17. Hukuk Dairesi 2014/8212 E. , 2014/12114 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2012
NUMARASI : 2010/532-2012/235
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Z.. İ.. vekili, davalı V.E. S.Tur.Gıda Petrol San.Tic.Ltd.Şti. temsilcisi ve davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalı tarafın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın sebep olduğu kazada desteğin öldüğünü açıklayıp fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile davacılar için toplam 150.000,00 TL maddi, toplam 225.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı V. E. Se. Tur.Gıda Petrol San.Tic.Ltd.Şti. vekili, ölenin asli kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Z.. İ.., ölenin daha fazla kusurlu olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davacı H.. G.. için 61.309,01 TL, İ.. G.. için 9.222,17 TL, İ. G. için 11.526,29 TL, İpek E. G.ü için 23.079,89 TL maddi, H.. G.. için 30.000,00 TL, Hakim İ. G. için 20.000,00 TL, İ.G. için 20.000,00 TL, İ. G. için 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı Z.. İ.. vekili, davalı V. E. S. Tur.Gıda Petrol San.Tic.Ltd.Şti. temsilcisi ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı Z.. İ.. vekili adli müzaharet istemiyle 10.07.2012 tarihli temyiz dilekçesi ile hükmü temyiz etmiş olup mahkemece 05.02.2014 tarihli ek karar ile davalının asli kusurlu olması nedeniyle adli yardım isteminin reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, adli yardım, 6100 sayılı HMK.nın 334 ila 340. (1086 sayılı HUMK.nın465 ilâ 472) maddelerinde düzenlenmiş olup; fakir bir kimsenin bir davanın gerektirdiği oldukça kabarık olan harç ve masrafları sağlayamaması durumunda, bu mali külfetlerden geçici olarak muaf tutulmasıdır. 6100 sayılı HMK.nın 336/3 maddesinde Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebinin Yargıtaya yapılacağı ön görülmüştür. Davalı vekilince sunulan temyiz dilekçesine ekli belgelerin incelenmesinde davalı Z.. İ.."in adli yardıma muhtaç olduğu anlaşılmış ve ek kararda dayanılan gerekçe usul ve yasaya aykırı bulunduğundan ek kararın kaldırılarak temyiz talebinin incelenmesi gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin ve davalı C. E. S. Tur.Ltd.Şti. temsilcisinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Davalı Z.. İ.."in temyiz itirazlarının incelenmesinde BK.’nun 53. maddesine ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, hukuk hâkimi, ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı ve delil yetersizliğine dayalı beraat kararı ile bağlı değil ise de, sanığa isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı ve eylemin hukuka aykırılığını ve fâilini belirleyen mahkumiyet kararı ile bağlıdır.
Somut olayda, mahkemece, kusur oranının belirlenmesi yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, sadece zararın saptanması için bilirkişi raporu alınmış, kusur yönünden ise, davalı sürücü Z.. İ.."in sanık olarak yargılandığı Ceza Mahkemesi’nin ilâmında esas alınan Adli Tıp Kurumu raporuna itibar edilerek asli kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Mahkemece belirlenen tazminattan davalının kusur oranının %75 olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Oysa ki kaza tespit tutanağında davalı sürücünün kusur oranı %60 olarak tespit edilmiştir.
6100 Sayılı HMK.’nun 266. (1086 Sayılı HUMK.’nun 275.) ve takip eden maddeleri uyarınca, mahkemece, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşü alınarak karar verilmelidir. Sonucu açık ve belli durumlar ayrık olmak üzere, trafik kazalarında kusurun tespiti de uzman bilirkişi aracılığıyla yapılmalıdır. O halde mahkemece, trafik kusur uzmanı bilirkişiden ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
4-Bozma neden ve şekline göre tarafların manevi tazminata, vekalet ücretine ve maddi tazminata yönelik sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Z.. İ.. vekilinin adli yardım talebinin kabulü ile ek kararın kaldırılmasına, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı C.E. S.Tur.Ltd.Şti. temsilcisinin sair temyiz itirazlarının reddine, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Z.. İ.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara, davalılar Z.. İ.. ve C. E. S.Tur.Ltd.Şti."ne geri verilmesine 18.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.