17. Hukuk Dairesi 2016/9975 E. , 2019/355 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz harcının süresinde yatırılmadığından bahisle kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmiş; bu ek kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde, 29/06/2009 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin cismani zarara uğradığını, davacının kazanın oluşumunda kusurlu olmadığını, tüm kusurun ... Plakalı araç sürücüsüne ait olduğunu, ... Üniversitesi Hastanesinin raporuna göre %92 malüliyete uğrayan davacının başkasının bakımına muhtaç olduğunu, mezkur kazadan dolayı ... Sigorta A.Ş"ye karşı ... 7.Asliye Ticaret Mahkemesinde 2010/433 Esas sayılı dosyasında maddi tazminat davası açıldığını beyan etmek suretiyle, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla, 1.000,00 TL maddi tazminatın (bakıcı gideri dahil) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; toplam 63.231,95 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 29/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ..."e verilmesine, manevi tazminat talebine ilişkin istemin kısmen kabulü ile; toplam 30.000,00 TL manevi tazminatının kaza tarihi olan 29/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ..."e verilmesine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, temyiz harcının tamamlanması için tebliğ edilen muhtıraya göre süresinde tamamlanmaması sebebi ile davacı vekilinin temyiz talebinin reddine dair verilen ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-492 sayılı Harçlar Kanununun Karar ve İlam Harcı başlığını taşıyan ve karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6009 sayılı Yasanın 18.maddesi ile değişik 28/a maddesi “Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin, geri kalanı kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödenir. Şu kadar ki, ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat davalarında peşin alınan harcın oranı yirmide bir olarak uygulanır. Bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olması, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmez.” hükmünü getirmiş olup, davacı tarafın karar ve ilam harcını yatırmamış olması nedeniyle temyiz başvurusunun reddine ilişkin 01.09.2009 tarihli ek kararı anılan Yasa hükmü uyarınca doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
2-Somut olayda davacı vekili müvekkilinin davaya konu trafik kazasında yaralanması ve malul kalması nedeniyle maddi tazminat talebinde bulunmuş ve Bilirkişi raporlarında bu doğrultuda hesaplama yapılmış olmasına rağmen, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında davacı yönünden destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesine hükmedilmişse de, bu husus yerinde düzeltilebilir maddi hata olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
3-Davacı vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının incelenmesin de; içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
4-Kabule göre eldeki dosyada; hükme esas alınan 09.06.2015 tarihli 2. ek hesap bilirkişi raporunda davacının bakıcı gideri zararı 350.123,52 TL olarak hesaplanmakla birlikte, hesaplanan bakıcı gideri zararından %50 indirim(hakkaniyet indirimi) yapılması gerektiği belirtilerek (%50 kusur indirimi ve güncellenen sigorta ödemesinin mahsubu sonrasında) bakiye 175.061,76 TL bakıcı gideri hesaplanmış ve Mahkemece bu rapora dayanılarak karar verilmiştir.
Mahkemece; %50 oranında hakkaniyet indirimi yapan rapor esas alınarak karar verilmiş ise de; dışarıdan bir
bakıcı tutulmuş olsa idi davacının ne kadar zararının olduğu belirlenerek (kusur indirimi ve güncel sigorta ödemesi mahsubu yapıldıktan sonra) sonucuna göre hüküm verilmesi gerekmekte olup; olayda BK.’nın 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 52) gereğince hakkaniyet indirimi şartları bulunmamasına göre, davacının gerçek zararından varsayıma dayalı olarak hakkaniyet indirimi yapılarak bu doğrultuda karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle mahkemece verilen temyiz isteminin reddine dair 23.02.2016 tarihli ek kararların bozularak kaldırılmasına, (3) nolu bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin (4)nolu bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.