Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6193
Karar No: 2019/156

Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2017/6193 Esas 2019/156 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi, sanıkların hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyetine hükmetmiştir. Sanıkların temyiz başvuruları incelenmiş ve Yargıtay tarafından yapılan incelemeler sonucu, hükümlerde yanıltıcı ifade kullanıldığı ve lehe bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin sanıklara yükletilemeyeceği belirtilmiştir. Hükümden önce yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği ve 5320 sayılı Yasaya göre hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK'un uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunduğu vurgulanmıştır. Kanun yoluna ilişkin süreler konusunda farklı düzenlemeler yapıldığına dikkat çekilmiş ve ilgili kanun maddeleri detaylı açıklamalarla belirtilmemiştir. Kanun maddeleri: 7035 sayılı Kanunun 21. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 291. maddesinin 1. fıkrası, 5320 sayılı Yasaya göre 1412 sayılı CMUK'un 305 ila 326. maddeleri, 1412 sayılı CMUK'un 310. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın
17. Ceza Dairesi         2017/6193 E.  ,  2019/156 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
    Hükümden önce 05/08/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanunu"nun 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği; ancak bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay"dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Yasa"nın 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK"nun 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden, sanıklara ve sanıklar müdafiine tefhim edilen kararda temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması, kanun yoluna ilişkin süreler konusunda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nda ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda farklı düzenlemelere yer verilmesi, 7035 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra temyiz süresi konusunda tereddütler oluşması ve ilk derece mahkemelerince yanıltıcı ifadeler kullanılmasının, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13/10/2015 gün, 2015/11-120 Esas, 2015/313 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, avukatlar da dahil olmak üzere başvurucuların kanun yolunda yanılmalarına sebep olduğu gibi, Anayasa Mahkemesinin 09/06/2016 tarihli (Başvuru Numarası: 2014/4987) ve 22/09/2016 tarihli (Başvuru Numarası: 2014/1382) kararlarına göre de bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunması nedenleriyle, sanık ... müdafii ile sanık ..."ün temyiz istemlerinin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemelerde;
    I-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemelerinde;
    Suç yolunda katedilen mesafe ile sanıkların amaç ve saikleri dikkate alınarak, sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerde TCK"nın 35. maddesi uyarınca mâkul bir indirim ile yetinilmesi gerekirken en üst oranda indirim yapılarak eksik ceza tayinleri aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.


    Dosya kapsamına göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Önceki hüküm sanıklar tarafından temyiz edilmiş olduğundan lehe bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin sanıklara yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    2-İştirak halinde suç işleyen sanıklardan sarfına sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yapılan yargılama giderlerinin ise payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin eşit olarak alınmasına karar verilmek sureti ile 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile sanık ..."ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak; hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin kısım çıkartılarak yerine “Bozma öncesinde yapılan 101,95 TL posta masrafı, 12 tebligat gideri 132,00.TL ve 771,80 TL keşif gideri olmak üzere toplam 1.005,75.TL yargılama giderinden sebebiyet verdikleri miktarın sanıklardan ayrı ayrı alınarak Devlet Hazinesi"ne gelir kaydına; bozma sonrası yapılan yargılama giderinin hazine üzerinde bırakılmasına" cümleleri eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II-Sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemelerinde;
    Dosya kapsamına göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Katılanın mala zarar verme suçundan doğan tüm zararının kovuşturma aşamasında sanıklar tarafından giderildiğinin anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında TCK"nın 168/2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Önceki hüküm sanıklar tarafından temyiz edilmiş olduğundan lehe bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin sanıklara yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    3-İştirak halinde suç işleyen sanıklardan sarfına sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yapılan yargılama giderlerinin ise payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin eşit olarak alınmasına karar verilmek sureti ile 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile sanık ..."ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 08.01.2019 günü oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi