12. Ceza Dairesi Esas No: 2021/5140 Karar No: 2021/8449 Karar Tarihi: 01.12.2021
2863 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/5140 Esas 2021/8449 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında 2863 sayılı Yasaya muhalefetten CMK’nın 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanması ile bir yıl hapis ve 440 TL adli para cezası ile cezalandırılması kararlaştırıldı. Ancak bu kararın açıklanması geri bırakıldı. Sanık daha sonra TCK’nın 158/1-f-son maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık ve TCK’nın 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçlarının işlenmesi nedeniyle tekrar mahkum edildi. Bu suçların işlenmesi sırasında zamanaşımı süresi devam ettiği için önceki hükmün açıklanması kararının belirtilen süre içinde açıklanması gerektiği fakat bu sürenin dolduğu sonucuna varıldı. Sanık için hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle BOZULMASINA karar verildi. Sonuç olarak, sanığın yargılandığı kanun maddelerinin 2863 sayılı Yasaya Muhalif olmak (67, 70), TCK’nın 62, 53 maddeleri olduğu belirtildi.
12. Ceza Dairesi 2021/5140 E. , 2021/8449 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2863 sayılı Yasaya muhalefet Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanması ile; 1- 2863 sayılı Kanunun 67, 5237 sayılı TCK’nın 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet 2- 2863 sayılı Kanunun 70, 5237 sayılı TCK’nın 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet Temyiz edenler : Sanık müdafii, katılan vekili
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mudanya Asliye Ceza Mahkemesinin 30.10.2006 tarih 2005/19 esas 2006/430 karar sayılı kararı ile 2863 sayılı Kanunun 70. ve 67. maddeleri uyarınca ayrı ayrı sanığın mahkumiyetine hükmedildiği, sanık müdafiinin temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 26/10/2009 tarih 2008/10328 Esas 2009/11962 Karar sayılı ilamı ile 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğundan hükmün bozulduğu, bozma ilamına uyan mahkemece 31/05/2010 tarihli 2009/478 esas 2010/260 karar sayılı kararı ile sanığın, 2863 sayılı Kanun’un 67. ve 70. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 1 yıl hapis ve 440 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddeleri uyarınca sanık hakkındaki hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın itiraz edilmeden 05/07/2010 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 2014 yılında TCK’nın 158/1-f-son maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık ve TCK’nın 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği ve Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/387 Esas 2019/122 karar sayılı kararı ile bu suçlardan sanığın mahkumiyetine karar verildiği, kararın 28.03.2019 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine yeniden ele alınan dosyada sanık hakkında önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Mudanya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/05/2019 tarihli ve 2019/474 E. 2019/626 K. sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 05/07/2010 tarihinde kesinleşmesi ile belirtilen tarih itibariyle beş yıllık denetim süresi başladığından CMK"nın 231/8. maddesi uyarınca dava zamanaşımının durduğu, sanık denetim süresi içinde kasten yeni suçlar işlendiğinden, anılan suçların işlendiği 2014 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin işlemeye devam ettiği, suç tarihinin 24/12/2004 olduğu dikkate alındığında sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşme tarihi olan 05/07/2010 tarihi ile sanığın denetim süresi içerisinde işlediği suç tarihi olan 2014 tarihleri arasındaki durma süresi de eklendiğinde 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla; Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem, 2863 sayılı Kanunun 67. ve 70. maddelerinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK"nın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2. maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 24/12/2004 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı, durma süresi de eklendiğinde karar tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK"nın 223/9. maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince isteme uygun olarak kamu davasının DÜŞMESİNE, 01/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.