11. Ceza Dairesi 2019/2652 E. , 2020/6903 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
... Tes. Yön. Hiz. Oto. San ve Tic. Ltd. Şti’nin hisselerini 06.01.2009 tarihinde devralarak şirket ortağı olan sanık ... ile şirket müdürü seçilen sanık ... hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasında; sanıkların, şirketin ... tarafından idare edildiğini ancak ... Diyarbakır ve ... adına kayıtlı olduğunu, ...’in talebi üzerine şirket hisselerini iki aylığına devraldıklarını, düzenlenen faturalarla ilgilerinin bulunmadığını savunmaları karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi bakımından;
1- Suç konusu faturaları kullanan mükellef veya şirketler hakkında sahte fatura kullanma suçundan karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği araştırılarak, ilgili şirket yetkilileri veya mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığı sorulup, açıldığının tespiti halinde, getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; ilgili vergi dairelerinden BA formu ile mükelleften mal veya himzet aldığına dair bildirimde bulunan şirket veya mükellefler nezdinde yapılan karşıt incelemeler sonucu suç konusu faturaların ele geçirilip geçirilemediği sorularak, suç konusu faturalardan kanaat oluşturacak kadar asılları veya onaylı suretlerinin araştırılıp getirtilmesi;
2- Sanıkların sorgularında belirttiği ..., ... Diyarbakır ve ... isimli kişilerin, 5271 sayılı CMK"nin 48. maddesine göre kendileri aleyhine tanıklıktan çekinme hakları hatırlatılmak suretiyle tanık sıfatıyla dinlenilmeleri; suç konusu faturalar sanıklara ve tanıklara gösterilerek faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kabul etmedikleri takdirde sanıklar ile tanıkların yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların aidiyeti yönünden uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması;
3- Şirkete ait beyannamelerin kimin tarafından verildiği, muhasebe işlemlerinin kimin tarafından yürütüldüğü belirlenip, şirket muhasebecinin tanık sıfatıyla dinlenilerek, sanıkları tanıyıp tanımadığının, muhasebe işlemlerinin yürütülmesinde kiminle muhatap olduğunun, kimin talebi üzerine şirketin muhasebesini tutmaya başladığının, şirket işlerini fiilen kimin yürüttüğünün sorulması,
5-Sanıkların ve şirketin banka hesapları ile ticaret odası kayıtları araştırılıp şirket adına iş ve işlemlerde bulunup bulunmadıklarının belirlenmesi, ortak veya müdür sıfatıyla şirketten bir maaş ya da pay alıp almadıklarının, şirketin banka hesaplarındaki paraların kimler tarafından çekildiğinin araştırılması,
6-Suç konusu faturaları kullanan şirketlerin yetkilileri veya mükellefler tanık olarak dinlenilerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları ve tanıkları tanıyıp tanımadıklarının, faturaların verilip alınmasına sanıkların iştiraklerinin olup olmadığının sorulması,
Sonucuna göre, tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile tek hüküm kurulması,
7- Kabule göre de;
a) Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturduğunun ve sanıklar hakkında TCK"nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 01.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.