Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4739
Karar No: 2019/2352
Karar Tarihi: 27.03.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/4739 Esas 2019/2352 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, davacı şirketin Amerika ve Fransa'ya sattığı ürünlerin karıştırılarak yanlış limana gönderilmesi sonucu davalılardan tazminat talebiyle başlatılmıştır. Davalılar, taşıyan ve taşıtan arasındaki hukuki ilişkilerin navlun sözleşmesindeki hükümlere bağlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın acentenin şahsına karşı açıldığı hususunun kesinleştiği ve acente aleyhine, temsilciye izafeten dava açıldığı taktirde dahi hüküm altına alınan alacak veya tazminatın temsil edilenden tahsiline karar verildiğini belirterek davacının davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay bozma kararı gereğince davacının acentenin şahsi kusurundan kaynaklanan zararın tazminini talep ettiği bir dava olduğu ve pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın red edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
1163 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun \"Taşıma sözleşmesinden kaynaklı zararlar\" başlıklı 114. maddesi, acentenin navlunla ilgili olarak yaptığı işlemler nedeniyle ortaya çıkan zararlara ilişkin hükümler içermektedir. Aynı kanunun \"Acente ve navlun komisyoneri\" başlıklı 119. maddesi ise acentenin temsil ettiği namına ya da kendisi adına işlem yapabileceğini ve uyuşmazlıklarda temsil edilen namına dava açılabileceğini belirtmektedir.
11. Hukuk Dairesi         2017/4739 E.  ,  2019/2352 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 23/05/2017 tarih ve 2016/469-2017/160 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı şirketin Amerika ve Fransa"ya sattığı ürünlerinin deniz yoluyla taşınması için davalılarla anlaşma yaptığını, lokal masraflar davacıya ait olmak üzere Fransa yüklemesinin "FOB", Amerika yüklemesinin ise "CIF" olarak yapıldığını, davalılarla yapılan anlaşma uyarınca İstanbul Ambarlı Limanından 18/04/2013 tarihinde taşıma yapılması için hazır olunduğunu, anlaşma doğrultusunda Lemar firması ile Amerika Long Beach limanına 20 palet 80 varil karadut suyu, Esna firması ile de Fransa"daki müşterilerine Antwerp-Belçika Limanına 20 palet şişelenmiş ve kolilenmiş nar suyu taşıması için konişmentolar düzenlendiğini, konişmentolarda taşınan malların nelerden ibaret olduğu ve nereye gideceğinin açıkça yer aldığını, davalıların yükleme esnasında malları karşılıklı olarak karıştırdıklarını ileri sürerek davalılarca yapılan hata nedeniyle yanlış limana giden eşyaların doğru limana gönderilmesi için yapılan ek taşıma bedellerinden 7.979,52 Euro ve 5.325 USD ‘nin ve davacının Fransa’ya aylık olarak yaptığı ihracaattan yoksun kaldığı kazanç için şimdilik 3.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, taşımanın konteyner taşıması olduğunu, taşımada iç istif, yükleme, taşıma, boşaltma, teslim, sair ameliyeler ve bildirimler ile konişmento tahtında yapılan taşıma nedeni ile muhtemel ihtilaflar halinde uygulanacak hukukun ABD Hukuku olduğu, taşıyan ile taşıtan arasındaki hukuki ilişkilerin navlun sözleşmesindeki hükümlere bağlı olduğunu belirterek davanın yetki ve husumet yönünden reddine karar verilmesini, davanın tefrikini, davanın MSC Gemi Acenteliği A.Ş."ye ihbarını istemiştir.
    Bozmaya uymakla yapılan yargılamada mahkemece, öncelikle dava dilekçesinde 2 nolu davalı olarak gösterilen ve Fransa taşımasını üstlenen davalı Esna şirketi yönünden açılan dava tefrik edilerek mahkemenin ayrı bir esas numarasına kaydedilmesine karar verildikten sonra yapılan yargılama sonunda iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın acentenin şahsına karşı açıldığı hususunun Yargıtay bozma ilamı içeriğine mahkemece uyulması ile kesinleştiği, 6762 sayılı TTK"nın 119. (6102 sayılı TTK"nın 105.) maddesi uyarınca acente aracılıkta bulunduğu veya yaptığı sözleşmelerden kaynaklı tüm uyuşmazlıklarda temsil edilen namına dava açabileceği gibi acenteye de aynı sıfatla dava açılabileceği, bu neviden işlemler nedeniyle doğrudan doğruya acenteye dava açılamayacağı gibi acente aleyhine, temsilciye izafeten dava açıldığı taktirde dahi hüküm altına alınan alacak veya tazminatın acenteden değil, temsil edilenden tahsiline karar verileceği göz önüne alınarak davacının davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava, acentenin şahsi kusurundan kaynaklanan tazminat istemidir. Davacı, dava dışı kişi ile düzenlenen taşıma sözleşmesi gereğince sözleşmeye konu emtiayı davalıya teslim ettiğini, davalının da bu emtiayı gideceği yer dışında başka yere gönderilmesine neden olduğunu ileri sürerek maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
    İddianın ileri sürülüş şekli itibariyle davacı davalının şahsi kusurundan kaynaklanan zararın tazminini talep etmiştir. Bu nedenle, davanın, acentenin şahsi kusuru iddiasına dayalı bir dava olduğu gözetilerek işin esasına girip bir karar verilmesi gerekirken, acente olduğundan bahsedilerek pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın red edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 27/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi