Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5534
Karar No: 2019/341
Karar Tarihi: 17.01.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/5534 Esas 2019/341 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/5534 E.  ,  2019/341 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili, davalı sigorta şirketi vekili ve davalı ... vasisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davacının abisi olan desteğin davalı sigorta şirketine sigortalı bulunan, davalılardan ..."a ait, davalı ... sevk ve idaresindeki araçta yolcu olarak bulunmakta iken meydana gelen kazada vefat ettiğini belirterek 1.000,00 maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın; davalılar ... ve ..."tan olay tarihi olan 15.08.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı sigorta şirketi yönünden ise poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile sadece hesaplanacak maddi tazminat yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş 16.03.2015 tarihli dilekçesi ile talebini 40.599,48 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalılar ayrı ayrı davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın kısmen kabulü ile 28.419,63.-TL maddi tazminatın davalılar ... ve ..."dan kaza tarihi olan 15/08/2009 davalı sigorta şirketi yönünden ise dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, 10.000.-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 15/08/2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ... vekili, davalı sigorta şirketi vekili ve davalı ... vasisi tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, manevi tazminatın takdirinde B.K.nın 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı ... vekili, davalı sigorta şirketi vekili, davalı ... vasisinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının, davacı vekilinin ise tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, 6098 sayılı TBK"nun 53. (818 sayılı BK"nun 45/2) maddesi gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
    Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK."nun 45/2. maddesine (6098 sayılı TBK. md. 53/1-3) dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.
    Borçlar Kanunu’nun 45. maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa, ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
    O halde, destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
    Bununla birlikte, destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş
    olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).
    Ayrıca kardeşlerin birbirine karşı kural olarak bakım görevi yoktur. Ancak, bir kardeşin diğer kardeşe eylemli ve düzenli olarak yardım etmesi halinde, bu kardeş diğerinin desteği sayılır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 364/1. maddesinde "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür." düzenlemesine; aynı maddenin 2. fıkrasında ise "Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır." düzenlemesine yer verilmiştir.
    Somut olayda muris ... kaza tarihinde 61 yaşında olup kendisi emeklidir; davacı kardeşi ... ise 50 yaşındadır. Mahkemece davacı kardeşin destek tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş ise de, tüm dosya kapsamından davacının başka kardeşleri de olduğu muris ..."ın kardeşine düzenli ve eylemli maddi anlamda bir katkısı bulunduğu, muris ..."ın yardım etmediği takdirde kardeşi ...’in yoksulluğa düşeceği, davacı kardeş ..."in engelli vs. hali nedeniyle bakıma muhtaç halde olduğu, muris ..."ın desteğine ihtiyaç halinde olduğu ispatlanamadığından, davacı kardeş ..."in destekten yoksun kalma tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davacı kardeş için destek tazminatı isteminin kabulü doğru olmamış ve bozma nedeni yapılmıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili, davalı sigorta şirketi vekili, davalı ... vasisinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının, davacı vekilinin ise tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili, davalı sigorta şirketi vekili, davalı ... vasisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda yazılı 44,40 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 17/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi