![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2016/5011
Karar No: 2019/339
Karar Tarihi: 17.01.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5011 Esas 2019/339 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının sürücüsü olduğu aracın çarpması sonucu davacıların anne ve babasının vefat ettiğini belirterek müvekkillerinden ... için 50.000,00 TL, ... için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacı ... için 30.000,00 TL, davacı ... için 30.000,00 TL, olmak üzere toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı ... 21.12.2015 tarihli dilekçesi ile davadan vazgeçtiğini belirtmiştir. Mahkemece, davacı tarafından verilen bu dilekçe ile kastının ne olduğu netleştirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
2- Mahkemece yargılama sırasında Karayolları Fen Heyetinden alınan kusur raporunda davacıların anne ve babası müteveffalar %25 oranında kusurlu bulunmuş, davalı sürücü %75
oranında kusurlu bulunmuş iken, kazaya ilişkin ceza yargılaması dosyası olan ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/336 esas sayılı dosyasında Adli Tıp Kurumu trafik ihtisas dairesinden alınan kusur raporunda ise, davacıların anne ve babası olan müteveffaların kusurunun olmadığı belirtilmiş olup karar kesinleşmemiştir. Bilirkişi raporları arasındaki tarafların kusur durumlarına ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir.
Bu durumda mahkemece, ceza yargılamasının sonucu beklenilerek sonucuna göre çelişki oluşması durumunda İTÜ Trafik kürsüsünden seçilecek uzman bilirkişi kurulundan, kusur dağılımına ilişkin çelişkilerin giderilmesi yönünde, önceki raporların da irdelendiği, denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli şekilde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
3- Kabule göre de; davacılar vekili dava dilekçesinde hükmedilecek tazminatlara kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmiş olmasına rağmen mahkemece bu konuda karar verilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
4- Bozma neden ve şekline göre tarafların manevi tazminatın miktarına ilişkin ve davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle resen (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle tarafların manevi tazminatın miktarına ilişkin ve davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ve davacılara geri verilmesine 17/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.