Esas No: 2019/4681
Karar No: 2021/3213
Karar Tarihi: 16.06.2021
Danıştay 4. Daire 2019/4681 Esas 2021/3213 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/4681
Karar No : 2021/3213
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(...(...) Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiğinden bahisle düzenlenen ... tarih ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporu esas alınmak üzere takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı 2010 yılı gelir vergisi ve 2010/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 dönemi geçici verginin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin değerlendirilmesinden; mükellef tarafından bir takım vergisel yükümlülükler yerine getirilmemişse de, davacının mükellefiyet tesis ettiği 1995 yılından itibaren 2006 ve 2013 yılları olmak üzere sadece iki adet yoklama yapıldığı, uyuşmazlık konusu 2010 yılına ait yoklama olmadığı, yapılan yoklamalarda ise mükellefin yerinde ve faal olduğu, ticari emtiasının bulunduğu gibi hususlar dikkate alındığında, mükellefin sahte fatura düzenlediğine yönelik somut ve yeterli tespit bulunamaması karşısında yapılan tespitlerin davacının sadece sahte fatura düzenlemek amacıyla faaliyette bulunduğunu ispatlamaya yeterli olmadığı anlaşılmakla dava konusu cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu tarhiyatın hukuka uygun olduğu, davanın kabulüne ilişkin kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiğinden bahisle düzenlenen ... tarih ve ... sayılı vergi tekniği raporu esas alınmak üzere takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı 2010 yılı gelir vergisi ve 2010/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 dönemi geçici verginin kaldırılması istemiyle açılan davada verilen kabul kararı davalı idarece temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirket hakkında sahte belge düzenlediğinden bahisle 2008 ila 2010 yıllarına ilişkin defter ve belgelerinin incelenmesi neticesinde tanzim edilen ... tarih ve ... sayılı vergi tekniği raporunda özetle; davacının hırdavat (nalburiye) malzemesi ve el aletleri toptan ticareti faaliyeti ile iştigal etmek için 10.10.1995 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, mükellefin işyerinde 10.02.2006 tarihinde yapılan yoklamada, el aletlerinin toptan satışı faaliyetine devam ettiği, işyerinin hanın 2. katında ve 20 metrekare büyüklüğünde olduğu, mükellefe ait ek bir işyerinin olmadığı, tespit esnasında ücretli personelin çalışmadığı, mükellefin eşi ...'nin bizzat çalıştığı, işyerinde satış durumunda 10.000,00-YTL civarında muhtelif hırdavat malzemesi olduğu, resmi muhasebecisinin olmadığının tespit edildiği, 26.02.2013 tarihli yoklamada, işyerinin açık olduğu, mükellefin faaliyetine ilişkin bir reklam veya tabelasının bulunmadığı, büro malzemeleri olduğu, işyerinin büyüklüğünün 30 metrekare olduğu, şube veya deposunun bulunmadığı, kirasının 690,00-TL olduğu, işyerinde alım satıma konu 40.000,00-TL değerinde ticari malın bulunduğunun tespit edildiği, 26.07.2012 tarihli defter ve belge isteme yazısının işyeri adresinde mükellefin eşine tebliğ edildiği ve mükellefçe defter ve belgelerin incelenmeye ibraz edildiği, mükellefin 2007, 2008, 2009 yıllarına ilişkin olarak gelir vergisi ve katma değer vergisi yönünden matrah artırımında bulunduğu, mükellefin 2010 yılında beyan ettiği KDV matrahının 1.593.913,00-TL olduğu, mükellefin 2008 ila 2010 yıllarındaki alımlarının %98,66'sını gerçekleştirdiği firmalar hakkında sahte belge düzenlemekten rapor olduğu veya haklarında olumsuz tespit bulunduğu, mükellef temsilcisine bu durum sorulduğunda yapılan alımların hepsinin gerçek olduğu ve bedellerinin nakit olarak ödendiğini beyan ettiği, mükellefin rapor tarihi itibariyle vergi dairesine 24.091,54-TL tutarında borcu olduğu, mükellefin 2008 ila 2010 takvim yılları bilançolarının tetkikinde sahte olarak düzenlenen fatura bedellerinin önemli bir kısmının ödenmediği, ödenmiş görünen kısımların ise gerçek bir ödeme olmadığı ve bu tutarların mükellefin çalışanı ... isimli şahıs aracılığıyla işleri fiilen yürüten ...'ye geri döndüğünün tespit edildiği, sonuç olarak, mükellefin 2008 ila 2010 yıllarında bir kısım firma adına düzenlediği faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan sahte faturalar olduğu, söz konusu faturaların komisyon karşılığında düzenlendiği tespitlerine yer verilmiştir.
Belirtilen tespitler göz önünde bulundurulduğunda davacı hakkında yapılan cezalı tarhiyatın hukuka uygun olduğu değerlendirilmiş olup, davanın kabulü yolunda verilen kararın bozulması gerektiği düşünüldüğünden çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.