23. Ceza Dairesi 2015/11614 E. , 2016/10989 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
MÜŞTEKİ : ...
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 52, 58 maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası, 1.000 TL adli para cezası mükerirlik
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikayetçinin 34 BN 9641 plakalı aracını satmak istediği bunun için ilan verdiği, kendisini telefonla arayan temyiz kapsamı dışındaki sanık ..."in aracı beğendiği söyleyerek 24.500 TL"ye almak üzere anlaştıkları ve müşteki ... ile alıcı durumundaki sanık ... ve Hüseyin"in aracın devrini yapmak üzere buluştukları, üzerlerinde daha fazla para bulunmadığını söyleyerek 1.500 TL verdikleri ve yazıhaneye gittikten sonra kalan parayı ödeyeceklerini beyan ederek noterliğe gittikleri ve şikayetçinin araç devrini ..."e yaptığı, noterden çıktıktan sonra bir lokantada oturdukları, sanık ..."in parayı getireyim diyerek araçla birlikte lokantadan ayrıldığı, ..."in şikayetçiyle beraber lokantada beklemeye devam ettiği ancak bir müddet sonra lavoboya gideyim diyerek masadan kalktığı ve gizlice lokantadan kaçtığı, şikayetçinin dolandırıldığını anladığı ancak sanıkların 24.500 TL"ye almak üzere anlaştıkları aracı 16.000 TL"ye bir galeriye satarak devir ve tescilini sağladıkları hileli hareketlerle haksız menfaat temin eden sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda,
İddia, sanık ..."nin inkar içeren savunması karşısında temyiz dışı sanık ..."in samimi ikrarını içeren hazırlık savunması, katılan beyanı, teşhis tutanağı, araç satış sözleşmesi ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın iştiraken dolandırıcılık suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Kabule göre de;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 60 gün olarak tayin edilmesi,
b-Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı uyarınca, TCK"nın 53/1-b maddesindeki "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" yoksun bırakılma düzenlemesinin iptal edilmiş olması ve TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması,
c-Sanığın adli sicil kaydına göre hangi mahkeme hükmünün tekerrüre esas alındığına hükümde yer verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.