Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2019/7400
Karar No: 2021/3177
Karar Tarihi: 16.06.2021

Danıştay 3. Daire 2019/7400 Esas 2021/3177 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/7400
Karar No : 2021/3177

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2010 yılının muhtelif dönemlerine ait gelir vergisi, geçici vergi, katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emri içeriği vergi ve cezalara ilişkin ihbarnamelerin usulüne uygun tebliğine karşın süresinde dava açılmayan ve ödenmeyen amme alacaklarının tahsili amacıyla tanzim edilen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dairelerince verilen ara kararı ile davalı idareden davacının takdir komisyonuna sevk nedenin sorulması üzerine dosyaya sunulan bilgi belgelerin incelenmesinden, davacı şirketin 2010 yılında fatura aldığı ... Orman Ürünleri Nakliyat İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında sahte fatura düzenleme şüphesi nedeniyle incelemeye başlandığı, vergi müfettişince davalı idareye yazılan 13/11/2015 tarihli yazıyla sözü edilen şirketle ilgili yapılan incelemenin zamanaşımı süresi içinde tamamlanamaması ihtimalinin bulunması nedeniyle, bu şirketten fatura alan davacının 2010 yılının tüm vergi matrahlarının takdiri için takdir komisyonuna sevk edilerek, Ba-Bs formlarında bildirilen tutarlar esas alınarak matrah takdiri yapılmasının istendiğinin anlaşıldığı ve şirket hakkında 02/03/2016 tarihli vergi tekniği raporu düzenlenerek kuruluşundan itibaren düzenlediği tüm faturaların sahte olduğu sonucuna varıldığı, davacının aldığı faturalar nedeniyle 23/9/2016 tarihli takdir komisyonu kararıyla takdir edilen matrah üzerinden, dava konusu ödeme emri içeriği tarhiyatların yapıldığı ve vergi/ceza ihbarnamelerinin 23/10/2016 tarihinde e-tebliğ yoluyla tebliğ edildiği, cezalı vergilerin dava açılmaması ve süresi içinde ödenmemesi üzerine kesinleştiğinden bahisle dava konusu ödeme emrinin düzenlenerek tebliğ edilmesi üzerine bu davanın açıldığının anlaşıldığı, davacının 2010 yılında fatura aldığı şirketin, sahte fatura düzenleme şüphesi nedeniyle incelemeye alınması ve incelemenin zamanaşımı süresi içinde tamamlanamaması ihtimali nedeniyle zamanaşımını durdurmak için, diğer ifadeyle ortada henüz takdir komisyonuna sevk nedeni yokken, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinin 6. bendine istinaden takdir komisyonuna sevkinin yapıldığı, söz konusu hükümde, "tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması" halinin res'en tarh nedeni olduğunun belirtildiği ancak faturaları kayıtlara alınan sözü edilen şirket hakkında vergi tekniği raporunun düzenlenmiş olması halinde takdire sevk nedenin varlığından söz edilebileceğinden takdire sevkin usulüne uygun olmaması sebebiyle zamanaşımını durdurmayacağı, tarh zamanaşımı süresinin 31/12/2015 tarihinde sona erdiği ve 23/10/2016 tarihinde ihbarnameler davacıya tebliğ edilmiş olduğundan, zamanaşımına uğrayan cezalı vergilerin tahsili için düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra dava konusu ödeme emri iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacıya ihbarnameler 23/10/2016 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davaya konu edilmediğinden kesinleşen amme alacağından dolayı ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Zamanaşımı süresi dolduktan sonra inceleme yapılarak düzenlenen vergi tekniği raporuna dayanılarak yapılan tarhiyata hukuka uygunluk bulunmadığı belirtilerek temyiz siteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davacı adına, 2010 yılının muhtelif dönemlerine ait gelir vergisi, geçici vergi, katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinin tahsili amacıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un uyuşmazlık döneminde yürürlükte olan 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir "ödeme emri" ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dava açabileceği hükümlerine yer verilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinde, re'sen tarhiyat, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olarak tanımlanmıştır. Kanunun 74. maddesinin (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak, takdir komisyonunun görevleri arasında sayılmış, komisyonunun yetkilerini düzenleyen 75. maddenin 1. fıkrasında ise 72. maddenin 1. fıkrasına göre kurulan takdir komisyonu 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu Kanunda yazılı inceleme yetkisini haiz olduğu kuralına yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un 113. maddesinde zamanaşımı; süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış, 114. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında ise vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı, şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasının zamanaşımını durduracağı, duran zamanaşımını mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edeceği, ancak işlemeyen sürenin her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamayacağı hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
213 sayılı Kanun'un 30. maddesi karşısında, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde matrahın takdir komisyonu tarafından takdir edilebileceği tartışmasız olup bu durumdaki bir mükellefin vergi incelemesine başlanmadan önce takdire sevk edilmesine yasal bir engel bulunmamaktadır. Zamanaşımı süresi içinde takdire sevk edilmekle işlemekte olan zamanaşımı süresinin duracağı 213 sayılı Kanun'un 114. maddesi gereğidir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesi hükmüne göre borcun zamanaşımına uğradığı hususunun ödeme emrinin tebliği üzerine açılacak davada ileri sürülebilmesi mümkün olmakla birlikte, davacı hakkında, başlanılan bir inceleme olmadan beş yıllık tarh zamanaşımı süresi içerisinde takdire sevk edilmekle zamanaşımı süresi duracağından, takdire sevkle duran ve takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdii ile yeniden işlemeye başlayan zamanaşımı süresi içerisinde davacıya tebliğ edilen ihbarnamelerle duyurulan cezalı vergilerin zamanaşımına uğradığından söz edilemeyeceğinden, aksi yöndeki gerekçeyle davanın reddi yolundaki Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunu kabul ederek dava konusu ödeme emrini iptal eden Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 16/06/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi