Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1250
Karar No: 2020/3292
Karar Tarihi: 01.07.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/1250 Esas 2020/3292 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu dava, tapu iptali ve tescil davasıdır. Davacı, mirasbırakanın 6 taşınmazını davalıya hileli yollarla devrettiğini ve taşınmazların mirasçılar adına tescil edilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar verse de, davalı temyiz etmiştir. Yargıtay ise, mirasçıların olurunun alınmadığı veya miras şirketine temsilci atanmadığı gerekçesiyle davanın tüm mirasçılar adına açıldığı gözetilerek, dava dışı mirasçıların da dahil edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Dava sonucu tereke temsilcisi de dahil edildikten sonra, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Vekalet ücretine ilişkin olarak, taşınmazın değeri belirtilerek dava açılmış ancak keşfe gidildiğinde harç eksikliği oluşmuştur. Bu nedenle, vekalet ücreti dava dilekçesinde belirtilen değer üzerinden belirlenmelidir. Ancak, yerel mahkeme fazla vekalet ücreti belirlemiştir. Yargıtay, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiği için belirli bir vekalet ücreti koymuş olmasına rağmen, yerel mahkemenin fazla ücret belirlemesinin hatalı olduğunu belirterek, düzeltme kararı vermiştir.
Kanun Maddeleri: TMK 640, HMK 6100, HUMK 438/7.
1. Hukuk Dairesi         2020/1250 E.  ,  2020/3292 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, mirasbırakanı ..."nun 6 parça taşınmazını 22.03.2007 tarihinde davalı ..."a devrettiğini, davalının dava dışı mirasçı ... ile birlikte hareket ederek mirasbırakanın yaşlılığından ve ehliyetsizliğinden yararlandığını, hileli yollarla muvazaalı olarak taşınmazların temlikini sağladığını ileri sürerek satışın iptali ile taşınmazların mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın süresinde açılmadığını, mirasırakanın satış işleminin yapıldığı tarihte ehliyetli olduğunu, dava konusu taşınmazları bedelini ödeyerek aldığını, hile iddiasının doğru olmadığını, mirasbırakanın borçlarını ödeyebilmek amacıyla taşınmazları devrettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, devrin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne dair verilen karar Dairece ‘’...davanın tereke adına açıldığı ve dava dışı ..., ... ve ... isimli mirasçı bulunduğu halde, dava dışı mirasçının olurun alınmadığı, ya da miras şirketine temsilci atanmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca, davanın tüm mirasçılar adına açıldığı gözetilerek davaya katılmayan mirasçıların olurlarının alınması ya da miras şirketine TMK"nun 640. maddesi uyarınca atanan temsilcinin davaya dahil edilerek temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir.‘’ gerekçesi ile bozulduğu, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde tereke temsilcisi davaya dahil edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    KARAR
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle mirasbırakan ...’nun ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/571 Esas, 2010/529 karar sayılı veraset ilamındaki miras payları gözetilerek davanın kabul edilmesi doğru olduğuna göre davalının bu yöne ilişkin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine.
    Davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere, konusu para olan veya parayla değerlendirilmesi mümkün bulunan davalarda vekalet ücreti, nispi tarifeye göre hesaplanır.
    Öte yandan,Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre; konusu taşınmaz olan tapu iptali ve tescil istekli davalarda,vekalet ücretine esas olan değer, ya dava dilekçesinde gösterilen değer ya da mahkemece keşifte belirlenen ve buna göre eksik harcı tamamlanan değerdir. Eğer, taşınmazın keşif sonucu saptanan değeri üzerinden noksan harç tamamlanmamış ise; vekalet ücreti dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden takdir edilir.
    Somut olaya gelince; davanın, 10.000-TL değer gösterilmek ve harçlandırılmak suretiyle açıldığı, keşfen belirlenen değer üzerinden yargılama sırasında harç ikmali yapılmadığı, hükmen tamamlanan karar- ilam harcı üzerinden vekalet ücreti tayin edildiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, davada kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına dava dilekçesinde gösterilen ve harçlandırılan 10.000-TL değer esas alınarak, A.A.Ü.T"nın 13. maddesine göre maktu vekalet ücretinin altında olmayacak miktarda vekalet ücreti takdiri gerekirken; fazla vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değildir.
    Ne var ki, anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının 6 numaralı bendi hükümden çıkarılarak yerine 6. bent olarak ""Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT"nın 13.maddesine göre belirlenen 2.725-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine," cümlesinin yazılmasına, davalı vekilinin bu yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK."nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davalıya geri verilmesine, 01.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi