9. Hukuk Dairesi 2011/10760 E. , 2013/15248 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle reddine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.05.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, davalı idare nezdinde 03.03.1998-07.03.2009 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından haksız olarak 4857 sayılı Yasanın 25/11-g maddesi gerekçe gösterilerek feshedildiğini, feshin, toplu iş sözleşmesinin 22. maddesi ile ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22 maddesine aykırı olduğunu beyan ederek, ihbar ve kıdem tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı işveren, davalı idare bakanlık merkezinin 15.01.2009 gün ve 27111 sayılı Resmi Gazete de yayınlanarak yürürlüğe giren Bakanlar kurulu kararıyla ...’dan ..."ya taşındığını, personelin çoğunun ..." ya nakledildiğini 20 civarında personeli ise ... da bazı iş ve işlemlerin tamamlanması için geçici olarak irtibat bürosunda görevlendirildiğini davacıya yazılı olarak ... ilinde görevine başlaması bildirildiği halde bu görevine başlamadığından iş akdinin haklı olarak feshedildiğini beyan ederek açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı idarenin kuruluşu ile ilgili 388 sayılı KHK" de GAP Başkanlığı Merkez Teşkilatının hangi ilde bulunacağı yolunda bir hükme yer verilmediği ve davacıyla bağıtlanan sözleşmelerde de işyerinin şehir adına göre belirtilmediği, Başkanlık merkezinin 29.12.2008 gün ve 2008/4535 sayılı kararıyla ... olarak belirlenip merkezin ..."ya nakledilmek üzere çalıştırılacak geçici işçileri belirleme hak ve yetkisi de davalıya ait olduğu, davacının bildirim ve uyarılara rağmen asli yeri olarak Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenen ..."daki işyerine haklı nedeni olmadan gitmemekteki ısrarlı tutumunun haklı nedene dayalı olmayıp iş yeri değişikliğinin ise Bakanlar Kurulu kararıyla yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı yasal süresi içinde davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı işçinin 11 yıl süreyle davalı idareye bağlı olarak ...’da çalıştığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Davalı idare merkezi Bakanlar Kurulu kararıyla ...’dan ...’ya taşınmış ve davacı işçiden ...’da iş başı yapması istenmiştir. Davacı işçi çalışma koşullarında esaslı değişikliği kabul etmediğini bildirmiştir. Davalı işveren nakli kabul etmeyen davacının iş sözleşmesinin devamsızlık sebebine dayalı olarak İş Kanunu’nun 25/2 g bendine göre feshettiğini bildirmiştir.
İş Kanunu’nun 22. maddesinde çalışma koşullarında değişiklik prosedürü açıklanmıştır. Esaslı değişiklik halinde işçinin yazılı olarak değişikliği kabul etmemesi durumunda değişikliğin işçiyi bağlamayacağı hükme bağlanmıştır. Yine, işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin 22. maddesinde, işçinin belediye hudutları dışında bir yere nakli halinde yazılı izninin alınacağı açıklanmıştır.
Davacı işçinin 11 yıl süreyle ...’da çalıştığı anlaşılmaktadır. İş sözleşmesinde fiilen çalışılacak yerin yazılmamış olması sonuca etkili değildir. İşçinin rızası hilafına başka şehirde çalıştırılmak istenmesi, çalışma koşullarında işçi aleyhine esaslı değişikliği oluşturur. İşyeri merkezinin Bakanlar Kurulu kararıyla değiştirilmiş olması da bu noktada önemsizdir. Değişiklilik geçerli bir nedene dayanmış olsa da işçi açısından İş Kanunu’nun 22. maddesi ve toplu iş sözleşmesinin 22. maddesi koşulları uygulanır. Davacının işverence yapılan değişikliği kabul etmemiş olması işverene haklı fesih imkanı vermez. Dairemizin emsal işçi yönünden verdiği kararda ihbar ve kıdem tazminatı isteklerine hak kazanılacağı kabul edilmiştir(Yargıtay 9.HD. 21.11.2012 gün, 2010/29613 E, 2012/39061 K.)
Mahkemece davaya konu ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 990.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.