Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/3868 Esas 2017/2204 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -

Davacı, eser sözleşmesine dayanan temlik alınan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itiraz iptâli ile takibin devamına karar verilmesini istemiş, davanın yargılaması sırasında 18.11.2015 tarihli celsede söz konusu takipten sonra ve davadan önce ödendiğini, bu sebeple vekâlet ücreti ve masraf yönünden takibin devamı ve icra inkâr tazminat istemi olduğunu bildirmiş, mahkemece itiraza konu borcun ödenme sebebiyle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından ve vekâlet ücreti ve masraflara ilişkin her zaman tahsil imkanı bulunduğundan bahisle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı alacaklı tarafından itirazın iptâli davası açılabilmesi için dava tarihine kadar alacak aslının ve varsa faizinin ödenmemiş olması gerekir. Somut olayda 18.11.2015 tarihli celsede davacı beyanında, takip konusu asıl alacağın takipten sonra ancak dava tarihinden önce ödendiğini beyan ettiği görülmekte olup, dava konusunun vekâlet ücreti ve masraflar yönünden takibin devamına ve borçlunun itirazının iptâline yönelik olduğunu beyan etmiştir. Davaya konu icra takibine davalı tarafından itiraz edilerek icra takibinin durması sağlanmış olduğundan ve mahkemece itirazın iptâli yönünde bir karar verilmediği sürece icra müdürlüğünce bu dosya üzerinde alacaklı istemi yönünden bir işlem yapılamayacağından, icra vekâlet ücreti ve icra giderleri hakkında sonuç doğuracak şekilde itiraz konusunda yerel mahkemenin bir karar vermesi gereklidir (HGK 2012/19-1827-2013/802 K.). Bu nedenle kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.