Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar, velayet, nafakalar ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * iki tarafında boşanma davalarının kabul edilmiş olduğunun, davalı-davacı kadının adının Ü. yerine Ü.yazılmasının maddi hataya dayalı olup mahallinde düzeltilmesinin mümkün bulunduğunun ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda eşini aşırı kıskanan, güvensiz davranan ve akrabaları tarafından evden kovulmasına sessiz kalan kocanın daha ziyade kusurlu olduğunun keza; müşterek çocuk için hüküm altına alınan nafakanın dava tarihinden, boşanmanın kesinleşmesine kadar tedbir, bu tarihten itibaren ise iştirak nafakası olarak takdir edildiğinin anlaşılmış bulunmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Kısa kararda Türk Medeni Kanununun 174. maddesine göre davalının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne denilmek suretiyle miktar belirtilmeksizin hüküm kurulması, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise kadın yararına 10.000,00 YTL. maddi, 5000,00 YTL. manevi tazminata hükmedilmesi Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 381 ve 388. maddelerine aykırıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan kısımların yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 18.12.2008 (Prş.)