Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/9112
Karar No: 2019/12147
Karar Tarihi: 09.09.2019

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/9112 Esas 2019/12147 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2019/9112 E.  ,  2019/12147 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkemenin kararının bozulmasını mutazammın 08/04/2019 tarih, 2019/110 E.-2019/5793 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Somut olayda..."ye devrolunan Türkiye ... Bankası ... A.Ş. ile ... arasında 31/.../1997 tarihli "Tüketici Kredi Sözleşmesi" imzalandığı, alacaklı Türkiye ... Bankası ... A.Ş. vekili tarafından 31/10/1998 tarihinde ... 1. İcra Müdürlüğü’nün 1998/4865 Esas sayılı takip dosyasında 6.961.005.285 TL asıl alacak ve işlemiş faizine yönelik olarak genel haciz yoluyla takip ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine, alacaklı tarafından itirazın iptali istemi ile ... Asliye Ticaret Mahkemesi"ne başvurulduğu, ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/06/1999 tarih ve 1999/61 E.-194/ K. sayılı kararı ile; itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedildiği, bu alacağın..."ye, adı geçen tarafından da ...... Yönetim A.Ş"ye temlik olunduğu, ...... Yönetim A.Ş. tarafından itirazın iptali ilamına dayalı olarak 03.06.2014 tarihinde borçlu aleyhine ilamlı icra takibine başlandığı, borçlunun süresinde icra mahkemesine başvurarak, alacağın zamanaşımına uğradığını, talep edilen faize ve oranına itiraz ettiklerini ve aynı alacakla ilgili daha önce ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 1998/4865 Esas sayılı takip dosyasından da takip yapıldığını, takibin mükerrer olduğunu ileri sürerek takibin iptalini istediği, mahkemece; uyuşmazlığa konu alacağın fon alacağı olduğu, dolayısıyla yirmi yıllık sürenin dolmadığı, ayrıca talep edilen faizin sözleşmeye uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.
    Takibin dayanağı kredi sözleşmesi olup borcun muaccel olduğu tarih itibariyle uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 125. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı söz konusudur.
    .../.../2003 tarih ve 5020 sayılı Kanun"un 27. maddesiyle 4389 sayılı Bankalar Kanunu"na eklenen ve 26/.../2003 tarihinde yürürlüğe giren ek 3. maddeyle fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde, zamanaşımı süresi yirmi yıl olarak öngörülmüştür. Aynı kural, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 141. maddesinde de benimsenmiş olup, anılan maddede "Bu kanundan kaynaklanan Fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresi 20 yıldır" hükmüne yer verilmiştir.
    Nitekim, 5411 sayılı Kanun"un geçici 16. maddesinde; "Bu kanun ile Fon alacağının tahsili bakımından yarar görülerek zamanaşımı ve diğer konularda Fon lehine getirilen hükümler makable şamildir" düzenlemesi yer almakta iken, anılan maddede yer alan ""zamanaşımı"" sözcüğü Anayasa Mahkemesi"nin 04.06.2014 tarih ve 2014/85-103 sayılı kararıyla iptal edilmiş ve söz konusu kararın, ....09.2014 tarihinde 29117 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmasıyla iptal hükmü yürürlüğe girmiştir.
    Anayasa Mahkemesince iptal edilen 5411 sayılı Kanun"un Geçici 16. maddesinin yürürlüğe girdiği tarihte zamanaşımının dolup dolmadığı tespit edilirken mülga 4389 sayılı Kanun"a eklenen Ek 3. maddenin de göz önünde tutulması zorunludur. Zira Fon alacaklarında zamanaşımı süresinin yirmi yıl olduğu kuralı, ilk kez 01.11.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5411 sayılı Kanun"un 141. maddesiyle değil, mülga 4389 sayılı Kanun"a eklenen ve 26.....2003 tarihinde yürürlüğe giren ek 3. maddeyle getirilmiştir. Söz konusu maddenin yürürlüğe girdiği 26.....2003 tarihinde henüz on yılını doldurmamış tüm Fon alacaklarına ilişkin zamanaşımı süresi yirmi yıla uzadığından, bu alacaklar yönünden zamanaşımı süresinin bitmiş olduğundan söz edilemez. Bu durumda itiraz konusu kuralın, 26.....2003 tarihinden önce on yılını dolduran alacaklara ilişkin zamanaşımı süresini yeniden canlandırarak yirmi yıla uzattığı söylenebilir.
    Diğer taraftan itiraz konusu kuralın zamanaşımını uzatabilmesi için, kuralın yürürlüğe girdiği 01.11.2005 tarihi itibarıyla ihtilaf konusu Fon alacağının henüz yirmi yılını doldurmamış olması gerektiği de açıktır. Zira Fon alacaklarına ilişkin zamanaşımı süresi yirmi yıl olarak belirlenmiş olup şayet geçici 16. maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yirmi yıl dolmuş ise zamanaşımının uzamasından söz edilemeyecektir.
    Şu hâlde sözkonusu kural nedeniyle yirmi yıla uzayan zamanaşımı, 26.....2003 tarihinden önce on yılını doldurup, 01.11.2005 tarihinde ise henüz yirmi yılını doldurmayan alacaklara ilişkin olanlardır. Diğer bir ifadeyle, itiraz konusu kural gereğince, 26.....2003 tarihinden önce on yılını doldurup, 01.11.2005 tarihinde ise henüz yirmi yılını doldurmayan alacaklara ilişkin zamanaşımı süreleri yirmi yıla uzamaktadır.
    Somut olayda, alacaklı Türkiye ... Bankası ... A.Ş. vekili tarafından, ... 1. İcra Müdürlüğü’nün 1998/4865 Esas sayılı takip dosyasında ... ve diğer borçlular aleyhine 6.961.005.285 TL asıl alacak ve işlemiş faizi için 31/10/1998 tarihinde genel haciz yoluyla takip başlatılmış olup, itiraz üzerine duran takibin devamı için alacaklının itirazın iptali istemi ile ... Asliye Ticaret Mahkemesi"ne başvurduğu, ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/06/1999 tarih ve 1999/61 E. 194/K. Sayılı kararı ile; itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedildiği, bundan sonra alacaklı banka tarafından takip alacağının, önce,..."ye, daha sonra da... tarafından 08/03/2006 tarihinde ...... Yönetim A.Ş.ye temlik edildiği, yani alacağın 10 yıllık zamanaşımına uğramadan..."ye ve ...... Yönetim A.Ş.ye temlik edildiği, bu nedenle, alacağın, temlik tarihi itibariyle 20 yıllık zamanaşımı süresine tâbi hale geldiği, alacaklı tarafından 20 yıllık zamanaşımı süresi içinde 03.06.2014 tarihinde ... 7. İcra Müdürlüğü’nün 2014/6633 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır.
    6100 sayılı HMK"nun 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılmasını ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği, aynı maddenin 2. fıkrasında ise; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir.
    O halde, mahkemece, HMK"nun 297. maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü aynı alacakla ilgili daha önce ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 1998/4865 Esas sayılı takip dosyasından da takip yapıldığı iddiasına dayalı, takibin mükerrer olduğu yönündeki şikayeti de incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın ve olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu gerekçe ile bozulması gerekirken, Dairemizce maddi hataya dayalı olarak zamanaşımı süresi içinde takip yapılmadığı gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmakla, karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerle ve değişik gerekçe ile kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 08/04/2019 tarih, 2019/110 E.-2019/5793 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi