kararının ve Karayolları Genel Müdürlüğünün … tarihli, … sayılı kamu yararı kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir.
DAVACILARIN İDDİALARI : Dava konusu taşınmazların kamulaştırılmasının zorunlu olmadığı, acele kamulaştırmaya gerekçe gösterilen proje kapsamında taşınmaz belirlemesi yapılırken kamu hizmetlerinin en az maliyetle yürütülmesi ilkesi gereği öncelikle devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazların, Hazineye ait taşınmazların ve orman vasfını yitirmiş taşınmazların tercih edilmesi gerekirken, özel mülkiyete konu ve maliyeti yüksek taşınmazların belirlenmiş olmasının kamu yararı ilkesinin gözetilmediğini gösterdiği, dava konusu parsellerin kuzeyinde ve güneybatısında yol inşaatı ve emniyet sahası tesisi yapımına daha uygun olan Hazine taşınmazlarının ve orman vasfını yitirmiş taşınmazların bulunduğu, parsellerin yol inşaatı ve emniyet sahası yapılması amacıyla kamulaştırıldığının belirtilmesine rağmen aslında Kahramanmaraş Organize Sanayi Bölgesi ve Onikişubat Belediyesi Rekreasyon Alanı için kamulaştırılmaya çalışıldığı, yol inşaatı ve emniyet sahası için kamulaştırma kararı alınsaydı, devlet yolunun bitişiğindeki başka taşınmazların da kamulaştırılmasına karar verilmesi gerektiği halde bu parsellerin kamulaştırılmadığı, ihtiyaçtan daha fazla parselin kamulaştırılmak istenildiği, kamulaştırma kararının bir kısım özel şirket ve teşebbüsler için alındığı, dava konusu parsellerde çiftçilik yaparak gelir elde ettikleri, dava konusu işlemlerin uygulanması halinde tarım arazilerinin yeniden işlenmesinin imkansız olacağı, Karayolları Genel Müdürlüğünün kamu yararı kararı alma yetkisi bulunmadığından işlemin yetki yönünden hukuka aykırı olduğu, acele kamulaştırma kararının üzerinden 3 yılı geçmesine rağmen davalılar tarafından kamu hizmetine yönelik herhangi bir işlem yapılmadığı, bu durumun acele kamulaştırma kararı alınmasının şartlarının oluşmadığının kanıtı olduğu ileri sürmektedir.
DAVALILARIN SAVUNMALARI : Davanın süresinde açılmadığı, dava konusu işlemlerin tek bir davaya konu edilmesinin hukuken mümkün olmadığı, her bir parsel için ayrı ayrı dava açılması gerektiği, dava konusu parsellere yönelik acele el koyma ve bedel tespit ve tescil davalarının açıldığı, alternatif güzergah bulunmadığı, taşınmazların Kahramanmaraş-Göksun Devlet Yolu Projesi kapsamında olduğu ve projede herhangi bir değişikliğin yapılmadığı, dava konusu işlemlerin kamu yararının gerçekleştirilmesi için bir zorunluluk olduğu, Kahramanmaraş-Göksun Yolu'nun standartlarının yükseltilmesi kapsamında, Kahramanmaraş Organize Sanayi Bölgesi'ne ve rekreasyon alanına güvenli bir şeklide bağlantı sağlanabilmesi için farklı seviyeli kavşak projelendirildiği ve imalatının tamamlandığı, özellikle Organize Sanayi Bölgesi ve rekreasyon alanına bağlantının sağlanabilmesi için dava konusu parsellerin kamulaştırılmasının teknik zorunluluk olduğu, ancak davacının, parsellerin Organize Sanayi Bölgesi ve Onikişubat Belediyesi Rekreasyon Alanı için kamulaştırıldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığı, kamulaştırmanın, yol inşaatı ve emniyet sahası tesisi amacıyla yapıldığı ve bu yol ile Organize Sanayi Bölgesi ve rekreasyon alanına bağlantı sağlanacağı, işlemlerin mevzuat çerçevesinde tesis edildiği ileri sürülerek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın ve 2577 sayılı Kanunun 27. maddesinde öngörülen koşullar gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ : 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinin birinci fıkrasında; “3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir.” hükmü yer almaktadır. Madde gerekçesinde, acele ve istisnai hallerde, kanunun önceki hükümlerine uyulmasının çeşitli sakıncalar yaratabileceği göz önüne alınarak, kamunun büyük zararlara uğramasının önüne geçebilmek amacıyla acele kamulaştırma kurumunun getirildiği belirtilmiştir.
Kamulaştırma Kanununun "Acele kamulaştırma" başlıklı 27. maddesi uyarınca Cumhurbaşkanına tanınan yetki acele kamulaştırma kararı alma yetkisi değil, kamulaştırma sürecinin olağan yöntemler dışında gerçekleşebilmesine yönelik “acelelik” kararı alma yetkisidir. Zira kamu hizmetlerinin yerine getirilebilmesi amacıyla kamulaştırma işlemini tesis etmesi gereken makam Cumhurbaşkanı değil, kamu hizmetini yerine getirmekle yükümlü olan idaredir. Cumhurbaşkanı yalnızca, kamulaştırma kararının yerine getirilmesinin olağan dışı bir şekilde, acele yöntemlerle yapılmasının gerekliliğini ortaya koyan bir karar almaktadır.
Bu bağlamda, her şeyden önce, her ne kadar 04.05.2017 tarih ve 30086 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 01.05.2017 tarih 2017/10119 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla, ilgili taşınmazların Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılması şeklinde karar alınmış ise de, bu kararın, taşınmazların kamulaştırılmasında acelelik halinin varlığını ortaya koyan bir karar niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.
Bilindiği üzere, İdarenin, “olağan dışı” birtakım durumlar karşısında, kamulaştırmaya konu taşınmazlara daha acil olarak ihtiyaç duyması, anılan taşınmazları bir an önce kullanmaya başlamaya muhtaç olması, bir başka ifadeyle, kamu yararının daha baskın bir hale gelmesi durumunda, olağan usulden ayrılması söz konusu olabilir. Bu doğrultuda, Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde, “olağan dışı” hallerde, belli şartların varlığına bağlı olarak, olağan usuldeki bazı işlemler sonradan tamamlanmak üzere, idarenin kamulaştırmaya konu taşınmaza el koymasına izin verilmiş ve bu istisnai yöntem özel olarak düzenlenmiştir. Acelelik kararının alınması ve ardından kamulaştırma usulü tamamlanmadan idarenin taşınmaza el koyması; taşınmazın çıplak mülkiyetinin malikte kalmak kaydıyla, idareye, taşınmazı kullanma, ondan yararlanma ve üzerinde birtakım tasarrufta bulunma yetkisi veren, kamu hukuku statüsüne dayalı bir işlemdir. Bu işlem, malikin mülkiyet hakkı üzerinde hakkın kullanımının kısıtlanmasına yönelik somut bir sonuç doğuracağından, malikin mülkiyet hakkının korunabilmesi için malike sağlanan güvenceler ve taşınmaza el koyulmasında amaçlanan kamu yararı ile malikin mülkiyet hakkı arasındaki dengenin korunması önem arz etmektedir.
Kahramanmaraş-Göksun Devlet Yolu Projesinin tamamlanarak gerçekleşmesinin anılan bölge için sağlayacağı yararlar dikkate alındığında, projenin zamanında tamamlanabilmesinde kamu yararı bulunduğu açık olsa da, istisnai bir yol olarak öngörülen acele kamulaştırma usulünün uygulanabilmesi için yalnızca acelelik şartının varlığı yeterli değildir. Nitekim yukarıda yer verilen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinin gerekçesinde acelelik hali dışında olağan dışı bir durumun varlığına da vurgu yapılmıştır.
Bu durumda, uyuşmazlığa konu taşınmazların bir kısmının kamulaştırılmasında, olağan dışı bir yöntem olan acele kamulaştırma usulünün uygulanmasını gerektirecek şartlar oluşmadığından, dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI … DÜŞÜNCESİ : Dava, Kahramanmaraş-Göksun Devlet yolu 14+012.62-70+967.00 kilometreleri arasındaki yol yapım çalışmaları kapsamında ekli harita ile listede güzergahı ve bulunduğu yer ile ada ve parsel numaraları gösterilen taşınmazların Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılması yolundaki 04.05.2017 günlü, 30086 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 01.05.2017 günlü, 2017/10119 sayılı Bakanlar Kurulu kararının ve Karayolları Genel Müdürlüğünün … günlü, … sayılı kamu yararı kararının, Kahramanmaraş İli, Onikişubat İlçesi, … Mahallesi, … ada, …, …, … … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idarelerin süre itirazı yerinde görülmemiştir.
Anayasa'nın 13. ve 35. madde hükümleri uyarınca mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla Anayasa'ya uygun olarak yasayla sınırlandırılması mümkündür. Ancak buna ilişkin düzenlemeler öncelikle kamu yararına dayanmalıdır. Ülkemizin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolüyle de mülkiyet hakkı bir insan hakkı olarak kabul edilmiş ve bu hakkın orantılılık ilkesi çerçevesinde kamu yararı gözetilerek sınırlandırılabileceği ifade edilmiştir. Buna göre, bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kamulaştırma yolu ile kaldırılması (mülkiyetin el değiştirmesi) kamu yararının karşılanması zorunluluğunun özel mülkiyet hakkının korunmasından üstün tutulması şartına bağlıdır. Bu çerçevede, 2942 sayılı Yasanın 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Bu koşullardan ikisi Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olması halleri şeklinde açıkça sayılmak suretiyle üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda üçüncü koşul olan aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar verilebilmesi için de kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin olma halinin maddede yer alan diğer iki koşula paralel nitelik taşıması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, Kahramanmaraş ili, Onikişubat ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel(eski …), … parsel(eski …), … parsel (eski …) ve … parsel(eski …) sayılı uyuşmazlığa konu taşınmazların Kahramanmaraş-Göksun Yolu yol yapım çalışmaları güzergahında bulunması nedeniyle dava konusu acele kamulaştırma kararının alındığı, Karayolları Genel Müdürlüğünün dava konusu kamu yararı kararıyla da taşınmazların yol inşaatı ve emniyet sahası tesisi amacıyla kamulaştırılmasında kamu yararı bulunduğuna karar verildiği, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin … günlü, E:… Değişik İş, K:… sayılı; E:… Değişik İş, K:… sayılı; E:… Değişik İş, K:… sayılı; E:… Değişik İş, K:… sayılı kararıyla anılan taşınmazlara yönelik olarak acele el koyma kararı verildiği, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davalarının açıldığı, Kahramanmaraş-Göksun Devlet Yolu Projesine yönelik açılmış bir davanın bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davalı idareler tarafından, Kahramanmaraş-Göksun Yolu'na cepheli olan uyuşmazlığa konu parsellerin yol yapım çalışmaları güzergahında bulunduğu, Kahramanmaraş-Göksun Yolu'nun standartlarının yükseltilmesi kapsamında, Kahramanmaraş Organize Sanayi Bölgesi'ne ve rekreasyon alanına güvenli bir şeklide bağlantı sağlanabilmesi için farklı seviyeli kavşak projelendirilmesi yapılarak imalatının tamamlandığı, özellikle Organize Sanayi Bölgesi ve rekreasyon alanına bağlantının sağlanabilmesi için dava konusu parsellerin kamulaştırılmasının teknik zorunluluk olduğu, kamulaştırmanın, yol inşaatı ve emniyet sahası tesisi amacıyla yapıldığı ve bu yol ile Organize Sanayi Bölgesi ve rekreasyon alanına bağlantı sağlanacağı belirtilmiştir. Diğer taraftan, uyuşmazlığa konu taşınmazların tarım arazisi niteliğinde olduğu, ancak tarım dışı amaçla kullanım izni verildiğine ilişkin dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, uyuşmazlığa konu taşınmazların tarım dışı amaçla kullanım iznine yönelik olarak alınmış bir karar bulunmadığı gibi, Kahramanmaraş-Göksun Devlet Yolu Projesi kapsamında yol inşaatı ve emniyet sahası tesisi amacının tek başına acele kamulaştırma yapılmasına gerekçe teşkil etmeyeceği, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesinde öngörülen acele kamulaştırma prosedürünün uygulanabilmesi için gerekli olan olağanüstü durumların ve bu yönteme başvurulması ile amaçlanan kamu yararının somut olarak ortaya konulamadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemlerde mevzuata ve hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 01.05.2017 günlü, 2017/10119 sayılı Bakanlar Kurulu kararının ve Karayolları Genel Müdürlüğünün … günlü, … sayılı kamu yararı kararının uyuşmazlığa konu taşınmazlar yönünden iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Kahramanmaraş-Göksun Yolu'na cepheli olan Kahramanmaraş ili, Onikişubat ilçesi, … Mahallesi, … sayılı parselin ifrazı sonucu … ada, … sayılı parselin, … sayılı parselin ifrazı sonucu … ada, … sayılı parselin, … sayılı parselin ifrazı sonucu … ada, … sayılı parselin, … sayılı parselin ifrazı sonucu ise … ada, … sayılı parselin oluştuğu, anılan parsellerin, Kahramanmaraş-Göksun Yolu yol yapım çalışmaları güzergahında bulunması nedeniyle 01.05.2017 tarihli, 2017/10119 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla Kahramanmaraş-Göksun Devlet Yolu Projesi kapsamında acele kamulaştırılmasına, Karayolları Genel Müdürlüğünün … tarihli, … sayılı kararıyla da parsellerin yol inşaatı ve emniyet sahası tesisi amacıyla kamulaştırılmasında kamu yararı bulunduğuna karar verildiği, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarihli, E:… Değişik İş, K:… sayılı kararıyla … ada, … (eski …) sayılı parsele, … tarihli, E:… Değişik İş, K:… sayılı kararıyla … ada, … (eski …) sayılı parsele, … tarihli, E:… Değişik İş, K:… sayılı kararıyla … ada, … (eski …) sayılı parsele, … tarihli, E:… Değişik İş, K:… sayılı kararıyla … ada, … (eski …) sayılı parsele yönelik acele el koyma kararı verildiği, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında … ada, … sayılı parsele yönelik, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında … ada, … sayılı parsele yönelik, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında … ada, … sayılı parsele yönelik, E:… sayılı dosyasında ise … ada, … sayılı parsele yönelik kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT :
Anayasanın 35. maddesinde: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü yer almaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolünün "Mülkiyetin korunması" başlıklı 1. maddesinde: "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez." hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun "Acele kamulaştırma" başlıklı 27. maddesinde; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca (işlem tarihinde ise Cumhurbaşkanınca) karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği kuralına yer verilmiştir.
Anılan mevzuat hükümleri açısından bakıldığında, özel mülkiyet hakkının, korunması gereken temel insan hakları arasında öngörüldüğü, anayasa ve uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hakkını korumaya yönelik düzenlemelere yer verildiği, bu düzenlemelerde mülkiyet hakkına müdahalelerin olabileceğinin öngörüldüğü, ancak bu müdahalelerde kamu yararı gerekçesi, kanuni düzenleme gereği ve ölçülülük ya da orantılılık gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınması gerektiği; aksi durumda müdahalenin mülkiyet hakkı ihlaline neden olacağı kabul edilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla da bu hususların açık bir şekilde ortaya konulduğu görülmektedir.
Bu açıdan, kamu gücü kullanılarak özel mülkiyetteki taşınmazların kamu eline geçirilmesini ifade etmesi anlamında kamulaştırmanın yargısal incelemesinde, mülkiyet hakkına söz konusu müdahalede yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde kamu yararının varlığının, kanuni düzenleme gereğinin ve orantılılık noktasında adil dengenin sağlanıp sağlanmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
2942 sayılı Kanunun 27. maddesi yönünden inceleme yapıldığında ise, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem şeklinde düzenlendiğinden, madde hükmü ile üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Bu koşullardan ikisinde Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olması halleri şeklinde açıkça sayılmak suretiyle üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda, üçüncü koşul olan aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar verilebilmesi için de kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin olma halinin maddede yer alan diğer iki koşula paralel nitelik taşıması gerekmektedir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
USUL YÖNÜNDEN:
Uyuşmazlıkta, dava konusu acele kamulaştırma işlemine yönelik olarak davacılara herhangi bir tebligat yapılmadığı ve davacılar tarafından, dava konusu taşınmazların acele kamulaştırılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı kararı alındıktan sonra taşınmazların bedelinin tespiti ve tescili için adli yargıda açılan davalar sonucu uyuşmazlık konusu acele kamulaştırma işleminin öğrenildiği görüldüğünden, davalıların süre aşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
ESAS YÖNÜNDEN:
Uyuşmazlıkta, Kahramanmaraş-Göksun Yolu'na cepheli olan dava konusu parsellerin Kahramanmaraş-Göksun Yolu yol yapım çalışmaları güzergahında bulunması nedeniyle Kahramanmaraş-Göksun Devlet Yolu Projesi kapsamında yol inşaatı ve emniyet sahası tesisi amacıyla acele kamulaştırılmasına karar verildiği, Kahramanmaraş-Göksun Yolu'nun standartlarının yükseltilmesi kapsamında, Kahramanmaraş Organize Sanayi Bölgesi'ne ve rekreasyon alanına güvenli bir şeklide bağlantı sağlanabilmesi için farklı seviyeli kavşak projelendirildiği ve imalatının tamamlandığı, özellikle Organize Sanayi Bölgesi ve rekreasyon alanına bağlantının sağlanabilmesi için dava konusu parsellerin kamulaştırılmasının teknik zorunluluk olduğu, kamulaştırmanın, yol inşaatı ve emniyet sahası tesisi amacıyla yapıldığı ve bu yol ile Organize Sanayi Bölgesi ve rekreasyon alanına bağlantı sağlanacağı, Kahramanmaraş-Göksun Devlet Yolu Projesine yönelik açılmış herhangi bir davanın bulunmadığı ve anılan projede herhangi bir değişikliğin yapılmadığı anlaşılmıştır.
Kahramanmaraş-Göksun Devlet Yolu Projesinin bölgedeki sanayinin ihtiyaç duyduğu dengeli bir planlama ve yapılanmanın oluşturulmasına imkan sağlayacağı, anılan projeyle birlikte ulaşım altyapısının hizmet seviyesinin artacağı, dava konusu edilen acele kamulaştırma kararının dayanağı olan devlet yolu projesine karşı dava açılmadığı, söz konusu proje kapsamındaki yapım çalışmalarının hızlı bir şekilde tamamlanarak bütünüyle hizmete açılmasının projenin fonksiyonelliğini artırarak kamu yararına hizmet edeceği sonucuna ulaşılmakta ve gerçekleşecek kamu yararının karşılanması gereksiniminin taşınmaz maliklerinin yararından üstün olması yanında, sözü edilen kamu yararının ise, genel kamulaştırma usulü ile sağlanması amaçlanan kamu yararından farklı olarak, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren, aceleliği zorunlu kılan bir yarar olduğu görülmektedir.
Kahramanmaraş-Göksun Devlet Yolu Projesinin tamamlanarak gerçekleşmesi durumunda anılan bölge için sağlayacağı yararlar dikkate alındığında, projenin zamanında tamamlanabilmesi ve gecikmeden dolayı kamunun zarar görmemesi için dava konusu taşınmazların yol inşaatı ve emniyet sahası tesisi amacıyla acele kamulaştırmasının bir zorunluluk olduğu ve bu kapsamda mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin orantılı bir müdahale olduğu sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, Kahramanmaraş-Göksun Devlet Yolu Projesi kapsamında kalan dava konusu taşınmazların yol inşaatı ve emniyet sahası tesisi amacıyla 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırmasına ilişkin Cumhurbaşkanı kararında ve parsellerin yol inşaatı ve emniyet sahası tesisi amacıyla kamulaştırılmasında kamu yararı bulunduğuna ilişkin kararda hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesi kapsamında kalan DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-g maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 15/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.