10. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3869 Karar No: 2020/684
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/3869 Esas 2020/684 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, suçlu olan sanık hakkında yapılan araştırmada, suç tarihinden önce aynı suçtan açılmış başka bir davada verilip kesinleşmiş tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığını tespit etti. Bu nedenle, sanık hakkında doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak hüküm kurulması gerekti. Ancak, tekerrüre esas alınan adli para cezasının miktarı itibarıyla kesin olan ilamın tekerrüre esas alınamayacağından sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uygulanamayacağına karar verildi. Kararda, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre, sanık hakkında TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanması gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri: TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi, 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası, TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümleri, 1412 sayılı CMUK'nın 305/3. maddesi, TCK'nın 58. maddesi.
10. Ceza Dairesi 2019/3869 E. , 2020/684 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARLA İLGİLİ BİLGİLER : Mahkeme : ...23. Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması nedeniyle mahkûmiyet
Dosya incelendi GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş ve suç tarihinde infaz edilmekte olan herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldığından, hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının bulunmaması nedeniyle, bu suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanan ve bu tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmuş olması, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasına uygun olduğundan, bu husus dikkate alınarak yapılan incelemede; Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı hükmü ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uygulanırken tekerrüre esas alınan ilamda doğrudan hükmedilen adli para cezasının bulunduğu, tekerrüre esas alınan hükümdeki adli para cezasının miktarı itibarıyla kesin olan bu ilamın 1412 sayılı CMUK’nın 305/3. maddesi gereğince tekerrüre esas alınamayacağı, sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas alınacak başka bir ilamın bulunmayışı da göz önüne alındığında sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmayacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, 1- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması, 2- Hüküm fıkrasının tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısmının hükümden çıkartılması, Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.