Mahkemesi :İstanbul 6. İş Mahkemesi
Tarihi :10.04.2013
No :2012/206-2013/366

Dava, davacının babasından dolayı ölüm aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlene raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine;
2-Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının babasının 10.02.1997 tarihinde vefat ettiği, 06.03.1973 tarihli giriş bildirgesi ile 506 sayılı Yasaya tabi sigortalı olarak tescil edildiği, 06.03.1973- 30.03.1975, 22.01.1997-10.02.1997 tarihleri arasında 473 gün 506 sayılı Kanuna tabi sigortalılığının,02.12.1985-10.02.1997 tarihleri arasında 11 yıl 10 ay 18 gün 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalılığının bulunduğu, 31.01.2012 tarihi itibariyle 11.654,11 TL prim borcunun bulunduğu, davacının annesinin kendi adına asaleten davacı ve kardeşi adına da velayeten, murisin terekesinin borca batık olduğu gerekçesiyle Kahramanmaraş Sulh Hukuk Mahkemesinin 07.05.1997 tarihli kararı ile yasal süresi içerisinde mirası reddettiği anlaşılmaktadır.
Yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespitine yönelik olarak Hukuk Genel Kurulunun 26.11.2008 tarih ve 2008/21-693 Esas, 2008/713 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; aylığa hak kazanılması için “prim ve her türlü borcun ödenmiş olması” koşulunun “aylık bağlanabilmesi için gerekli süreye ilişkin her türlü borç” olarak anlaşılması gerekmektedir. Bu bağlamda, 5510 sayılı Kanunun 32. maddesinin (c) bendinde yer alan “ölen sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığından dolayı prim ve prime ilişkin her türlü borcunun olmaması veya ödenmesi şarttır.” koşulunun (a) bendinde yer alan, “En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş” olma koşulu ile birlikte değerlendirilmesi gerekir.
Dava konusu somut olayda, davacı adına velayeten annesi tarafından mirasın, murisin terekesinin borca bataklığı nedeniyle reddedildiği anlaşılmış olup, mirasın reddi davacıya prim ödememe hakkı verir ancak primi ödenmemiş süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilemez.
Mahkemece, primi ödenen süreler belirlenmek suretiyle, ölüm aylığı koşullarının primi ödenen süreler göz önüne alınarak değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.