23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9666 Karar No: 2020/1094 Karar Tarihi: 19.02.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/9666 Esas 2020/1094 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı ile hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan işçinin müvekkili aleyhine açmış olduğu işçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlanması sonucu dava dışı işçiye yapılan ödemelerin davalının sorumluluğunda olduğunu iddia etmiştir. Mahkeme, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davacı, alacağın 5.729,66 TL olduğunu belirterek temyiz istemiş, mahkemece kısmen kabul edilen bedelin kesin hüküm niteliğinde olduğu için temyiz istemi reddedilmiştir. Kararda 5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 5236 Sayılı Kanun'un 19. maddesiyle HUMK'a eklenen Ek-Madde 4'te belirtilen yeniden değerleme oranının 2016 yılı için 2.190 TL olduğu belirtilmiştir.
23. Hukuk Dairesi 2016/9666 E. , 2020/1094 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalı tarafından çalıştırılan dava dışı işçinin müvekkili aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden sözleşme hükümlerine göre davalının sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı ile yapılan sözleşme kapsamında SGK kayıtlarına göre davalı bünyesinde çalışan işçiye yapılan ödemeyi aralarında imzalanan sözleşme hükümlerine göre davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle davalının sorumluluklarını belirleyen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 5236 Sayılı Kanun"un 19. maddesiyle HUMK"a eklenen Ek-Madde 4"te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2016 yılı için 2.190,00 TL"dir. Davacı vekilince alacağın 5.729,66 TL olduğundan bahisle temyiz isteminde bulunduğu, mahkemece davanın kısmen kabulü ile toplam 3.811,04 TL nin tahsiline dair verilen kararda reddedilen miktar, miktar itibariyle temyiz sınırı altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 günlü ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihatı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verileceğinden davacı vekilinin temyiz istemlerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istemlerinin mahkeme hükmünün kabul edilen miktar itibariyle kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan temyiz harcın talep halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 19.02.2020 tarihinde oy birliği ile kabul edildi.