13. Ceza Dairesi Esas No: 2019/12325 Karar No: 2020/3418 Karar Tarihi: 05.03.2020
Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/12325 Esas 2020/3418 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir suçlama üzerine verilen hükümlerin temyiz edilerek incelenmesi sonucunda, sanığın suçunu işlediği kabul edildiğini ve hükümlerin usul ve yasaya uygun olduğunu belirtti. Ancak, mahkeme öncelikli olarak, sanığın eyleminin gündüz vakti gerçekleştiği halde, hükümlerde yazılı olan gece vakti işlendiği şeklindeki nitelendirmenin yanlış olduğunu belirtti. Ayrıca, sanığın ağaca zarar verme kastı ile hareket ettiğine dair delil bulunamadığı için, sanığın mala zarar verme suçundan beraat etmesi gerektiğini belirtti. Suçlama üzerine sanık hakkında verilen hükümler şu şekildedir: hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme. Verilen cezalar ise, sanığın suçunun niteliği doğrultusunda belirlendi. Hükümlerin dayandığı kanun maddeleri ise şöyle: 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi (hak yoksunlukları), 143/1. maddesi (gece vakti işlenen hırsızlık suçu), 116/4. maddesi (konut dokunulmazlığının ihlali suçu), mala zarar verme suçu.
13. Ceza Dairesi 2019/12325 E. , 2020/3418 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Olayın tek görgü tanığı olan ...’ün kollukta alınan beyanında; olay günü 13:00 sıralarında komşusu olan mağdurun evinin bahçesinde bulunan çam ağacı üzerinde kozalakları toplarken sanığı gördüğünü bu esnada ağacın dalının kırıldığını ve sanığın kaçtığını belirttiği, tanığın 20.04.2015 tarihinde mahkemede alınan beyanında; olay günü kendi evinin balkonunda kahvaltı yaparken gelen çatırtı sesi üzerine sese doğru gittiğinde sanığı gördüğünü belirttiğinin anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken 5237 sayılı TCK"nın 143/1. ve 116/4. maddeleri ile uygulama yapılmak suretiyle yazılı şekilde hükümler kurularak sanık hakkında fazla ceza tayin edilmiş olması, 2-Mala zarar verme suçunun kasten veya olası kast ile işlenebileceği, taksirle işlenmesinin mümkün olmadığı, olası kastla mala zarar verme suçunun işlenebilmesi için, sanığın gerçekleşmesi muhtemel sonuçları öngörmesine rağmen bu sonuçları kabullenmesi, neticenin gerçekleşmesine aldırmaması ve eylemine "olursa olsun" bilinciyle devam etmesi gerektiği, taksirde ise kendi yetenekleri, algılama gücü, tecrübeleri, bilgi düzeyi ve içinde bulunduğu koşullar altında objektif olarak var olan dikkat ve özen yükümlülüğünü öngörebilecek ve yerine getirebilecek durumda olması, ancak neticenin istenmemesine rağmen sonucun meydana gelmesi gerektiği, Somut olayımızda; sanığın mağdura ait evin bahçesinde bulunan çam ağacındaki kozalakları toplarken ağacın dalının kırıldığının anlaşılması karşısında, sanığın ağaca zarar verme kastı ile hareket ettiğine dair delil bulunmadığı sanığın eyleminin taksir düzeyinde kaldığı ve mala zarar verme suçunun ise taksirle işlenmesinin mümkün olmadığı cihetle, yasal unsurları oluşmayan atılı suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 05/03/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.