Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3741
Karar No: 2019/2630
Karar Tarihi: 25.03.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/3741 Esas 2019/2630 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, 15146 ada 2 parsel sayılı taşınmazlardaki kira sözleşmesinin terkini talep etti ancak mahkeme, sözleşmenin hala geçerli olduğu gerekçesiyle talebi reddetti. Davacı, Borçlar Kanunu ve Türk Medeni Kanunu'ndaki ilgili maddelere ve Tapu Sicil Tüzüğü'ndeki düzenlemelere atıfta bulunarak, kira şerhinin tapu siciline kaydedildiğini ve kira sözleşmesinden bağımsız bir sözleşme olduğunu belirtti. Mahkeme, yapılan incelemeler sonucu, sözleşmenin şerhinin 7 yıllık süresinin kararın temyiz edilmesinden sonra dolmuş olduğuna hükmetti ve davacının temyiz itirazlarını kabul ederek hükmü bozdu. Kanun maddeleri olarak Borçlar Kanunu'nun 255. ve 277. maddeleri, Türk Medeni Kanunu'nun 1009. maddesi ve Tapu Sicil Tüzüğü'nün 55/d maddesi ilgili kararda yer aldı.
14. Hukuk Dairesi         2018/3741 E.  ,  2019/2630 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.12.2014 gününde verilen dilekçe ile kira şerhinin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Davacı vekili, 15146 ada 2 parsel sayılı taşınmazındaki B blok 1 numaralı bağımsız bölüm ile C blok 1 numaralı bağımsız bölümleri davalı şirkete kiraya verildiğini, kira sözleşmesine istinaden 18.03.2009 tarihinde dava konusu taşınmazlara kira şerhi verdiklerini, ancak davalının taşınmazları kira sözleşmesinin bitiminden evvel boşalttığını, daha sonra dava konusu taşınmazlarda başka kiracıların da oturduğunu, davalının taşınmazları bankaya teminat vermesi gerektiğini ancak şerhlerin kaldırılmadığını, davalı şirketi tapuya davet ettiklerini, tapu sicil müdürlüğünden yetki belgesi istendiğini, davalının ticaret siciline yüklü borcu olması nedeniyle yetki belgesi çıkarılamadığını, ... Vergi Dairesinin 28.02.2010 tarihli yazısına göre davalı şirketinin iş terk ettiği ancak tasfiyenin yapılmadığı bildirildiğinden bahisle davalı lehine verilen kira şerhlerinin terkini isteminde bulunmuştur.
    Mahkemece, kira sözleşmesinin 18.03.2009 tarihinde 7 yıl süre ile tapuya şerh edildiği, dava tarihi itibariyle şerh süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Borçlar Kanununun 255. ve bunun paralelinde olan 277. maddesi gereğince bir taşınmaz kira sözleşmesinin tapu siciline şerh verilmesi hususunda iki taraf sözleşme yapabilir. Bu sözleşme kira sözleşmesinden bağımsız bir sözleşme olup, kira sözleşmesi içinde veya ondan ayrı olarak düzenlenebilir.
    Türk Medeni Kanununun 1009. maddesi düzenlemesi ile de tapu kütüğüne şerh edilebilecek kişisel haklar arasında kira sözleşmesinden kaynaklanan kiracılık hakkı da sayılmıştır.
    Şerh anlaşmasını içeren bir sözleşmenin tapuya ne şekilde yazılacağı hususunda Tapu Sicil Tüzüğündeki düzenlemelere de bakılmalıdır. Tapu Sicil Tüzüğünün 55/d maddesinde de şerh için kira sözleşmesinin sunulması yeterli görülmüştür. Hemen belirtmek gerekir ki, şerh anlaşması kira sözleşmesinden ayrı düzenlenmiş ise bu sözleşmenin de ibrazı gereklidir. Tüzükte şerh için kişisel hak sahibi ya da kayıt malikinin başvurusu açısından özel bir düzenleme getirilmemiş, kiracıya yetki verilmesi koşulu da aranmamıştır. Ayrıca, Borçlar Kanununun 255 ve parelelindeki 277. maddeleri şerh için şerh anlaşmasını yeterli görmüş, ayrıca yetkilendirme koşulu öngörmemiştir.
    Somut olayda; terkini istenen kira sözleşmesi şerhi 18.03.2009 başlangıç tarihli ve 7 yıllıktır. 7 yıllık şerh süresinin hükmün verilmesi, kararın temyiz edilmesinden sonra 18.03.2016 tarihi itibariyle dolmuş olduğu anlaşılmıştır.
    Yapılan bu saptamaya göre hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi