17. Hukuk Dairesi 2014/13599 E. , 2014/12121 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Pasinler Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/03/2011
NUMARASI : 2008/78-2011/178
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı A.Akaryakıt Servis İstasyonları Sis. ve İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ve davalı R.. Tur. Kiralama A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı tarafın işleteni, maliki ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada yaya olan müvekkili Ö. D.in yaralandığını açıklayıp fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile davacılar için 500,00"er TL maddi tazminat ile davacı Ö. D.için 20.000,00 TL manevi, davacılar L. D. ve Ü.. D.. için 10.000,00"er TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile, davacı Ö. D. için 48.005,80 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti olan 57.500 TL ile sınırlı olarak), davacı Ö. D. için 6.000,00 TL, davacılar L.. D.. ve Ü.. D.. için 3.000,00"er TL manevi tazminatın sigorta dışındaki diğer davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm,davalı A.Akaryakıt Servis İstasyonları Sis. ve İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ve davalı R.Tur. Kiralama A.Ş. vekilince tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen hususların hükme esas
alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı A. Akaryakıt Servis İstasyonları Sis. ve İnş.San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ve davalı R.. Tur. Kiralama A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan işgücü kaybı tazminatı istemi ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.nun hükümlerine göre, trafik kaydı kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, <İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alacı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.> şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay"ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.
Somut olayda, davalı R. Tur. Kiralama A.Ş. vekili yargılama aşamasında aracı uzun süreli kiralama sözleşmesi ile kiraladığını ve işleten sıfatı bulunmadığını ileri sürmüş, mahkeme tarafından bu konuda bir araştırma yapılmamıştır.
Bu durumda mahkemece taraflar arasında tanzim edilen kira sözleşmesi olup olmadığı, uzun süreli ve 3.kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, aracın fiilen teslim edilip edilmediği ekonomik yararlanmanın kime ait olduğu, kira sözleşmesi ve kira bedelinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği gerektiğinde işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalının işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
3-Dosyada mevcut kaza tespit tutanağında, kazanın belirtilen oluş biçimi içerisinde davalı sürücü E.. B.."nün 5/8 oranında kusurlu olduğu yönünde kanaate varılmıştır. Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda ise, davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde %50 kusurlu olduğu belirtilmiş, ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporunda ise davalının %20 oranından kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Kesinleşen ceza mahkemesi kararı yargılamaya konu maddi olaylar yönünden hukuk hakimini bağlamakta ise de hukuk hakimi kusur yönünden ceza yargısında belirlenen kusur oranı ile bağlı değildir. Kazanın tespit tutanağında açıklanan şekilde oluştuğu kabul edilmesine rağmen, taraflara tutanakta atfedilen kusur oranı ile bilirkişi tarafından yapılan değerlendirme sonucu bulunan kusur oranları arasında farklılıklar bulunduğu, bilirkişi raporunun tek başına kanaat verici nitelikte olmadığı anlaşıldığından, mahkemece tarafların rapora karşı yapılan itirazların değerlendirilmesi ile tutanakla rapor arasında meydana gelen çelişkinin giderilmesini temin için yeni bir bilirkişiden veya bilirkişi heyetinden rapor alınarak hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Mahkemece davacının kaza nedeniyle meydana gelen işgücü kaybı hususunda Erzurum Adli Tıp Kurumu"ndan alınan rapor hükme esas alınmış ise de rapor Sosyal Sigortalar
Sağlık işlemeleri tüzüğüne göre düzenlenmemiştir. Davacının trafik kazası nedeniyle işgücü kaybı oranının kesin olarak belirlenmesi için davacıya ait kazadan sonra gördüğü tedavilere ilişkin dosyalar, getirilerek Adli tıp kurumundan sosyal sigortalar sağlık işlemleri tüzüğüne göre işgücü kaybı oranının belirlenmesi için ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre aktüerya uzmanından ek rapor alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir
5-Bozma neden ve şekline göre davalı R.Tur. Kiralama A.Ş. vekilinin manevi tazminat ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı A. Akaryakıt Servis İstasyonları Sis. ve İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ve davalı R. Tur. Kiralama A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2,3 ve 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı A. Akaryakıt Servis İstasyonları Sis. ve İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ve davalı R.Tur. Kiralama A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 5 nolu bette açıklanan nedenlerle davalı R. Tur. Kiralama A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar A.Akaryakıt Servis İstasyonları Sis. ve İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve R. Tur. Kir. A.Ş"ne geri verilmesine 18.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.