10. Hukuk Dairesi 2021/2464 E. , 2021/14828 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2020/197-2020/347
Dava, ödeme emri ve haczin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkeme hükmü incelendiğinde, hükmün (1) ve (2) nolu bentlerinde, dava konusu ödeme emirlerden bir kısmının numarası belirtilerek, bu ödeme emirlerinde yazılı alacaklar sebebiyle davalı Kuruma borçlu olunmadığının tespiti yapılıp, hükmün (3) nolu bendinde de, davacı ...’in yaşlılık aylığına konulan hacizler sebebiyle yapılan kesintilerden, numaraları belirtilen takipler sebebiyle düzenlenen ödeme emirlerinde yazılı bulunan alacaklara ve bunların gecikme zamlarına karşılık gelen tutarların iadesine karar verilmesine karşılık, hükmün (4) nolu bendinde “Davacıların ödeme emirlerinin iptali taleplerinin reddine,” dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Diğer taraftan hükmün gerekçe kısmında, “Ödeme emirlerinin iptali talepleri yönünden; müteveffa ..."a 2005/11881 no.lu icra takibi sebebiyle, davacı ..."e ise 2005/15851 no.lu icra takibi sebebiyle tebliğ edilen ödeme emirleri itiraz edilmeyerek kesinleştiğinden, söz konusu ödeme emirlerinin iptalinin istenmesi, takiplere konu olan kamu alacakları yönünden de menfi tespit istenmesi artık olanaklı değildir. Bunun dışında kalan icra takipleri bakımından ise davacılara ödeme emirleri tebliğ edilmediğinden, ödeme emirlerinin iptalinin istenmesinde davacıların hukuki yararı yoktur.” şeklinde gerekçeye yer verildiği anlaşılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında, “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgili olup, hükmü temyiz etmeyen yönünden sonuç doğurması gerekeceği de gözetilerek, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir.
Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, dava konusu ödeme emirleri ile bu ödeme emirlerinden dolayı yapılan haczin iptali ve kesintilerin iadesinin istenildiği işbu davada, davacılara tebliğ edilmeyen ödeme emirleri yönünden davanın menfi tespit istemine dönüşmesi ve bu hususta hüküm kurulmasının yeterli olduğu gözetilmeksizin, ayrıca hukuki yarar yokluğundan söz konusu ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesi ve hükmün gerekçesinde de buna yer verilmesi, gerek gerekçe ile hüküm gerekse de hükmün kendi içinde çelişki oluşturmasına sebebiyet vermiştir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönler incelenmeksizin bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.