Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2020/338
Karar No: 2021/3358
Karar Tarihi: 16.06.2021

Danıştay 10. Daire 2020/338 Esas 2021/3358 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/338
Karar No : 2021/3358


TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Av. …

MÜDAHİLLER (DAVALI YANINDA) : 1- …
2- …

İSTEMLERİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapılan myomektomi ameliyatı sonrası idrar yapamama ve idrar kaçırma şikayetlerinin başladığı, olayda idarenin kusuru bulunduğu ileri sürülerek 292.320,00 TL maddi, 700.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 992.320,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davanın reddi yolunda verilen kararın Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesi'nin 03/04/2018 tarih ve E:2013/14082, K:2018/3268 sayılı kararı ile yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gerekliliği yönünden bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, yeniden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporunda, kişiye myoma uteri tanısı konulup myomektomi ameliyatı yapıldığı, bu ameliyat endikasyonunun ve yapılan ameliyatın tıbbi kurallara uygun olduğu, hastanın önceden yapılan tetkiklerinde ve muayene bulgularında idrar yapamama sorunu veya nörojen mesane denilen mesanenin sinir sistemine ait bir bozukluk belgelenmediğinden ameliyat sonrası idrar yapamama sorununun yapılan ameliyatın bir komplikasyonu olarak değerlendirildiği, dolayısıyla davalı idareye atfedilebilecek bir hizmet kusurundan söz edilemeyeceği anlaşılmakla davacının maddi isteminin reddi gerektiği sonucuna varıldığı, dosya kapsamından her ne kadar davalı idareye hizmet kusuru nedeniyle bir sorumluluk atfedilemeyecek ise de, dosya kapsamından davacıda ameliyat öncesinde nörojen mesane probleminin belgelenmediği, ameliyat sonucu ortaya çıkan komplikasyon neticesi de olsa davacının nörojen mesaneye bağlı idrar tutamama sorununun ameliyat nedeniyle meydana geldiği, dolayısıyla ortaya çıkan durumun davacının hayat kalitesini olumsuz yönde etkileyeceği, bu durumun davacıyı manevi ve psikolojik yönden yıpratacağı, söz konusu neticenin bütün sonuçlarıyla davacıya yükletilmesinin ise hakkaniyete uygun olmadığı kanaatine varılmakla, davacıya 40.000,00 TL manevi tazminat ödenmesinin uygun olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI :
Davacı vekili tarafından, İdare Mahkemesinin, Danıştayca yetersiz bulunduğu için bozulan karardaki tespitlere yer vermeden, tekrar düzenlenerek hatalı tespitlerde bulunan Adli Tıp Kurumu raporuna göre hüküm tesis ettiği ve müvekkilinin maddi tazminat taleplerini ret ettiği, müvekkilinin, şu an bir katater ile yaşamak zorunda olduğu, hiç bir işte çalışamadığı, vücudunun tamamen iflas etmiş bir halde olduğu, bunun sebebinin ise dava konusu olan ameliyat olduğu, Adli Tıp Kurumu raporunda idrar bozukluğunun ameliyatın normal komplikasyonu olduğu sonucuna varıldığı ve idrar bozukluğunun ameliyattan sonra olduğunun kabul edildiği, müvekkilinin adli tıpa sevk edilmeden –dinlenmeden- muayene dahi edilmeden dosya üzerinden verilmiş bir rapora dayanarak davanın maddi tazminat yönünden ret edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, müvekkilinin ameliyat neticesi hiç bir şekilde normal hayatını idame edemediği, halen hayati tehlikesinin devam ettiği değerlendirildiğinde hükmedilen 40.000,00 TL manevi tazminatın son derece düşük olduğu, manevi tazminatın hesaplanırken adalet ve hakkaniyete dayalı olarak hesaplanması ve ilgililerin sosyal ekonomik durumlarının dikkate alınarak duyulan elem ve ıztırabın kısmen giderilecek miktarın belirlenmesinin gerektiği ileri sürülmektedir.

Davalı idare tarafından, Adli Tıp Kurumu ... İhtisas Kurulunun … tarih ve … sayılı raporu ve Adli Tıp Kurumu Üçüncü Üst Kurulunun … tarih ve … sayılı raporunda, dava konusu hadisede hizmet kusurunun bulunmadığı ve hadisenin bir komplikasyon olarak değerlendirilmesinin gerektiğinin belirtildiği, netice olarak dava konusu olayda tazmini gerektiren bir husus olmadığı halde hukuka aykırı olarak manevi tazminata hükmedilmesinin ve dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin hukuka aykırı olduğu, ayrıca 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereği harçlardan muaf olduğu halde idare aleyhine harca hükmedilmesinin kanuna aykırı olduğu gerekçeleriyle kararın kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davacı tarafından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Davalı idare ve müdahiller tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
3. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi