17. Hukuk Dairesi 2014/14846 E. , 2014/12037 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü
-K A R A R-
Davacı vekili;müvekkili ..."ın içinde bulunduğu,davalılardan ..."e ait diğer davalı ..."in idaresindeki işçi servis aracına 01.04.2008 tarihinde hemzemin geçitte diğer davalı ... idaresindeki trenin çarpması sonucu yaralandığını, tedavilerden sonra sağ bacağının diz altından kesildiğini, davalı sürücülerin hatalı araç kullandıkları için, davalı araç sahipleri ile davalı idarenin işleten ve tren sürücüsünün kişisel kusurlarından dolayı kaza oluşumundan ve maddi ve manevi tazminatlardan sorumlu olduğunu, müvekkilinin meslekte kazanma gücünü belirli oranda kaybettiğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL iş göremezlik tazminatının ve 100.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen ve olay tarihinden faiziyle tahsiline ve davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekilinin 05.12.2011 tarihli dilekçesi ile davacı ... hakkındaki maddi tazminat taleplerini 1.000,00 TL"den 60.736,00 TL"ye çıkartmıştır.
Davalılar ... ve ... vekili; davacı için maddi tazminat talebinin yerinde olmadığını, aracın hem zorunlu trafik sigortası hem de karayolu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasının bulunduğunu, bu iki sigorta poliçesiyle 160.000,00 TL tazminatı garanti altına alındığını, 110.000,00 TL manevi tazminatın fahiş olduğunu, ilk verilen kaza raporuna göre müvekkili ..."in tamamen kusurlu bulunduğunu, treni kullanan makinistten çok TCDD"nin burada kusurunun büyük olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı TCDD vekili;dava konusu olayda müvekkili idarenin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren diğer davalı sürücü ..."in tam kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ...;kazadan davalı sürücünün sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İhbar olunan ... Genel Sigorta vekili; müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun doğabilmesi için davacıda uzuv kaybının olması gerektiğini, davacının maluliyetinden doğan iş gücü kaybı sebebiyle maddi tazminat ve manevi taleplerinin ise bu poliçenin teminatı kapsamına girmediğini, tüm bu nedenlerle müvekkil sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan başkaca hiçbir sorumluluğu bulunmadığını savunmuştur.
İhbar olunan Yapı Kredi Sigorta AŞ vekili; kusur ve sürekli sakatlık durumunun tespiti halinde maddi tazminat miktarının aktüer tarafından hesaplanması esnasında SGK tarafından davacıya yapılmış veya yapılmakta olan ödemelerin tenzili gerektiğinden, ek bilirkişi raporunda doğru olarak tespit edildiği üzere davacı yanın alacağının kalmadığını savunmuştur.
Mahkemece iddia,savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı ..."nın içinde bulunduğu davalılardan ..."e ait diğer davalı ..."in idaresindeki 20 S 0699 plakalı işçi servis aracının 01.04.2008 tarihinde Denizli merkez Güzelköy içinde hemzemin geçitte diğer davalı ... idaresindeki tren tarafından çarpılması sonucu yaralandığı, uzun süre tedavi olduğu, bacağı kesildiğinden meslekte kazanma gücünü belirli oranda kaybettiği, gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacı ... için 1.307,66 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat, davacı ... için 3.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01.04.2008"den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı ... ile ilgili davanın feragat nedeniyle reddine, davalı TCDD ile ilgili olan davanın davalının kusuru olmadığı gerekçesiyle reddine ihbari davalılarla ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının temyiz eden davalılar ... ve ... yönünden 60.736,00 TL maddi tazminat talep ettiği, mahkemece 1.307,66 TL maddi tazminatın davalılar ... ve ..."den tahsiline, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verildiği halde reddedilen kısım yönünden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, yine davacı ... için 100.000,00 TL,davacı ... için 10.000,00 TL manevi tazminat talep edildiği,mahkemece ... için 10.000,00 TL,... için 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."den tahsiline, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verildiği halde reddedilen kısımlar yönünden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru doğru değildir. Ne Varki bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle HUMK"nın 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükme 9. bent olarak “reddedilen maddi tazminat bakımından davalılar ... ve ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık olarak A.A.Ü.T."ne göre hesap ve takdir olunan 6.787,11 TL,
reddedilen manevi tazminat bakımından ise 1.560,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile işbu davalılara verilmesine, " cümlesinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar Ramazan Güler ve ..."e geri verilmesine 18.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.