13. Hukuk Dairesi 2017/7337 E. , 2018/602 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı firmaların işçisi olarak kurumlarında çalışan ..."in ... 4. İş Mahkemesinin 2012/527-2013/494 Esas-Karar sayılı dava dosyasında kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağının tahsili amacıyla aleyhlerine açtığı davanın kabul edildiğini ve ... 8. İcra Müdürlüğünün 2013/21022 Esas sayılı takip dosyasına toplam 9.629,41 TL ödediklerini, 4857 SY"nın 2/8 ve 2/9 maddeleri gereğince söz konusu borçtan kendilerinin sorumlu olmaması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 9.629,41 TL"nin her bir davalının kendi dönemlerindeki süre üzerinden, son işveren davalının ise tüm dönem üzerinden yükümlü olduğu miktarın ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne, davalılardan .... 8.784,01 TL, Davalı .... Şti"nin 676,29 TL, davalı ... Ltd. Şti"nin 169,11 TL"den sorumlu olacak şekilde toplam 9.629,41 TL alacağın ödeme tarihi olan 03.10.2013 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, hizmet alım ihalesinin davalılar tarafından üstlenildiğini, ihale şartnamesine göre, davalı yüklenicilerin çalıştırdığı işçilerin iş hukukundan doğan her türlü işçilik hakları ile ilgili tazminatlarından ve ücretlerinden sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış olup, dava dışı işçinin işçilik tazminatları ve ücret alacaklarının tahsili için açtığı dava sonunda hesaplanan tazminatın ve ücret alacağının eldeki davanın tarafı olan davacıdan tahsiline karar verildiği ve icra takibi sonunda da, davacı tarafından ödendiği ihtilafsızdır.
Dava, asıl işveren davacı üniversitenin, davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir. taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı işçiye ödenen kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretinden tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir. Davacı ile davalılar arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesi ve ekleri olan şartnamelerin hükümleri incelendiğinde, davacı üniversitenin çalıştırılacak işçiler ile ilgili işe başlama, çalışma koşulları, denetleme, mali haklarının ödenmesi ile ilgili denetim ve kontrolü tamamen elinde bulundurduğu, ancak taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde, işçilerin iş akitlerinden doğacak dava konusu alacaklardan hangi tarafın ne oranda sorumlu olduğu hususunda bir düzenlemenin bulunmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca tacir olan davalıların çalıştırdıkları işçilerin fiili işçilik dışında sair ücret alacağı ve tazminat haklarından sorumlu olacaklarını bilebilecek durumda oldukları ancak, davacı üniversitenin de asıl işveren durumunu muhafaza etmesi nazara alındığında doğan zararlardan tarafların yarı yarıya ve davalı şirketlerin dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı sorumlu olacağı, dolayısıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsile karar verilemeyeceği, zira taleple bağlılık ilkesi gereği de davacının dava dilekçesinde müşterek ve müteselsil tahsili talep etmediği, işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücreti açısından da işçilik alacağı miktarına göre bir oranlama yapılarak davacının davalılara bu alacağını da rücu edebileceği gözetilerek dava dışı işçinin iş akdini feshetmiş olması nedeniyle son alt işverenin ihbar tazminatı alacağının tamamından, tüm alt işverenlerin ise kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarından dava dışı işçiyi çalıştırdıkları dönemde doğmuş miktarlardan sorumlu tutulmaları şeklinde yapılacak inceleme sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken mahkemece açıklanan bu husus göz ardı edilerek alacağın hesaplanarak sorumluluklarının belirlenmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davalıların ikinci bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 151,00 TL harcın istek halinde davalılardan Ulusal Özel Güvenlik Tic. Ltd. Şti"ne iadesine, 27,70 TL harcın da davalılardan Er-Doğan Güvenlik Hiz. Ltd. Şti ve Akdeniz Güvenlik Hiz. Ltd. Şti"ne iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.