19. Ceza Dairesi 2019/11327 E. , 2020/1093 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
I- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede ;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, sanık ... ve müdafiinin sanığın nakliyeci olduğu ve yükleme işlemi sırasında hazır bulunmadığı, bu nedenle sigaralardan haberinin olmadığı yönündeki savunmalarına, ele geçen miktardaki sigaranın miktarının 17000 paket olması itibariyle kapladığı hacmin genişliği, sigaraların aracın kasasının kupa kısmına yakın bölümüne konulmuş olması ve kasanın ön kısmına eşya alınması sırasında dahi farkedilmemesinin düşünülemeyeceği, nakliyeci olan sanığın yüklemeyi yapmasa dahi taşıdığı yükü kabaca kontrol etmesi gerektiği gözetilerek itibar edilmemiştir.
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarla ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1-Dava konusu kaçak eşyanın müsaderesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken söz konusu eşyanın tasfiyesine de hükmolunması,
2-Adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin sevk maddesi olarak TCK"nin 52/4. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nin 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CUMK’nin 322. maddesi uyarınca hükmün müsadereye ilişkin 13. fıkrasından “Gümrük İdaresine teslim edilen numunelerin imha suretiyle tasfiyesine” ibaresinin çıkartılması, hükmün 4. fıkrasına “aylık taksitler” ibaresinden önce gelmek üzere “TCK"nin 52/4. maddesi uyarınca” ibaresinin eklenmesi ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümüne ilişkin incelemede ;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, sanık ..."in sigaralar ile ilgisi olmadığı yönündeki savunmalarına taşıma sözleşmesinin yanında sanığa ait nüfus cüzdan fotokopisinin bulunması, sanığın taşıma sözleşmesine ilişkin itirazının olmaması ve dosya kapsamı itibari ile itibar edilmemiştir.
1-Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar, Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık ... hakkında 12.02.2014 tarihinde işlediği aynı suç nedeni ile açılan kamu davası üzerine, Ankara Batı 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 2014/188 E-2014/404 K. sayılı hükmün dairemizce incelenerek 06.02.2020 tarihinde bozulmasına karar verilmiş olması karşısında,
Anılan dava, iş bu dava ile birleştirilerek; suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp, hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı, aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 06.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.