Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2019/20646
Karar No: 2021/8361
Karar Tarihi: 15.06.2021

Danıştay 6. Daire 2019/20646 Esas 2021/8361 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/20646
Karar No : 2021/8361

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : 1- … - … 2- … Başkanlığı - …

DAVANIN KONUSU : Diyarbakır İli, Sur İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın acele kamulaştırılmasına yönelik 14/01/2013 tarihli, 2013/4215 sayılı Bakanlar Kurulu kararının ve anılan acele kamulaştırma kararı sonrasında Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca tesis edilen tüm işlemlerinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Tebligatların yapılmadığı, savunma hakkının ihlal edildiğii kararda acelelik halinin ne olduğunun ortaya konulmadığı, sebep öğesinin bölgedeki her parsel için ayrı ayrı oluşturulması gerektiği, mülkiyet hakkının ihlal edildiği, sonuç itibariyle acelelik halinin bulunmadığı ileri sürülmektedir.

DAVALILARIN SAVUNMASI : Diyarbakır İli, Tarihi Sur Koruma Bandı içerisindeki … ve … Mahalleleri ile … Bölgesindeki … Mahallesi sınırları içerisindeki taşınmazlara Diyarbakır Valiliği, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Sur Belediyesi ve İdareleri arasında muhtelif tarihlerdeki protokollere bağlı olarak yürütülen proje kapsamında 2008 yılında çalışmalara başlanıldığı, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığının bölge için acele kamulaştırma kararı alınmasına yönelik 17.10.2012 tarihli yazısı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 6306 Sayılı Yasaya göre bölgeyi riskli alan ilan edildiği, riskli alan sınırları içerisinde kalan projelere ilişkin iş ve işlemlerin (Hak sahipliği, uzlaşma, kamulaştırma, acele kamulaştırma v.b.) devam ettirilmesinde sakınca bulunmadığını belirten 13.12.2012 tarihli yazısının da dikkate alınarak Başkanlığa yapılan müracaat neticesinde bölgede yürütülen proje kapsamındaki taşınmazlara ilişkin 14.01.2013 tarihinde Bakanlar Kurulunca acele kamulaştırma kararı alındığı, Kamulaştırma Kanununda öngörülen acelelik halinin gerçekleştiği, şartları gerçekleşmeyen yürütmenin durdurulması talebinin reddi gerektiği, yapılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlığa konu alan için gerekli olan yukarıda yer verilen ayrıntılı teknik çalışmaların yapıldığı, bunun sonucunda bölgenin riskli alan ilan edildiği, bu riskli alan ilanı doğrultusunda bölgenin sağlıklı yapılaşmasının taşınmaz kültür varlıklarının ihya ve restorasyon çalışmalarının ivedilikle aslına uygun olarak tamamlanmasının sağlanmasının hedeflendiği, alanın bütünlüğü de göz önünde bulundurularak yukarıda belirtilen sebeplerle ve kullanılmaz halde bulunan bölgenin kent çeperinde çöküntü alanı oluşumunun önlenmesi, imar ıslahının bir an önce yapılabilmesi için acele kamulaştırma kararının alındığı sonucuna varıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI DANIŞTAY SAVCISI … DÜŞÜNCESİ : Dava, Diyarbakır İli, Sur İlçesi … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın acele kamulaştırılmasına yönelik 14/01/2013 tarihli, 2013/4215 sayılı Bakanlar Kurulu kararının ve anılan acele kamulaştırma kararı sonrasında Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca tesis edilen tüm işlemlerinin iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idarelerin usule ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun hükümleri ile riskli alan olarak ilan edilen bölgelerde taşınmaz malikleriyle anlaşma sağlanamayan durumlarda acele kamulaştırma yoluna da gidilebileceği öngörülmüştür.
Anayasa'nın 13. ve 35. madde hükümleri uyarınca mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla Anayasa'ya uygun olarak yasayla sınırlandırılması mümkündür. Ancak buna ilişkin düzenlemeler öncelikle kamu yararına dayanmalıdır. Ülkemizin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolüyle de mülkiyet hakkı bir insan hakkı olarak kabul edilmiş ve bu hakkın orantılılık ilkesi çerçevesinde kamu yararı gözetilerek sınırlandırılabileceği ifade edilmiştir. Buna göre, bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kamulaştırma yolu ile kaldırılması (mülkiyetin el değiştirmesi) kamu yararının karşılanması zorunluluğunun özel mülkiyet hakkının korunmasından üstün tutulması şartına bağlıdır. Bu çerçevede, 2942 sayılı Yasanın 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Bu koşullardan ikisi Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olması halleri şeklinde açıkça sayılmak suretiyle üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda üçüncü koşul olan aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar verilebilmesi için de kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin olma halinin maddede yer alan diğer iki koşula paralel nitelik taşıması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, Diyarbakır İli, Tarihi Su Koruma Bandı içerisindeki … ve … Mahalleleri ile … Bölgesindeki … Mahallesi sınırları içerisindeki taşınmazlara Diyarbakır Valiliği, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Sur Belediyesi ve İdareleri arasında muhtelif tarihlerdeki protokollere bağlı olarak yürütülen proje kapsamında 2008 yılında çalışmalara başlanıldığı, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığının bölge için acele kamulaştırma kararı alınmasına yönelik 17.10.2012 tarihli yazısı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 6306 Sayılı Yasaya göre bölgenin riskli alan ilan edildiği, riskli alan sınırları içerisinde kalan projelere ilişkin iş ve işlemlerin devam ettirilmesinde sakınca bulunmadığını belirten 13.12.2012 tarihli yazısı da dikkate alınarak Toplu Konut İdaresi Başkanlığa yapılan müracaat neticesinde bölgede yürütülen proje kapsamındaki taşınmazlara ilişkin 14.01.2013 tarihinde Bakanlar Kurulunca acele kamulaştırma kararı alındığı, davaya konu taşınmazın bulunduğu alanın, 5216 sayılı Kanununun değişik 7. Maddesi ve 2985 Sayılı Toplu Konut Kanunu'na istinaden 17.06.2009 tarihinde "Gecekondu Dönüşüm Proje Alanı" olarak ilan edildiği, yine … Mahallesinin de içerisinde bulunduğu Sur içinin tamamının 6306 Sayılı Kanuna göre 04.11.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu'nun 22.10.2012 tarihli ve 2012/3900 sayılı kararı ile "Riskli Alan" ilan edildiği, Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile Sur içi 1/1000 ve 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planının onaylandığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının … tarihli, … sayılı yazısında, 2012 yılında riskli alan ilan edilen ve Suriçi bölgesi içerisinde yeralan ada ve parsel numaralarıyla belirtilen taşınmazların acele kamulaştırılması için Bakanlar Kurulu kararı alınmasının istenildiği, söz konusu teklif yazının ekinde yer alan gerekçe raporunda; uyuşmazlığa konu alanda gerçekleştirilecek dönüşüm uygulamaları ile riskli yapı stoku içinde yaşayan nüfusun can ve mal güvenliğinin sağlanması, riskli yapılardan kaynaklanacak afet risklerinin azaltılarak ülkemizin önemli kültürel zenginlikleri arasında bulunan alanda taşınmaz kültür varlıklarının tahribatının engellenmesi, yapı ve doku bütünlüğü bozularak aykırılık teşkil eden yapıların dokuya uyumlu hale getirilmesi, kültür varlıklarının restorasyon, bakım onarım, güçlendirme, iyileştirme, sağlıklaştırma vb. yönünde yapılacak müdahelelerle bölgeye kazandırılmasına yönelik çalışmaların yapılması ve alanda terör örgütü mensuplarınca zarar verilen konut ve işyerlerinin sağlıklı ve güvenli hale getirilmesi ve mağduriyetlerin giderilmesinin amaçlandığı, terör olayları sonucunda Sur bölgesinde birçok ev ve işyerinin hasar gördüğü, Suriçinin sit alanı olması, birçok tescilli yapı bulunması nedeniyle alandaki zarar tespit işlemlerinin yapılacağı Sur bölgesi içerisinde yıkılan yerlerden başlamak suretiyle yıkım ve yapım işlerinin etaplar halinde gerçekleştirileceği, Sur ilçesinde yapılacak yıkım ve yenileme işlemlerinin 60 ayda yapılmasının planlandığı, koruma amaçlı imar planı kararları doğrultusunda kültürel taşınmaz varlıklarının röleve, restütisyon ve restorasyon işlemlerinin gerçekleştirileceğinin belirtildiği, … tarih ve … sayılı Koruma Kurulu Kararı ile de planda revize yapıldığı, dava konusu taşınmazın işaretlendiği proje alanı haritasında da dava konusu taşınmazın meri imar planında okul alanı olarak fonksiyonlanan saha içerisinde yer aldığı, uyuşmazlığa konu alanın 2985 Sayılı Toplu Konut Kanununa istinaden "gecekondu dönüşüm proje alanı" olarak ilan edildiği, Sur İlçesinde proje sahasının da içinde bulunduğu bölgede uzlaşma görüşmelerinin yapıldığı, bu kapsamda uzlaşma sağlanamayan taşınmaz maliklerine yönelik bedel tespiti ve tescil davaları açıldığı ve mahkemelerce belirlenen bedellerin yatırılarak tapuların tesciline dair kararların alınmasının sağlandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, bir bölgenin riskli alan olarak ilan edilmesi tek başına acele kamulaştırma yapılabilmesi için yeterli olmamakla birlikte, riskli alan olarak ilan edilen uyuşmazlığa konu bölgenin sağlıklı yapılaşmasının, taşınmaz kültür varlıklarının ihya ve restorasyon çalışmalarının gecikmeksizin aslına uygun olarak tamamlanmasının hedeflendiği, dokusu bozulan ve kullanılamaz hale gelen bölgenin önemi ve özelliği dikkate alınarak bütünlüğünün sağlanması amacı doğrultusunda acele kamulaştırma yoluna gidildiği anlaşılmakla, olayda 2942 sayılı Yasanın 27. maddesinin uygulanabilmesi için gerekli olan olağanüstü durumun, acelelik halinin ve bu yönteme başvurulması ile amaçlanan kamu yararının bulunduğu sonucuna varıldığından, dava konusu Bakanlar Kurulu kararında mevzuata ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Diyarbakır İli, Sur İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın acele kamulaştırılmasına yönelik 14/01/2013 tarihli, 2013/4215 sayılı Bakanlar Kurulu kararının ve anılan acele kamulaştırma kararı sonrasında Toplu Konut İdare Başkanlığınca tesis edilen tüm işlemlerinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 35. maddesinde: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü yer almaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolünün "Mülkiyetin korunması" başlıklı 1. maddesinde: "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez." hükmüne yer verilmiştir.
Anılan mevzuat hükümleri açısından bakıldığında, özel mülkiyet hakkının, korunması gereken temel insan hakları arasında öngörüldüğü, anayasa ve uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hakkını korumaya yönelik düzenlemelere yer verildiği, bu düzenlemelerde mülkiyet hakkına müdahalelerin olabileceğinin öngörüldüğü, ancak bu müdahalelerde kamu yararı gerekçesi, kanuni düzenleme gereği ve ölçülülük yada orantılılık gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınması gerektiği; aksi durumda müdahalenin mülkiyet hakkı ihlaline neden olacağı kabul edilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla da bu hususların açık bir şekilde ortaya konulduğu görülmektedir.
Bu açıdan, kamu gücü kullanılarak özel mülkiyetteki taşınmazların kamu eline geçirilmesini ifade etmesi anlamında kamulaştırmanın yargısal incelemesinde, mülkiyet hakkına söz konusu müdahalede yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde kamu yararının varlığının, kanuni düzenleme gereğinin ve orantılılık noktasında adil dengenin sağlanıp sağlanmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun "Acele kamulaştırma" başlıklı 27. maddesinde; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği kuralına yer verilmiştir.
2942 sayılı Kanunun 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem şeklinde düzenlendiğinden, madde hükmü ile üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Bu koşullardan ikisinde Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olması halleri şeklinde açıkça sayılmak suretiyle üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda, üçüncü koşul olan aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar verilebilmesi için de kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin olma halinin maddede yer alan diğer iki koşula paralel nitelik taşıması gerekmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta; Diyarbakır İli, Tarihi Sur Koruma Bandı içerisindeki … ve … Mahalleleri ile … Bölgesindeki … Mahallesi sınırları içerisindeki taşınmazlara Diyarbakır Valiliği, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Sur Belediyesi ve İdareleri arasında muhtelif tarihlerdeki protokollere bağlı olarak yürütülen proje kapsamında 2008 yılında çalışmalara başlanıldığı, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığının bölge için acele kamulaştırma kararı alınmasına yönelik 17.10.2012 tarihli yazısı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 6306 Sayılı Yasaya göre bölgenin riskli alan ilan edildiği, riskli alan sınırları içerisinde kalan projelere ilişkin iş ve işlemlerin devam ettirilmesinde sakınca bulunmadığını belirten 13.12.2012 tarihli yazısı da dikkate alınarak Toplu Konut İdaresi Başkanlığa yapılan müracaat neticesinde bölgede yürütülen proje kapsamındaki taşınmazlara ilişkin 14.01.2013 tarihinde Bakanlar Kurulunca acele kamulaştırma kararı alındığı, davacıya ait … ada, … parsel sayılı 68 m2 yüz ölçümlü taşınmazın tamamının davacının babası ...'ye ait olduğu, bu kişinin mirasçılarından biri olan davacıya 1/8 hisse karşılığı 8,50 m2 arsa payı düştüğü, davacı dışındaki diğer mirasçılar tarafından taşınmazın toplam 7/8 hissesini (59,50m2) m2 sinin 100TL/m2'den anlaşma yoluyla 04.05.2012 tarihinde devir edildiği, davacının 8,50 m2 hissesi için uzlaşma sağlanamadığından mahkemece acele el koyma safhasında 500TL/m2, bedel tespit davasında ise m2'sine 800TL/m2 değer tespiti yapıldığı, mahkeme kararları gereğince tespit edilen bedellerin davacı adına yatırıldığı, dava konusu taşınmazın bulunduğu ... Mahallesinde Diyarbakır Valiliği ile 31.03.2008 tarihinde imzalanan protokol ile çalışmalara başlanıldığı, daha sonra Diyarbakır Valiliği, Sur Belediyesi ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile muhtelif zamanlarda imzalanan protokoller ile çalışmalara devam edildiği, davaya konu taşınmazın bulunduğu alanın, 5216 sayılı Kanununun değişik 7. maddesi ve 2985 Sayılı Toplu Konut Kanunu'na istinaden 17.06.2009 tarihinde "Gecekondu Dönüşüm Proje Alanı" olarak ilan edildiği, yine ... Mahallesinin de içerisinde bulunduğu Sur içinin tamamının 6306 Sayılı Kanuna göre 04.11.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu'nun 22.10.2012 tarihli ve 2012/3900 sayılı kararı ile "Riskli Alan" ilan edildiği, Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile Sur içi 1/1000 ve 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planının onaylandığı, … tarih ve … sayılı Koruma Kurulu Kararı ile de planda revize yapıldığı, dava konusu taşınmazın işaretlendiği proje alanı haritasında da dava konusu taşınmazın meri imar planında okul alanı olarak fonksiyonlanan saha içerisinde yer aldığı, uyuşmazlığa konu alanın 2985 Sayılı Toplu Konut Kanununa istinaden "gecekondu dönüşüm proje alanı" olarak ilan edildiği, "Gecekondu Dönüşüm Proje Alanı" ile ilgili açılan bir davanın bulunmadığı, Sur İlçesinde proje sahasının da içinde bulunduğu bölgede uzlaşma görüşmelerinin yapıldığı, bu kapsamda uzlaşma sağlanamayan taşınmaz maliklerine yönelik bedel tespiti ve tescil davaları açıldığı ve mahkemelerce belirlenen bedellerin yatırılarak tapuların tesciline dair kararların alınmasının sağlandığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca bahsi geçen riskli alan kararının 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca alındığı, söz konusu riskli alan kararı öncesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Diyarbakır İli, Sur İlçesi, Suriçi Bölgesi için hazırlanan teknik raporda: Uyuşmazlık konusu bölgenin mevcut yapı stoğunun niteliklerinin araştırıldığı; Bölgedeki özel ve kamu taşınmazları belirlenerek, alana ilişkin yerinde fiziki tespitleri yapıldığı; Alandaki yapıların; risk unsuru, kat adetleri, yapısal, ruhsat ve tescilli kültür varlığı durumlarının tespitinin gerçekleştirildiği; deprem risk analizlerinin yapıldığı ve bu başlıklara ilişkin haritaların çizildiği, bölgenin afet geçmişinin araştırıldığı; Suriçi Bölgesinin yıllar itibariyle değişen imar durumunun irdelendiği, bölge içerisinde yer alan anıtsal ve sivil mimarlık örneği teşkil eden korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının tespit edildiği ve bu taşınmazlara ilişkin envanterin çıkarıldığının belirtildiği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Başbakanlığa hitaben göndermiş olduğu … tarihli, … sayılı yazı ile 2012 yılında riskli alan ilan edilen ve Suriçi bölgesi içerisinde yeralan ada ve parsel numaralarıyla belirtilen taşınmazların acele kamulaştırılması için Bakanlar Kurulu kararı alınmasının istenildiği, söz konusu teklif yazının ekinde yer alan gerekçe raporunda; uyuşmazlığa konu alanda gerçekleştirilecek dönüşüm uygulamaları ile riskli yapı stoku içinde yaşayan nüfusun can ve mal güvenliğinin sağlanması, riskli yapılardan kaynaklanacak afet risklerinin azaltılarak ülkemizin önemli kültürel zenginlikleri arasında bulunan alanda taşınmaz kültür varlıklarının tahribatının engellenmesi, yapı ve doku bütünlüğü bozularak aykırılık teşkil eden yapıların dokuya uyumlu hale getirilmesi, kültür varlıklarının restorasyon, bakım onarım, güçlendirme, iyileştirme, sağlıklaştırma, vb. yönünde yapılacak müdahelelerle bölgeye kazandırılmasına yönelik çalışmaların yapılması ve alanda terör örgütü mensuplarınca zarar verilen konut ve işyerlerinin sağlıklı ve güvenli hale getirilmesi ve mağduriyetlerin giderilmesinin amaçlandığı, terör olayları sonucunda Sur bölgesinde birçok ev ve işyerinin hasar gördüğü, Suriçinin sit alanı olması, birçok tescilli yapı bulunması nedeniyle alandaki zarar tespit işlemlerinin yapılacağı Sur bölgesi içerisinde yıkılan yerlerden başlamak suretiyle yıkım ve yapım işlerinin etaplar halinde gerçekleştirileceği, Sur ilçesinde yapılacak yıkım ve yenileme işlemlerinin 60 ayda yapılmasının planlandığı, koruma amaçlı imar planı kararları doğrultusunda kültürel taşınmaz varlıklarının röleve, restütisyon ve restorasyon işlemlerinin gerçekleştirileceği, bu kapsamda alanın riskli alan olarak ilan edilmesi gerektiği, alan içinde bulunan yapıların can ve mal güvenliği açısından risk teşkil etmesi taşınmazların tahliyesinin ve yıkımının ve akabinde yeni yapıların yapımının bir an önce başlatılması ve bitirilmesinin zaruri olduğu, terör örgütü mensuplarınca zarar verilen konut ve işyerleri sebebiyle yaşanan mağduriyetlerin ivedilikle giderilmesi gerektiği, alanda anlaşma sağlanan parsellerde altyapı uygulamalarına başlanıldığı ve altyapı uygulamalarının bütüncül bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için alan bütününde çalışma imkanının sağlanmasının gerektiği hususları gözetildiğinde riskli alan olarak ilan edilen sınırlar içerisinde dönüşümün ivedilikle gerçekleştirilebilmesini sağlamak üzere alan sınırları dahilinde bulunan taşınmazlardan, hazırlanacak Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında malikleri ile anlaşma sağlanamayanların 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından acele kamulaştırılması gerektiği, saptamalarına yer verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, uyuşmazlığa konu alan için gerekli olan yukarıda yer verilen ayrıntılı teknik çalışmaların yapıldığı, bunun sonucunda bölgenin riskli alan ilan edildiği, bu riskli alan ilanı doğrultusunda bölgenin sağlıklı yapılaşmasının taşınmaz kültür varlıklarının ihya ve restorasyon çalışmalarının ivedilikle aslına uygun olarak tamamlanmasının sağlanmasının hedeflendiği, alanın bütünlüğü de göz önünde bulundurularak yukarıda belirtilen sebeplerle ve kullanılmaz halde bulunan bölgenin kent çeperinde çöküntü alanı oluşumunun önlenmesi, imar ıslahının bir an önce yapılabilmesi için acele kamulaştırma kararının alındığı sonucuna varıldığından dava konusu Bakanlar Kurulu kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.DAVANIN REDDİNE,
2. Adli yardım talebi kabul edilen bu dava ret ile sonuçlandığından aşağıda ayrıntısı yer alan …-TL yargılama giderlerinin davacıdan Hukuk Muhakemeleri Kanununun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 12 eşit taksit halinde tahsili için müzekkere yazılmasına,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-g maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 15/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi