Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2019/7808
Karar No: 2021/3962
Karar Tarihi: 16.06.2021

Danıştay 12. Daire 2019/7808 Esas 2021/3962 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/7808
Karar No : 2021/3962


DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : …Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünde …olarak
görev yapmakta iken Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğünde geçici olarak görevlendirilen davacı tarafından, Ocak 2007 - Mayıs 2011 tarihleri arasında sehven ödendiği ileri sürülen 26.314,56-TL ek ödemenin borç çıkarılmasına ilişkin işlem ile dayanağı olan Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esasları'nın geçici görevlendirmede ek ödeme yapılmayacağına ilişkin düzenlemesinin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Dava konusu işlemin dayanağını oluşturan Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esasları'nın, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun Ek 8. maddesine aykırı olduğu, görevlendirmesinin 5256 sayılı Kanun'a göre yapıldığı ve yapılan görevlendirmede maaş ve diğer tüm haklarının Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından yapılacağının kabul edildiği, Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğünün Başbakanlığa bağlı olması nedeniyle yapılan ödemelerin Usul ve Esaslara dahi aykırı olmadığı, Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik hükümlerinin, iadesi istenen ek ödeme bakımından uygulanmasının mümkün olmadığı, yapılan ek ödemenin idarenin kendi tasarrufu ile yapıldığı, herhangi bir talebinin veya yönlendirmesinin söz konusu olmadığı, idareyi yanıltıcı bir eyleminin de söz konusu olmadığından yapılan ek ödemelerin 60 günü aşan kısmının istenemeyeceği, dava konusu düzenleyici işlem ve uygulama işleminin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI :
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'nun 28. maddesine uygun olarak hazırlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esasları çerçevesinde tesis edilen işlemde ve davacıya sehven ödendiği tespit edilen ek ödeme tutarının tahsilinde mevzuata aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 08/05/2007 tarihli Bakan onayı ile yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esasları'nın 6. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi ile 27/01/2010 tarihli Bakan onayı ile yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esasları'nın 7. maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinin geçici görevlendirmede ek ödeme yapılmayacağına ilişkin kısmının iptali istemine yönelik olarak davanın reddine, davacının geçici görevli olduğu 2007 yılı Ocak ayı ilâ 2011 yılı Mayıs ayları arasındaki dönemde ödenen ek ödeme tutarının adına borç çıkarılmasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin Danıştay Onbirinci Dairesinin 06/11/2015 tarih ve E:2012/2475; K:2015/5138 sayılı kararının, İdari Dava Daireleri Kurulunun 17/01/2018 tarih E:2016/4311, K:2018/21 sayılı kararıyla, bireysel işlemin iptaline ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmiştir.
2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin 4. fıkrasında yer alan düzenleme ile; Danıştay Dava Dairelerine, ilk derecede bakılan davalarla ilgili Dava Daireleri Kurulunun bozma kararlarına karşı eski kararlarında ısrar edebilme yetkisi tanınmadığı açıktır.
Bu durumda, bahse konu madde uyarınca Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararına uyularak ve bozma kararında yer verilen gerekçe doğrultusunda, Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünde memur olarak görev yapmakta iken Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğünde geçici olarak görevlendirilen davacıya Ocak 2007 - Mayıs 2011 tarihleri arasında sehven ödendiği ileri sürülen 26.314,56-TL ek ödemenin borç çıkarılmasına ilişkin işlem yönünden davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nde memur
olarak görev yapmakta iken Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü'nde geçici olarak görevlendirilen davacı tarafından, Ocak 2007 - Mayıs 2011 tarihleri arasında sehven ödendiği ileri sürülen 26.314,56 TL ek ödemenin borç çıkarılmasına ilişkin …günlü ve …sayılı işlem ile dayanağı olan Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esaslarının, geçici görevlendirmede ek ödeme yapılmayacağına ilişkin düzenlemesinin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; Danıştay Onbirinci Dairesinin 06/11/2015 günlü, E:2012/2475; K:2015/5138 sayılı kararıyla; 08/05/2007 tarihli Bakan onayı ile yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esaslarının 6. maddesinin (ı) bendi ile 27/01/2010 tarihli Bakan onayı ile yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esaslarının 7. maddesinin (ğ) bendinin geçici görevlendirmede ek ödeme yapılmayacağına ilişkin kısmının iptali istemine yönelik olarak, anılan düzenlemelerin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle bu kısım açısından "davanın reddine" karar verildiği; davacının geçici görevli olduğu 2007 yılı Ocak ayı ilâ 2011 yılı Mayıs ayları arasındaki dönemde ödenen ek ödeme tutarının borç çıkarılmasına yönelik olarak tesis edilen …günlü ve …sayılı işlemin iptali istemi açısından ise; Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 gün ve E:1968/6, K:1973/14 sayılı kararına atıf yapılarak; idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı ve hilesi hallerinde süre aranmaksızın hatalı ödediği meblağı her zaman geri alabileceği, bunun dışında kalan hallerde hatalı ödemelerin istirdadının; ancak, hatalı ödemenin yapıldığı tarihten başlamak üzere dava açma süresi içinde olanaklı olduğu ve bu süre geçtikten sonra istirdat edilemeyeceği belirtilmiş, anılan kararın gerekçesinde, iyi niyet kuralı üzerinde de durularak, idarenin sakat ve dolayısıyla hukuka aykırı işlemine, idare edilenlerin gerçek dışı beyanı veya hilesi neden olmuşsa ya da geri alınan idari işlem yok denilecek kadar sakatlık taşımakta ise, hatalı işlemde idare edilenin kolayca anlayabileceği kadar açık bir hata bulunmaktaysa ve idareyi bu konuda haberdar etmemişse, memurun iyi niyetinden söz etmeye olanak bulunmadığı ve bu işlemlere dayanılarak yapılan ödemeler için süre düşünülemeyeceği, bu ödemelerin her zaman geri alınabileceği; ancak, bunun dışındaki hatalı ödemeler için memurun iyi niyetinin, istikrar ve kanunilik kadar önemli bir kural olduğu ve bu nedenle yukarıda belirtilen istisnalar dışında hatalı ödemelerin, dava süresi içinde geri alınabileceğinin kabul edildiği; bu durumda, davacının, dava konusu ek ödemenin yapılmasında herhangi bir kusuru bulunmadığı dikkate alındığında, anılan Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı uyarınca; ancak, dava açma süresi içinde kalan hatalı ödemenin geri alınması mümkün bulunduğundan, bu süre geçtikten sonra tesis edilen borç bildirim belgesine yapılan itirazın reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davacının geçici görevli olduğu 2007 yılı Ocak ayı ilâ 2011 yılı Mayıs ayları arasındaki dönemde ödenen ek ödeme tutarının adına borç çıkarılmasına ilişkin işlemin "iptaline" karar verildiği, kararın bireysel işlemin iptaline ilişkin kısmına yönelik davalı idarenin, temyiz talebi üzerine; İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 17/01/2018 tarih E:206/4311, K:2018/21 sayılı kararıyla; 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'nun dava tarihinde yürürlükte olan 28. maddesinin 2. fıkrasında; Kurumun merkez ve taşra teşkilâtı kadrolarında çalışan memurları ile sözleşmeli personeline, sağlık kurullarında ve fatura ile reçetelerin incelenmesi işlerinde çalışmak üzere Kurum dışından görevlendirilen tabiplere en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) % 200'ünü geçmemek üzere ek ödeme yapılacağı; Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfına dahil kadrolarda çalışan personel ile Genel İdare Hizmetleri Sınıfına asaleten veya vekâleten atanan ve Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğünde fiilen çalışan doktor, diş hekimi ve eczacılara yapılacak ek ödemenin tavanının % 700 olarak uygulanacağı, görev yapılan birim ve iş hacmi, görev mahalli, görevin önem ve güçlüğü, personelin sınıfı, kadro unvanı, derecesi ve atanma biçimi, serbest çalışıp çalışmadığı, personelin performansı, kullanılan izin ve istirahat raporları ve disiplin cezaları gibi kriterler göz önünde bulundurularak yapılacak ek ödeme tutarları ile ödemeye ilişkin diğer usûl ve esasların, Yönetim Kurulunun teklifi ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine Bakan tarafından belirleneceği kurala bağlanmış olup; bu madde çerçevesinde idareye tanınan yetki doğrultusunda Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulunun …tarihli ve …sayılı kararı ile kabul edilerek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 08/05/2007 tarihinde onaylanan ve 15/06/2006 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren, Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esaslarının 6. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde; Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Başbakanlıkta geçici görevlendirilenler, Bakanlık ve Bakanlığın bağlı ve ilgili kuruluşlarında Bakan onayı ile geçici görevli bulunanlar ile Valiliklerde Başbakanlığın 2006/35 sayılı Genelgesine göre tek adımda Hizmet Projesinde Valilik emrinde ve seçim kurullarında geçici görevlendirilen personel hariç olmak üzere, Kurum ile 5502 sayılı Kanuna göre bu Kuruma devredilen kurumların personelinden, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görevli personele ek ödeme yapılmayacağına ilişkin düzenlemeye yer verilmiş; 27/01/2010 tarihli Bakan onayı ile yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esaslarının 7. maddesinin (ğ) bendinde ise, "Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Başbakanlıkta geçici görevlendirilenler, Bakanlık ile Bakanlığın bağlı ve ilgili kuruluşlarında Bakan onayı ile geçici görevli bulunanlar ile Başbakanlığın 2006/35 nolu Genelgesine göre Tek Adımda Hizmet Projesinde Valilik emrinde ve seçim kurullarında geçici görevlendirilen personel hariç olmak üzere, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçici görevli bulunan personele ek ödeme yapılmaz." kuralının yer aldığı, olayda; Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünde memur olarak görev yapmakta iken Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğünde geçici olarak görevlendirilen davacıya, 08/05/2007 tarihli Bakan onayı ile yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esaslarının 6. maddesinin (ı) bendi ile 27/01/2010 tarihli Bakan onayı ile yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esaslarının 7. maddesinin (ğ) bendi yürürlükte olmasına rağmen Ocak 2007- Mayıs 2011 tarihleri arasında arasında ek ödeme yapıldığı; belirtilen tarihler arasında yapılan ek ödeme için 04/11/2011 günlü işlemle borç çıkarıldığı, bakılan davada, davacının açık mevzuat hükmü karşısında ek ödemeden yararlandırılmasına imkan olmadığı halde idarenin açık hatası sonucu ek ödemeden yararlandığı ortada olup; bu nedenle davacının kararda atıf yapılan Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 gün ve E:1968/6, K:1973/14 sayılı kararından yararlanmasının mümkün olmadığı, bu nedenle; Ocak 2007- Mayıs 2011 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olarak davacı adına borç çıkarılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bireysel işlemin iptaline ilişkin kısmının BOZULMASINA, karar verildiği anlaşılmaktadır.
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesinde, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun, idari dava dairelerince ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrasında da, Danıştay Dava Dairelerinin nihai kararlarının Danıştay’da temyiz edilebileceği, 49. maddesinin 4. fıkrasında ise; Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50’nci madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı öngörülmüştür.
2577 sayılı Yasanın 49. maddesinin 4. fıkrasında yer alan düzenleme ile; Danıştay Dava Dairelerine, ilk derecede bakılan davalarla ilgili Dava Daireleri Kurulunun bozma kararlarına karşı eski kararlarında ısrar edebilme yetkisi tanınmadığı açıktır.
Bu durumda, Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nde memur olarak görev yapmakta iken Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü'nde geçici olarak görevlendirilen davacıya Ocak 2007 - Mayıs 2011 tarihleri arasında sehven ödendiği ileri sürülen 26.314,56 TL ek ödemenin borç çıkarılmasına ilişkin …günlü ve …sayılı işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Danıştay Onbirinci Dairesince verilen 06/11/2015 tarih ve E:2012/2475, K:2015/5138 sayılı, "08/05/2007 tarihli Bakan onayı ile yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esaslarının 6. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi ile 27/01/2010 tarihli Bakan onayı ile yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esaslarının 7. maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinin geçici görevlendirmede ek ödeme yapılmayacağına ilişkin kısmının iptali istemi yönünden davanın reddine; davacının geçici görevli olduğu 2007 yılı Ocak ayı ilâ 2011 yılı Mayıs ayları arasındaki dönemde ödenen ek ödeme tutarının adına borç çıkarılmasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin" kararın, davalı idare tarafından temyiz edilmesi sonucunda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 17/01/2018 tarih ve E:2016/4311, K:2018/21 sayılı kararıyla bireysel işlemin iptaline ilişkin kısmının bozulması; davacının kararın düzeltilmesi isteminin de 26/09/2019 tarih ve E:2018/2054, K:2019/3910 sayılı kararıyla reddedilmesi üzerine; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen, 3622 sayılı Kanunla değişik 49. maddesinin dördüncü fıkrasıyla, Danıştayın bozma kararlarına karşı mahkemelere "bozmaya uymayarak eski kararında ısrar edebilme" yetkisi tanındığı halde, aynı maddenin altıncı fıkrasında yer verilen "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde de bu maddenin 4 üncü fıkrası hariç diğer fıkraları kıyasen uygulanır" yolundaki düzenlemeyle, Danıştayda ilk derece mahkemesi olarak bakılan davalarda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen bozma kararlarına karşı, Danıştay dava dairelerine eski kararlarında ısrar edebilme yetkisinin tanınmaması ve söz konusu bozma kararlarına uyulmasının zorunlu olması nedeniyle, bozma kararına uyularak, işin gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacı, Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünde memur olarak görev yapmakta iken Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğünde geçici olarak görevlendirilmiştir. Bu görevlendirme nedeniyle Ocak 2007 - Mayıs 2011 tarihleri arasında sehven ödendiği ileri sürülen 26.314,56-TL ek ödemenin borç çıkarılması üzerine, borç çıkarılmasına ilişkin …tarih ve …sayılı işlem ile dayanağı olan Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esasları'nın geçici görevlendirmede ek ödeme yapılmayacağına ilişkin düzenlemenin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT :
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'nun dava tarihinde yürürlükte olan 28. maddesinin ikinci fıkrasında; Kurumun merkez ve taşra teşkilâtı kadrolarında çalışan memurları ile sözleşmeli personeline, sağlık kurullarında ve fatura ile reçetelerin incelenmesi işlerinde çalışmak üzere Kurum dışından görevlendirilen tabiplere en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) % 200'ünü geçmemek üzere ek ödeme yapılacağı; Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfına dahil kadrolarda çalışan personel ile Genel İdare Hizmetleri Sınıfına asaleten veya vekâleten atanan ve Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğünde fiilen çalışan doktor, diş hekimi ve eczacılara yapılacak ek ödemenin tavanının % 700 olarak uygulanacağı, görev yapılan birim ve iş hacmi, görev mahalli, görevin önem ve güçlüğü, personelin sınıfı, kadro unvanı, derecesi ve atanma biçimi, serbest çalışıp çalışmadığı, personelin performansı, kullanılan izin ve istirahat raporları ve disiplin cezaları gibi kriterler göz önünde bulundurularak yapılacak ek ödeme tutarları ile ödemeye ilişkin diğer usûl ve esasların, Yönetim Kurulunun teklifi ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine Bakan tarafından belirleneceği kurala bağlanmış olup; bu madde çerçevesinde idareye tanınan yetki doğrultusunda Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulunun …tarihli ve …sayılı kararı ile kabul edilerek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 08/05/2007 tarihinde onaylanan ve 15/06/2006 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren, Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esasları'nın 6. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde; Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Başbakanlıkta geçici görevlendirilenler, Bakanlık ve Bakanlığın bağlı ve ilgili kuruluşlarında Bakan onayı ile geçici görevli bulunanlar ile Valiliklerde Başbakanlığın 2006/35 sayılı Genelgesi'ne göre Tek Adımda Hizmet Projesinde Valilik emrinde ve seçim kurullarında geçici görevlendirilen personel hariç olmak üzere, Kurum ile 5502 sayılı Kanun'a göre bu Kuruma devredilen kurumların personelinden, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görevli personele ek ödeme yapılmayacağına ilişkin düzenlemeye yer verilmiş; 27/01/2010 tarihli Bakan onayı ile yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Ek Ödeme Usul ve Esasları'nın 7. maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde ise, "Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Başbakanlıkta geçici görevlendirilenler, Bakanlık ile Bakanlığın bağlı ve ilgili kuruluşlarında Bakan onayı ile geçici görevli bulunanlar ile Başbakanlığın 2006/35 sayılı Genelgesine göre Tek Adımda Hizmet Projesinde Valilik emrinde ve seçim kurullarında geçici görevlendirilen personel hariç olmak üzere, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçici görevli bulunan personele ek ödeme yapılmaz." kuralı yer almıştır.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 tarih ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararında; idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın hatalı ödediği meblağı her zaman geri alabileceği, bunun dışında kalan hallerde hatalı ödemelerin istirdadının ise, hatalı ödemenin yapıldığı tarihten başlamak üzere dava açma süresi içinde olanaklı olduğu ve bu süre geçtikten sonra istirdat edilemeyeceği belirtilmiş olup; anılan kararın gerekçesinde iyi niyet kuralı üzerinde de durularak idarenin sakat ve dolayısıyla hukuka aykırı işlemine, idare edilenlerin gerçek dışı beyanı veya hilesi neden olmuşsa ya da geri alınan idari işlem yok denilecek kadar sakatlık taşımakta ise, hatalı işlemde idare edilenin kolayca anlayabileceği kadar açık bir hata bulunmaktaysa ve idareyi bu konuda haberdar etmemişse, memurun iyi niyetinden söz etmeye olanak bulunmadığı ve bu işlemlere dayanılarak yapılan ödemeler için süre düşünülemeyeceği, bu ödemelerin her zaman geri alınabileceği; ancak bunun dışındaki hatalı ödemeler için memurun iyi niyetinin istikrar ve kanunilik kadar önemli bir kural olduğu ve bu nedenle yukarıda belirtilen istisnalar dışındaki hatalı ödemelerin ancak dava süresi içinde geri alınabileceği vurgulanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri karşısında, davacıya ek ödeme yapılmaması gerektiği halde idarenin açık hatası sonucu ek ödeme yapıldığı anlaşıldığından, kararda atıf yapılan Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 tarih ve E:1968/6, K:1973/14 sayılı kararından yararlandırılması mümkün olmayan davacıya, Ocak 2007 - Mayıs 2011 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olarak ödenmiş olan ek ödeme tutarının borç çıkarılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıya Ocak 2007 - Mayıs 2011 tarihleri arasında ödenen …-TL ek ödemenin borç çıkarılmasına ilişkin …günlü ve …sayılı işlem yönünden DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, temyiz aşamasında davalı idare tarafından yapılan toplam …TL posta giderinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
3. Danıştay Onbirinci Dairesinin 06/11/2015 tarih ve E:2012/2475, K:2015/5138 sayılı kararında davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedildiğinden, davalı idare lehine yeniden vekâlet ücretine hükmedilmemesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 16/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi