Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9938
Karar No: 2018/597
Karar Tarihi: 25.01.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/9938 Esas 2018/597 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2017/9938 E.  ,  2018/597 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı avukat, davalı ..."in, iş akdinin haksız yere feshedildiği, kendisine ödenmesi gereken işçilik ve diğer alacaklarının ödenmediğinden bahisle hukuki yardımını istediğini, bu konuda gerekli belgeleri inceledikten sonra hukuki yardım talebini kabul ettiğini ve davalı asilin vekilliğini üstlendiğini, ... 9.İş Mahkemesinin 2012/365 esas sayılı dosyası üzerinden gerekli davanın açıldığını, akabinde davalı asil ..."in, açılan davadan vazgeçtiğini, açmış olduğu davada ... için 35.098,68TL alacak isteminde bulunduğunu, buna karşın, dava açılırken dava değerinin 1.000,00 TL olarak gösterildiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulduğunu, ... ile diğer davalıların haricen sulh olduklarını, yapılan sulh işleminin bilgisi ve onayı dışında gerçekleştiğini, ... ile aralarında yapılan sözleşme ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 165.maddesi gereğince vekalet ücretine hak kazandığını, bunun dışında, ..."in mağduriyeti nedeniyle 536,00 TL yargılama harç ve gideri yaptığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 8.773,92 TL vekalet ücreti, karşı tarafa yüklenecek 400,00 TL vekalet ücreti ve bizzat yapılan yargılama giderlerine karşılık olarak 536,60 TL miktarın, dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, açılan davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile, davacı tarafın talep etmiş olduğu 3.909.57 TL miktarın tüm davalılardan birlikte, 536.60 TL miktarın ise sadece davalı ..."ten, dava tarihi olan 26.07.2012 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan birlikte alınarak, davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı, davalılardan ....,... EMLAK PAZARLAMA ADİ ORTAKLIĞI (...... YAPI ENDÜSTRİ VE TİCARET A.Ş.)tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, ödenmeyen vekalet ücreti alacağının ve davacı tarafından karşılanan masrafların tahsili talebine ilişkindir. Davacının, davalılardan ...’un vekili olarak diğer davalılar aleyhine işçilik alacağı davasını açtığı ancak akabinde işçi ...’a yapılan kıdem ve ihbar tazminatına dair birtakım ödemeler karşılığında geri kalan alacaktan işçinin davalıları ibra ettiği, yine işçi ...’un açılmış olan iş davasından da feragat ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalılar arasında, davacı vekilden habersiz, sulh gerçekleştiği ve işçiyle birlikte sulh yapan işverenlerin de davacının ücret sözleşmesinde belirlenen toplam işçilik alacağının 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164/4. maddesi gereğince % 10’u oranında sorumlu olduklarının kabulüyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davanın dayanağını teşkil eden Avukatlık Kanunu"nun 165.maddesinde, “sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf, avukatlık ücretinin ödenmesi hususunda avukata karşı müteselsilen sorumludurlar.” hükmü mevcut olup, davanın sulh ile sonuçlanması halinde, avukat müvekkilinden aralarındaki ücret sözleşmesinde kararlaştırılan vekalet ücretinin tamamını isteyebileceği gibi davada sulh olunan miktara göre karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini de isteyebilir. (Bkz. HGK.’nun 16.2.1994 T. 1993/13-810 E. 1994/60 K. sayılı kararı) Aynı sorumluluk, müvekkille sulh anlaşması yapan karşı taraf için de geçerlidir. Avukatla müvekkili arasında ücret sözleşmesi bulunmaması (veya sözleşmenin geçersiz olması) halinde, müvekkilin ve müvekkille sulh anlaşması yapan hasmın, sulh olunan miktar üzerinden, gerek Avukatlık Kanununun 164/4. maddesinde düzenlenen (müvekkilin avukata ödemesi gereken) akdi vekalet ücretinden, gerekse Avukatlık Kanununun 164/son maddesinde düzenlenen (hasma tahmili gereken) vekalet ücretinden müteselsilen sorumlu olduklarının kabulü gerekir. Burada, kanundan doğan teselsül hallerinden biri söz konusu olup, Borçlar Kanununun 142. maddesinde düzenlenen "alacaklı, müteselsil borçluların cümlesinden veya birinden borcunun tamamen veya kısmen edasını istemekte muhayyendir" hükmüne göre, müteselsil sorumluluğun gereği olarak, sulh sözleşmesinin taraflarının her biri borcun tamamından sorumludur. Anılan yasa maddesine göre, avukatın ücretinden vekil edenin hasmının sorumlu olabilmesi için, avukatın takip ettiği davanın taraflarının aralarındaki ihtilafı sulh yolu ile ve her şekilde olursa olsun anlaşarak sonuçlandırmaları ve takipsiz bırakmaları gerekir. Sulhun, anlaşmanın duruşmada olması veya yazılı bir metne dayanması gerekmez. Olayların gelişiminden böyle bir sonucun olduğunun anlaşılması dahi yeterlidir. Ayrıca, asıl borç avukatın vekil edenine ait olup, yasadan kaynaklanan müteselsil sorumluluk nedeniyle avukata ödeme yapan hasım bunu asıl borçlu olan avukatın vekil edenine, sulh sözleşmesinde, anlaşmalarında aksine bir hüküm yok ise rücu hakkının olduğu da gözden kaçırılmamalıdır. Alacaklı alacağının tamamını, her iki taraftan da talep edebileceği gibi, dilerse sadece birinden de talep edebilir. Mahkemenin kabulü de bu yönde olup, olayda Avukatlık Kanunu"nun 165. maddesinin uygulanması gerektiği açıktır.
    Avukat tarafından takip edilen dosyada tarafların sulh olmaları halinde vekil eden, avukatı ile aralarındaki adiyen düzenlenmiş olsa dahi sözleşmede belirtilen miktarı avukatına karşı ödemek zorundadır. Avukatla vekil edeni arasında adiyen düzenlenen ücret sözleşmesini hasmın kabul etmemesi halinde, ancak HUMK 299.(HMK 215. md) maddesinde belirtilen şartların gerçeklemesi halinde, yani resmi olmayan senetlerin notere ibrazı, resmi bir işleme esas tutulması, imza edenin ölümü, veya imza etme alacağını ortadan kaldıran bir olayın vuku gibi hallerde üçüncü kişileri de bağlayacağı için hasım da sözleşmede belirtilen ücretten sorumludur. Bu hususun ispatı ise davacı avukata aittir. İspat edilemediği takdirde hasım sözleşmede belirlenen ücretten sorumlu olamaz. Hasım bu gibi hallerde veya sözleşme bulunmaması, sözleşmedeki ücretin geçersiz olması halinde gerek vekil eden gerekse hasım sulh olunan miktar, sulh olunan miktar belli değilse mahkemece gerçek sulh olunan miktar araştırılarak bulunacak miktar, aksi takdirde müdeabih üzeriden Avukatlık Kanununun 164/4.maddesine göre ücret belirlenmelidir.
    1-Davacının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davalı ..."un vekiliyle yapmış olduğu sözleşmeyle bağlı olduğu, davacının, davalı ..."dan olan alacağının buna göre hesaplanması gerektiği gözardı edilerek, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Davalılardan ...."nin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
    Somut olayda, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacı ile davalı müvekkili ... arasında düzenlenen 05.04.2012 tarihli "görüşme tutanağı ve ücret sözleşmesi"nin, temyize gelen davalılar tarafından kabul edilmediği, davacı tarafından da bu sözleşmenin, iş mahkemesindeki yargılamayı sona erdiren taraf işleminden önce yapıldığının ispatlanamadığı değerlendirilmekle, davacının avukat olarak takip ettiği iş mahkemesi dosyasında tarafların sulh oldukları miktarın, işveren tarafından yapılan ödemeler, işçi tarafından verilen ibranameler ve iş mahkemesi dosyası ışığında tespiti ile bulunan miktar üzerinden Avukatlık Kanununun 164/4.maddesine göre belirlenmesiyle temyize gelen davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece açıklanan bu ilke ve esaslara göre araştırma yapılarak karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirmeyle, davalıların hepsinin 05.04.2012 tarihli "görüşme tutanağı ve ücret sözleşmesi"nde belirlenen toplam işçilik alacağının 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164/4. maddesi gereğince %10’u oranında sorumlu olduklarının kabulüyle, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    3-Davalılardan... EMLAK PAZARLAMA ADİ ORTAKLIĞI"nın (..temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
    Her ne kadar, davalılardan... EMLAK PAZARLAMA ADİ ORTAKLIĞI da, davalılardan ..."un işvereni olduğunun kabulüyle, Avukatlık Kanunu"nun 165. maddesi gereği, davacının vekalet ücreti alacağından diğer davalılarla birlikte müteselsilen sorumlu tutulmuş ise de, dosya kapsamının incelenmesinden, davalı ... ile arasında işçi işveren ilişkisi olup olmadığı, iş aktinin kiminle düzenlendiği ve yine iş aktine kimin son verdiği, işçinin kimin yanında çalıştığı hususlarının araştırılıp incelenmediği anlaşılmaktadır. O halde, anılan davalı yönünden öncelikle husumet yönünde değerlendirme yapılıp, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    4-Açıklanan bozma nedenlerine göre temyize gelen tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

    SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına, (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılardan .... yararına; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılardan... EMLAK PAZARLAMA ADİ ORTAKLIĞI"nın (...... YAPI ENDÜSTRİ VE TİCARET A.Ş.) yararına BOZULMASINA, (4) nolu bent gereğince temyize gelen tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, 76,00 TL harcın davalı Ayık ..... Şti"ye iadesine, 303,72 TL harcında davalı ... Meksen San. A.Ş"ye iadesine 303,71 TL harcında davalı ... Yapı Tic. A.Ş"ye iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi